bugün

Eskiden zevk aldığınız şeylerden zevk alamadığınız anlardır. Bir zamanlar barlara gidip, coşup eğlenmekten zevk alan siz, bir anda eğlenemez hale gelmişseniz, yaşlandığınızı hissedersiniz. Spor yaparken erken yorulmaya başladığınızı hissettiğinizde yaşlandığınızı hissedersiniz. Kolay kolay sevemediğinizde ve git gide ince eleyip sık dokumaya başladığınızda yaşlandığınızı hissedersiniz. Bugüne kadar olmadığı şekilde duygusal ve incinmiş hissediyorsanız, işte bu da yaşlandığınızı hissettiğiniz andır. Sevişirken yeterli performansı gösteremediğiniz an eyvah yaşlanıyorum, dersiniz. Hoşlandığınız kişiye açılmakta zorlanmaya başlamışsanız, bu da bir yaşlılık hissedişidir.
Oranız, buranız ağrımaya başladığında, hormonlarınızın farklı çalışmaya başladığını hissettiğiniz an yine bu duyguyu yoğun olarak yaşarsınız. Eskiden her şeyi çatır çatır hatırlarken, bir an gelip, en olmadık şeyi hatırlayamadığınız an da yaşlandığınızı hissettiğiniz andır.
Sizden yaşça küçük insanlarla ortamlara çokça takıldığınızı farkettiğinizde yaşlandığnızı anlarsınız. Yine yaş olarak oldukça küçük kızlara ya da erkeklere ilgi duyup, o doğrultuda kendinize genç görünümü vermeye çalışıyorsanız, yenilenmeye çalışıyorsanız, bu da yaşlandığınızı anladığınız andır aslında. Kırk küsür yaşına gelip, hala mini etek giyiyorsanız, ya da kırkında kulağınıza küpe takıyorsanız, iyice yaşlandığınızı hissetmeye başlamışsınız demektir. A evet mini etek ya da küpe, yaşla ilgili olmayabilir ama o saate kadar durmuş ve bir anda açılmışsanız, gerçekten yaşlılık kompleksine girmişsiniz demektir.
neyi gerçekten isteyip, neyi istemediğinizi artık çok iyi biliyorsanız, geleceği olmayan bir şeyi devam ettirmekte inat etmiyorsanız, insanlara ve hayata karşı daha sabırlı bir tutum içine girmişseniz, gece dışarı çıkıp da bara vs. gittiğinizde bir saatten sonra 'yeter artık başım çatlayacak' diyorsanız ve artık o gezmeler çok da iç açıcı gelmiyorsa, ebevynlerinizi daha iyi anlamaya başlamışsanız ve de hayatınızın 15-20 yıl öncesini çok net hatırlayabiliyorsanız... işte o zaman anlarsınız.
mahalledeki çocukların toplarını alıp iki sektirdiğinizde ; eskiden siz bağırırdınız abi topumuzu ver artık şimdi onlar ; evet yaşlanıyoruz.*
eski günleri bol bol anıp ah çektiğiniz an.. (bkz: hey gidi günler hey)
organlarını eskisi gibi kullanamadığı zaman *.
traş olurken kucağa dökülen saçların arasında bir sürü beyaz saç görüldüğü an.
(bkz: çocuk sahibi olmak)
Gunluk is aktivitelerinin seni her zamankinden cok daha fazla yordugunu hissettigin andir...
olaylar şöyle gelişir efendim:

henüz 20 yaşındaki genç bir delikanlı yeni tanıştığı (aynı yaştaki) bir kızın "sen kaç yaşındasın" sorusuna "tahmin et??" cevabını verir. akabinde bu çok sevimli bayan, (genelde kirli sakal gezen) o gün traş olmuş ve kendisini 18 yaşında hisseden delikanlıya şöyle der: 30'a yakınsın!!!
işte çöküşün başlangıcıdır bu.

yaklaşık bir hafta sonra yeni tanışılan 30 yaşında bir muhendise denilir aynı replik: "tahmin et??" alınan cevap yıkıcı niteliktedir: ben 30 yaşındayım eee sen de varsın bi 28 falan...

bu olaydan birkaç hafta sonra eve doğru yürürken sokaktaki çocuklar şöyle bir ricada bulunurlar bana doğru gelen topları için: amcaa!!! topu atsana... evet topa vurdum. ama öbür kalenin çook daha arkasına gidecek şekilde. hayatımda ilk defa amca kategorisine sokuldum hiç tanımadığım veletler tarafından. hem de sadece 20 yaşındayken.

40 tan sonra yaşlanmaya başlar insan. ama 20 iken 30 gibi hissederse bu daha da zor bi durumdur.
yoldaki çocuk size "teyzeeee" diye seslendiğinde.

yavrum ne teyzesi? lan yoksa, o kadar mı? ben bi depresyona girip geliyorum. *
dogumunu hatirladiginiz kuzeninizin size takriben 15 cm yukardan bakmaya baslamasi.****
dötün ve göbeğin alabildiğine büyümesi kişinin yaşlandığını anladığı anlardandır.
içinden gülmenin ve dans etmenin gelmediği ilk andır.
misafirliğe gelen veledin el öpme hamlesi.
hep eskilerden bahsettiğini anladığı andır.
dayı, amca gibi hitap edilmesi.
sokakta ya da okul bahçesinde top oynayan çocukların topunun sizin yanınıza kaçması durumunda "amca topu atar mısın?" diye seslenmeleri.. ne var lan abi deseniz?
etrafındaki arkadaşlarının neredeyse hepsinin parmağında yüzük olduğunu farkettiği andır.multi ** atmaya adam bulamama sorunsalı hemen akabinde gelir.
orta okul yıllarında taraftarı olduğu spor klüplerinde, o dönemde oynayan oyuncuların yorumcu, antrenör, teknik direktör vs. olduğunun görülmesi, babanın hatırlanan ilk arabasının tarihe karışmış, emsalinin yer yüzünde kalmamış olması, akşam can sıkıntısı ile aranabilecek çoğu arkadaşın evlenmiş ve hatta çocuk sahibi olduğunun hatırlanması gibi anlardır. aahh ah ben gençken...
bayanlara otobüs, pazar ve benzeri yerlerde esnaf "abla" diye seslenirken "teyze" dediği; erkeklere ise abiyken "amca" diye seslendikleri an.
anket basliklari ilginizi cekmemeye basladigi zamandir.
(bkz: kisinin yaslandigini anladigi an)
(bkz: hocam bi sittir git daha gencim)
sokakta şait olduğum durumdur;

sokakta reklam dağıtan eleman;
+ teyze buyrun...
- senin anandır teyze (anladım ki daha 25'inde falan teyzemiz)
otuz beş yaş şiiri nin çok güzel anlattığı hede.
artik "en kazik nisan 1 sakasini bu sene kimlere yapsam eueheueh" demedigini anladigi andir.