bugün

meşe değneği ile dövülesi, ağzı burnu dağıtılası insandır. anlatmaya başlamadan önce ağız dolusu bir "hassiktir ordan lan" diyorum kendisine. üzerine iş olmayan bir konuda neden fikir beyan ettiği malumdur bu çakalın; kalitesiz malını itelemeye çalışmak.

yahu arkadaş, bir insana giydiği her kıyafet yakışır mı? her kıyafeti taşıyablir mi bir insan? ulan biz marcus schenkenberg miyiz a.q ya da sarah jessica parker mıyız?
birine de "yakışmadı abi/ abla" de yahu! birine de "bu renk tenine gitmedi" de. ulan o heriften aldığın gazı kullanmaya kalksan, mağazadan çıkışta gördüğün ilk hatuna yapışırsın o sözde "yüksek çekiciliğin" ile, o derece pis gaz verir bu şerefsizler.

kot, kazak, tişört, svitşört vs. giyim ile ilgili her konuda bu çakallığı yaparlar hiç şüphesiz. ulan baksır alıp karşısında denesen, sanki "abi veresim geldi" diyecekmiş izlenimi bırakıyor insanda. siz en iyisi uzak durun böyle tiplerden, gidin akıllı uslu satıcılardan alın kıyafetlerinizi.
"ay bu da çok yakıştı, bu da tam size göre, üstünüzde dikmişler sanki..."
her müşteri manken mübarek.
birde şu modeli vardır:
- ay çok yakıştı, ben kendime de almıştım bundan.
aynı kişi kıyafet bakarken de tepenizde biter, şöyle rahat rahat kıyafetleri incelemenize mani olur. ne istediğinizi sorar, "özellikle bir şey arıyor muydunuz?" der durur.

aslında bu kişi müşteriyi memnun etmekle*, ve daha çok ürün satmakla görevlidir, ancak ters teper ve kendisi müşteri-savar haline gelir.
şuuruna şuuruna vurulması gereken andaval kişidir.

bir susması ve çay koyması gerekmektedir.
"cabucak su kıytırık vücuduna bir şey uydursa da, msn'e dönsem" şeklinde düşünen , bu sebeple iki gaz verip müşterinin gitmesini çabuklastırmak isteyen satıcıdır.
mesleğinin ehli insandır ve en boktan ürünü abla acayip yakıştı süpersin tarzı yorum yaparlar.
yanında kız arkadası olmasına ragmen daha sormadan surekli fikir beyan eden bayan satıcılar örnektir. ama tavsıyem bıraksınlar bu işleri bigün biri dalar olan o olur.
"yıkanınca çeker tam oturur", "giydikçe açılır" gibi cümleler sarf eden tiplerdir.
- abi turuncu açtı seni, düşük belli olması da iyi, zira moda bu sene, paçalar da uzun olsun yerlerde sürünsün, punk tarzı annadın mı? zaten çok satıyoruz, modaya uy abi biraz. çok geride kalmışsın, üstelik hedehödö karta 10 taksit var...

- nasıl oldu abi? oooo süper oldu valla, yakacaksın ortalığı, turuncu ten rengine de iyi gidiyor.

+ uzaklaş sokacam turuncuyu şimdi sana.
"bu size çok sıkı geldi" gibi edepsiz ve cüretkar şeyler de söyleyebilen oksimoron organizmalar.
beğendiğiniz kıyafeti alacak olsanız bile almaktan vazgeçirttiren lafazanlardır. "bu kıyafetin geliş bedeli şukadardı ama size şukadara olur" deyip insanları keriz yerine koymaya çalışırlar. bir de hiç kar etmeden, geliş fiyatına satacaklarını söyleyip insanı güldürürler.
(bkz: shopping tv)
satış elemanları genelde mala zarar gelmesin,çalınmasın yada satış yapayım prim alayım düşüncesindedir.belki birçoğumuz bunu zaman zaman ek iş olarak yaptık ..fakat bu satıcılardan bazıları kendilerini binbir çeşit haline getirip kendi kıçını yırtarcasına insana ısrar edici rahatsız tavırlarıyla müşterisine illallah getirebiliyor.kimi zaman bir bayan girdiği bir ayakkabıcıdan sanki tacize uğramış gibi çıkabiliyor.hiç dikkat ettinizmi bilemem ama ayakkabıcılara giren bayanlar genelde rahatsız bir şekilde girerler ve daha rahatsız bir halde çıkarlar..yada bir erkek bir gömlek almaya gidince satıcı kızın cilveleşmesine çogu zaman bir anlam veremez ve mal gibi bakar ona ,zavallı kızcağızda havası üçbinlerde bir hal içine girer.herşeyin bir limiti var yaşamda ,hareketlerimizin ve kredi kartlarımızın olduğu gibi...