bugün

Bir senedir tıkanıp kaldığımdır.

Onca şey yazdım karaladım, bir türlü devam edemiyorum.

Eminim bir gün yeni basılmış kitaplarımın kokusunu içime çekeceğim. Kimse okumasa da olur.
kitap. bu kadar basit.
ölmeden önce mutlaka yapacağım eylemdir. umarım ölmeden önce ölmem.
Aslında çok kolaydır. Kendinize sorular sorun. Ve bu soruların yanıtını sayfalarca ve detaylıca yazın. Ya da bir ses kayıt cihazına konuşun. Yazıya geçirin. işte size bir kitabın müsveddesi. Gerisi size kalmış.
Giriş kısmını yazdığım, iskeleti hazır durumda bir adet bilim-kurgu gizem romanım mevcuttur. Hayatıma bir kız girmesi sebebiyle herşeyi bir kenara bıraktığım gibi onu da bir kenara bıraktım ve geri dönemiyorum.
Kitap yazmak için ya dertli melankolik ruh hali lazım,ya aşıkken yada ...
hayatında bir tane bile "mektup" yazmayan bir nesil için zor olduğunu tahmin ediyorum. Bunu neden diyorum? "Kitap" denilen şey aslında uzun ve detaylıca yazılmış bir "mektup" dur. "Mektup" yazamayan kişinin kitap da yazması zordur.
Herkes kitap yazar ama, hepsi okunmaz durumu.
Başladığım bir kitap vardı. Ama gerçekten zor her şeyi düşünmek hele ki yazdığınız bilimkurgu romanıysa. Ama bir gün yazıcam vaktimin çok olduğu bir dönemde.
Kitap yazmaya herkes yazar karalar birşeyler de , kim okur niye okur bilinmez.
wattpad gibi yerlere bakınca her yiğidin harcı olmadığını anlayacağımız eylem.

ha birde şu insan tanesi gibi yazarlar var onlara diyecek hiç bir şey yok.

Edit : bayağı eksi yemişim şu entry den dolayı bu durumda iki durum var, ya sözlükte kötü çocuk gibi veya ahçılı bahçıvanlı, mafyalı, vampirli ve tabiki fantazili ergen zihinlerden çıkan kitapları sevenler var yada fotoğraftaki kitap sayfasında yazanları normal görenler var. iki ucu boklu deynek kısacası. Wattpad de güzel kitap yok mu kardeşim diyen varsa da bana denk gelmedi olurda 'ahanda bu var' denecek bir kitap varsa seve seve okurum.

görsel
Belki çok uzun zaman sonra aklim boşalır zamanım olursa yapmak istediğim. Kitaba gereken hissiyat bende var da hayal gücü, bir hikaye yaratma gibi şeyler çok zor.

Bı üstteki saçma salak benim kızım göstermez tarzı bir ultrason hikayesi olacağına yazmamak daha iyi. Bence kitap yazmanın da diğer meslekler gibi okulu olmalı ve denemeli diplomalı yazarlar yazmalı.
Kitap yazmak için arkandaki iki lobun fazla olması lazımdır. Her yiğidin harcı değildir. Zaten yazan yiğitler görüyoruz bide kağıda çizik atanları görüyoruz.
başladığım aktivitedir.
Yapmak isteyen herkesin yapması gereken. "Herkes kitap yazmamalı" diye bir saçmalık olmaz yani. iyisiyle-kötüsüyle ne kadar çok kitap yazılabilir/yayımlanabilirse o ölçüde zengin bir literatürümüz olur. Yoksa okumak- yazmak kimsenin tekeline verilecek bir iş değil. Beğeneceğin türde bir kitabı seçemiyorsan, bir başka değişle "iyiyi-kötüyü" ayıramıyorsan, Yazarın günahı yok, sen zaten bilinçli bir okur değilsin.
güzel bir eylem olsa da şuan ayaklar altındadır. yazının kalitesinden çok popülaritesine bakılıyor, yayınevleri artık kitapa değer vermiyor. Sıradanlaşıyoruz. harcanıyorum ben de genç bir yazar olarak. *
Çok eğlenceli bir eylemdir. Yazdığım kitabın karakterlerini ve o ütopyayı hayal etmek, onlarla beraber yaşamak, yolu senin çizmen.. inanılmaz haz veriyor.
ilerde inşallah almanya'daki huzurlu tek evimde bilgisayar ve gıdalarımla tek başıma kaldığımda

türkçe ve almanca "islam'da savaş" isimli bir kitap yazmayı düşünüyorum.
Edebi yönü yüksek yazarların iyi yaptığı şeydir.

1 günde dahi 1 roman yazmak mümkündür.
Ölmeden gerçekleştirmek istediğim eylemdir gerçekten birçok konuyu içeren deneme türünde en az 500 sayfalık bir kitap yazmak istiyorum önümüzdeki günlerde ...
Meşakkatli eylem. Ama insana her türlü keyif verirdi bence. Kendini satırlara dökmek mutluluktur.
Ulan entryi zor yazıyoruz, ne kitabı?
varoluş kanseri insanlar için acıları biraz da olsa dindiren, geçiçi bir tedavidir. ben de yazıyorum.umarım yazdıklarım miraç çağrı misali ahmakların ilgi alanına girer de parayı kırarım.
sabah gelişmelerde yazar kardeşlerimizden birinin yazmış olduğunu gördük...kırmızı kedi yayın evinden çıktığı için alıp okuyacağız.
günümüzde ücreti mukabilinde, en eğitimlisinden en cahiline herkesin kolaylıkla yapabildiği şey.

matbaa şirketleri kendini yazar zanneden kekolar sayesinde finansmanlarını döndürmektedir diyebiliriz. süreç şöyle işliyor; matbaa şirketi sözde eserinizi alıyor sizden bir baskı + kar elde edeceği meblağı alır, kitabı basar. elbette bok gibi olan eserinizi satmakla filan uğraşmaz, o bastığı kolilerce kitabı getirip kapınıza bırakır, 1000 tane kitabı bir odaya koyar, eşe dosta hediye edersiniz. hediye ettikleriniz de okumaz zaten.

herkes kitap yazamaz, yazdığını zanneder!