bugün

osbir çekip boşalırken. uçuyorum aga.
recep tayyip erdoğan

tamam vurmayın.
Beynini kullanabilme anıdır.
vücunda ki tüm enerjiyi bitirip yığılıp kalana değin yapılan seks.
tahmin yürüterek intihar ettiği an diyorum.
kendi hayatını sonlandırmak kadar büyük özgürlük olamaz sanırım.
işin acı tarafı da bunu hissedemiyor olması.
Sevecek kimsemiz kalmıyor zaman zaman.

Ondan sonra kedi görene kadar falan.
bence sıkıntılardan kurtulduğundadır . (borç ödemek , iş bulmak , evlenmek vs.)
Gece ayaklarimi uzatmis sekilde gokyuzunu izlerken hayal kurdugum zaman.
Çok tuvaletiniz gelmiştir. Zar zor kendinizi atmışsınızdır tuvalete be o ilk koyveriş anı o rahatlama, o mutluluk, o özgürlük... paha biçilemez.
Aniden ceketimi giyip cantami takip kafama göre sokaklarda dolaşmak ...
Fotoğraf makinesini alıp motoruyla seyahat ettiği Zaman.
zeytinli rock festivali.
Kendi adima;
Kulakligimi takıp yorulana kadar yürüdüğüm sonra bir parkta oturup dinlendigim, sıkılana kadar böylece sürdürdüğüm gün de bir sekilde rahatsız edilene kadar gecen anlardır.
Burası türkiye. Ya bir bakış üzerinize dikiliyor, ya birisi gelip birsey soruyor, yada evden arıyorlar. Ve bana o an o kulaklığı çıkarmak, o kişinin kafasına birşey fırlatma siniri yapıyor.
denizde açılır herkesten uzaklaşıp derince bi yerde suya dalarsın gücünün yettiği dayanabildiğin kadar derine dalarsın sonra su yüzeyine dönüp güneşin denize düştüğü yere bakarak yükselirsin yükselirsin bu esnada nefesin de tükenir öyle bi ayarlarsın ki çıktığın anda aldığın o nefes ciğerlerini patlatıcak gibi olur hüüüooooğğ! o an yaşadığını anlıyor insan. özgürsün.
yapacak ya da yetiştirecek hiçbir işin olmadığı bir gün denize karşı bir bankta boş boş oturma anı(aslında saatlerce), tabi yanınızda muhabbeti iyi olan herhangi bir arkadaş ile mümkünse. çok basit bi şey gibi duyulsa da verdiği huzuru tarif edemiyorum ya, sonsuzluğun içinde kayboluyormuş hissi*
Tek başıma araba ile yaptığım şehirlerarası yolculuk. Akşama doğru güneş tam batarken tadından yenmiyor.
cumartesi akşamı herhangi bir an.
Daraldığında çekip uzaklara gidebileceğini fark ettiğin an .öyle bir özgürlük ki nereye ve niçin gittiğini bilmiyorsun herkes bir yerlere yetişmeye çalışırken senin amacın yeni bir yeri keşfetmek bu gezi sırasında hayatın anlamını sorgulamak belki de dinlediğin müzikler arasında bir sonraki şarkının vereceği huzuru hissetmek.
uzun mesafe yola tek başına araç ile çıkılan anlardır. yanında kafanı ütüleyen kimse yoktur o sessizlik ve yeni şeyler görmenin verdiği rahatlama paha biçilemez. sen ilerledikçe sanki hayatın tüm sıkıntılarından uzaklaşıyor gibi hissedersin istanbulun o korkunç kalabalığından ve gürültüsünden metre metre uzaklaştığını bilmek enfes bir şeydir.
işten veya okuldan çıktıktan sonraki andır.
Sevgiliden ayrıldıktan sonra ki ilk 5 dakika. Sonrası sıkıntı.
maddi manevi kimseye eyvallahı olmadığı,
kaybedecek hiçbir şeyi kalmadığı andır.
çok yüksek bir yerden atladığı andır, paraşütle mesela. gerçi ben kayalıklardan suya atladığımda da aynı etkiyi yaratıyor. o boşluğa kendini bıraktığın anda geride kalan her şeyden kurtuluyorsun hissi veriyor. sadece sen ve önündeki gelecek.
program yapmadan bisikletinize atlayıp yola koyulduğunuz an.
görsel