bugün

istanbuldaki köprülerin özelleştirilme sürecinden sonra olabilecek geçiş ücretlerinin, 12 ytl yi bulması ile artık istanbulun iki yakasının bir araya gelemeyeceğinin anlaşılmasını sağlayacak gelişme.

(bkz: buyrun burdan yakın)
http://www.milliyet.com.t...07/03/20/son/sontur13.asp

(bkz: 1 nisanda yapacak şaka bulamamak)
olay hakkında ulaştırma bakanı binali yıldırım şöyle demiştir.*

"insanlar köprü yü ister kullanır, ister kullanmaz. ama şunu eklemek isterim ki araba alan, benzin e o kadar para ödeyen insan köprü parasını da ödeyebilir. ödeyemiyorsa araba niye kullanıyor hede hödö..."*
her vatandaşın kendisine bir köprü yaptırması/alması ile sonuçlanacaktır.

haa, eğer bahsi geçen şey köprü geçiş ücretiyse; yuh anuna goyim.

edit: moderasyon çalışıyor.
bu sekilde toplu tasıma araclarına daha fazla talep olabilir buda trafiği rahatlatabilir. *
köprü trafiğini azaltmaya yönelik radikal bir çözüm.*
böyle saçmalık olur mu? bak ben izmirliyim belki hayatımda o köprüden arabamla belki hiç geçmem bile ama buradaki mantık bir kere saçma. hükümetin ağzında bir sakız madem araban var bunun lüksüne katlan. araba kullanan herkes sanki sabancı, koç sülalesinin temsilcisi. sorarım size sayın baylar madem arabayı bu kadar lüks sayıyorsunuz o zaman istanbul'un dört bir yanına metro ağları ile ulaşılması lazım gelr, toplu taşıma süper işler bir vaziyette olmalıdır. bir de ikide bir ekonomi şöyle uçtu, böyle gelişti diyorsunuz ama bir yandan da evinin önüne park eden vatandaştan otopark vergisi almaya çalışıyorsunuz. sanki her yer otopark da millet sikinin keyfine sokağa park ediyor.

oldum olası şu köprü, otoyol geçiş ücretlerini anlamamışımdır. çocukluğumuz zamanında tonton bir amca elinde kalem başlardı yaptıklarını anlatmaya trt1'den, icraatın içinden. bilmem şu kadar köye su, elektrik, yol, baraj vs. derdi ki ödediğimiz vergiler bize yol, su, elektrik, köprü olarak geri gelecek.zaten bizim paralarımızla yapılan yollardan ve köprülerden fahiş fiyatlarda geçiş ücreti almak, onları devletin kazanç kapısı haline getirmek tam anlamıyla çağdaş bir deli dumrul hikayesidir. yolun bakımında onarımında kullanmak üzere çok cüzi bir geçiş parası alırsın anlarım ama bundan ötesi mantıksızlıktır. düşünün bir diyelim para verip ev alıyorsunuz ama para verip satın aldığınız kendi evinizde oturmak için bir de kira ödüyorsunuz. onun gibi bir şey bu da bütün herkesin vergileri ile yapılan köprülerden fahiş geçiş parası almak.

edit: fikrimi değiştirdim anasını satayım 100 milyon yapsınlar, madem bunu eksi oyluyorsunuz, oylayın ama o parayı verirken de hiç üflemeyin o zaman. hatta yetmez 200 yapsınlar. melemeye devam
parsel parsel ülke satmanın ulaştığı son noktanın bir sonucudur.
ona vergi buna zam silsilesinin son noktası... köprü geçmenin parası bu kadar olur mu lan... ben yakında sevişmeden de para alacaklarından korkuyorum a.q.... herkes sevişemiyor ver ulan vergisini derler bunlar anasını satayım...
(bkz: özel prezervatif tüketim vergisi)* *
(bkz: o kadar param olsa ihalesine girerdim lan)
(bkz: köprüyü geçene kadar ayıya yuh ayı demek)
alıştırma turları.

köprü geçiş ücreti 5 ytl olarak tespit edildiğinde * ; " aaaa bak en azından 12 ytl olmadı" diye sevinecek hale getirecekler!

(bkz: köprüde intihar 12 ytl)
(bkz: özelleştirmeye hayır)
(bkz: bu vatana nasıl kıydınız)
(bkz: yabancı bir şirket alırsa şaşmayın)
(bkz: deli dumrul)
(bkz: ayıp)
istanbul trafiği öyle bir trafikki üzerine bölüm açıp 4 yıl üniversitede okuttursan nafile çözümü zor 14 milyonluk bir şehir günde sadece şehre giriş çıkış yapan kamyon vs.. sayısı 600.000 inanılmaz dağınık bir yerleşim yeni şehir ilk kurulduğunda yapılmayan planlar sonucu hic bir yere inşaa edilemeyen metro tüm bu problemler yetmiyormuş gibi beceriksiz yöneticiler ... ondan sonra köprü 12 ytl olacakmış... Bunun özelleştirme, yok kapitalist bunlar, devleti satıyolar gibi saçmalıklarla hiç alakası yok.. çare bulamadık bari insanların trafiğe çıkmalarını engelleyelim anlayışından başka bir şey değil bu...
(bkz: bunu yapan insan olamaz)
aylik mi haftalik mi diye dusunduren durum.*
marmaray'ın da tamamlanması sonucunda 1. köprü için yapılmasının normal karşılanması gereken haberdir. zira bakanın da dediği gibi istersen boğazın öbür yakasına 1.250 ytl ile 3 dakikada geçersin daha sonra da aktarmanı yapıp kabataş üzerinden taksim'e geçersin, ya da paran vardır araban da olduğuna göre köprüden rahat rahat bomboş geçersin. böylece belediye otobüsleriyle köprüyü geçen halk da rahat geçmiş olur. ha illaki ben arabamla geçiçem benim param da var ben artisim diyen de metroyu kullanmaz, trafiği yoğunlaştırmanın bedelini öder.

bu fikre karşı çıkanların hergün köprü trafiği çekiyorum, iki saatte mecidiyeköy'den kadıköy'e gidemiyorum diye ağlamaya hakkı yoktur. devletin amacı buradan daha fazla kazanmak olsa idi fiyatları daha da düşürürdü * . dolayısıyla londra'da şehir merkezine araçla girişin bile paralı olduğu düşünülürse, bu olay çok da yadırganmamalı. en azından toplu taşıma aracı kullanan insanlar bu sayede biraz daha rahat ve daha hızlı yolculuk yapma imkanına kavuşacaklardır.
demek görünmeyen masraflar çoğaldı ki bunlara finansman aranıyor şeklinde düşüncelere yol açan durumdur ayrıca istanbuldan köprüsüz şehirlere doğru göç etmeyi düşünen insanların artmasına yolaçacaktır.*
akıllıca bir uygulamadır. özel araçlara yüksek bir geçiş ücreti, toplu taşıma araçlarına ise düşük bir geçiş ücretiyle toplu taşıma daha cazip hale gelmektedir. ayrıca ülkeyi satmakla ne alakası var ben anlamadım, komiksiniz. asıl ben o sırf hava atmak için krediyle araba alıp kredisini bile ödeyemeyen, arabada tek başına seyahat edenlerin hepsinin kafasına sıçayım. sizin yüzünüzden bir yerden bir yere gidemiyoruz ulan.
iyi olacak uygulamadır. işe insanlar en az 3 kişi giderek yine aynı köpru parasını verirler, hem ithal edilen benzinden tasarruf edilmiş olur hem de trafik azalacağından toplu taşıma yolcuları servisler de dahil rahatlar
bir devletin, kendi vatandaşından açık ve net bir şekilde haraç almasının en nadide örneklerinden biri olan uygulama. bu uygulamayı, uygulamayı vatandaşa reva görenlere, güzel bir uygulama çekmek lazım aslında, ama format müsaade etmiyor.
eğer trafiği azaltmak düşüncesiyle yola çıkılmış bir eylem ise, anayasaya aykırı bir durum söz konusudur.
şöyleki;

V. Yerleşme ve seyahat hürriyeti

MADDE 23; Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.

Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak;

Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek;

Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir.

(Değişik: 3.10.2001-4709/8 md.) Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, vatandaşlık ödevi ya da ceza soruşturması veya kovuşturması sebebiyle sınırlanabilir.

Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz.
seyahat hürriyeti adı altında başkalarının seyahat etme kabiliyetini kısıtlayan insanlar olduğu sürece desteklediğim uygulamadır. hatta otuza kadar çıksın kodumun ücreti.

koca arabanın içine binmiş tek bir kelle, seyahat ediyor, sizin seyahat özgürlüğünden anladığınız başkasına hava atmak ve israfta bulunmak mıdır?

bu şekilde özgürleşerek küresel ısınmaya da büyük katkıda bulunuyorsunuz, petrol savaşlarının artmasına da, kodumun trafiğinin daha da sıkışmasına da.
sadece trafiğin değil, toplumsal düzenin de ağzını yüzünü zikicek uygulamadır. insanlar dolmuş duraklarında veya iett duraklarında kilometrelere varan kuyruklar oluşturacaklar, otobüslere sığılamadığı için işlerine geç kalacaklardır. şu anda bile mesai günü akşam kadıköy deniz otobüsü iskelesinden inen bir kişinin, bostancıya gidebilmek için yaklaşık yarım saat dolmuş beklediği ve 45 dakika gibi bir sürede vardığı* düşünülürse, bu insanların katmerli fazlasının olması ile birlikte bu süre çok daha fazla artacaktır, çünkü ulaşım aracı sayısı veya yol durumu aynı olacaktır. ha olur londra gibi metro sistemin, eurostar gibi hızlı trenlerin, müthiş bir otobüs ağın, anlarım toplu taşımaya sevk etme anlayışını.

dünyanın hemen her yerinde, köprü ve otoban paraları maliyetini kurtardıktan sonra, ücretsiz olur. bu devletin halka bir hizmeti olarak anılır. trafik sıkışıklığı olan bir şehirde her gün binlerce araca yeni ruhsat verilmez veya bir toplu taşıma hattı yüz binlerce ytl' ye satılmaz. bir yerlerde bir yanlışlıklar var ama nerede, 12 ytl olunca düzelecektir, eminim.
daha doğru söylemle, "kopru geciris ucretlerinin 12 ytl olmasi".