"Ben zannediyordum ki ömürlerimizin teknesini istediğimiz sahile götürmek için yalnız onun dümenini ele almak kâfidir.Şimdi anlıyorum ki değilmiş.Yollar görünmez kayalarla doluymuş. Onlara çarpmamak lazımmış. Daha fenası gizli cereyanlar varmış ki insan onlara kapıldığı zaman yolun değiştiğini, gittikçe uzaklaştığını fark edemezmiş... Tâ ki kendisini başka sahillere düşmüş görünceye kadar."

Acımak, Reşat Nuri Güntekin.
(#35326910).
Eğer bi kadın “seni özledim” diyorsa ”bende özledim” denmez. Çünkü “de” ayrı yazılır. Bi öğrenemediniz.

Ah Muhsin Ünlü
görsel
görsel

(bkz: bir ekonomik tetikçinin itirafları).
-gercekle düş birbirine karışıyor. yalanın nerede bittiğini anlayamıyoruz. tutunacak bir dalımız kalmıyor. tutunamıyoruz.- sallandı. metinin üstüne düşecek gibi oldu. -kimse aydınlıkta konuşmaya cesaret edemiyor.-

tutunamayanlar
Tutunamayanlar *
görsel
- hep arayacaksın sen. ya resim, ya kitap...
- tutamak sorunu. insanın bir tutamağı olmalı.
- anlamadım.
- tutamak sorunu dedim. dünyada hepimiz sallantılı, korkusuz bir köprüde yürür gibiyiz. tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. tramvaydaki tutamaklar gibi. uzanır tutunurlar. kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne, kimi işine, sanatına. çocuklarına tutunan vardır. herkes kendisininkinin en iyi, en yüksek olduğuna inanır. gülünçlüğünü fark etmez. kağızman köylerinden birinde bir çift öküzüne tutunan bir adam tanıdım. öküzleri besiliydi, pırıl pırıldı. herkesin, "- veli ağanın öküzleri gibi öküz yoktur." demesini isterdi. daha gülünçleri de vardır. ben toplumdaki değerlerin iki yüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek bir tutamağı arıyorum: gerçek sevgiyi! bir kadın. birbirimize yeteceğimiz, benimle birlik düşünen, duyan, seven bir kadın !

(bkz: aylak adam)
(bkz: yusuf atılgan)
Soru: Sadece siyasi faaliyetlerle kurtulabilir miyiz?

Cevap: Hayır! Zira milli bünyemize musallat olan tehlike siyasi değildir. Siyaset bir zarftan ibaret... Tanzimat'tan beri bu hakikat anlayamadık. idareyi belli bir isimle damgalamak ve kurtuluşu rejim değişikliğinde aramak kendini aldatmaktır. Aynı insanlar her rejimde aynı insanlardır. Önce insan... Yani, kim olduğunu bilen, dünya içindeki yerini tayin eden, mazinin büyük ve ağır mirasını taşıyacak ehliyette şuurlu insanlara ihtiyacımız var. Bir ötekine geçer gibi, bir ideolojinden ötekine atlamak çocukça bir oyundur. Dikkati zarfa değil mazrufa çevirmeliyiz.

Cemil meriç, kültürden irfana.
bana kalsaydı şu anda kudüs - beyrut hattında bir taksi dolmuşta,her an bir bombayla ölebileceğim ihtimalinin verdiği dikkatle ve yoğun duygularla feyruz dinlemeyi,sevgilimin - helâlimin ellerini bir kutsal kitap gibi tutmayı tercih ederdim.
ama buradayım ne yazık ki.
“hayatta hiçbir zaman kafamızdaki kadar harikulade şeyler olmayacağını henüz idrak etmemiştim.”

sabahattin ali - kürk mantolu madonna
"isteyip istemedeğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticede aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daimi bir mesulünü bulmuştum: Buna içimdeki şeytan diyordum, müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması.. "
"...Kitapçıların ve çiçekçilerin bazı özellikleri olmalıdır Olric. Gelişigüzel insanlar bu mesleklerin içine girmemeli. Kitaplar ve çiçekler özel itina isteyen varlıklardır. Ne yazık, bu meslekler de artık olur olmaz kimselerin elinde, sattıklarıyla ilgileri olmayan kişilerin. Durmadan kitaplara ve çiçeklere eziyet ederler, onlara nasıl davranılacağını bilmezler. Bana kalırsa, bir “kitapları koruma derneği” kurmalı ve kitaplara kötü muamele edilmesini önlemeli...''

Tutunamayanlar, Oğuz Atay
görsel
"...Öyle şeyler söylüyor ki, aklıma takılıp kalıyor, unutamıyorum. sözlerinin etkisini hafifletmek için ısrarla kendi düşüncemi savunuyorum, o zaman da, ona söylediğim sözler, benim için unutulmaz hale geliyor.bilincimde giderek büyüyen bir ağırlığın oluştuğunu hissetmeye başladım. böyle devam ederse unutma gücüm zayıflaya zayıflaya tükenip gidecek sonunda..."

Unutma Bahçesi- Latife Tekin
Herkesin bir şeylerlerden korktuğu üç kişilik bir çekirdek aileyiz işte. Soyadımız KORKMAZ
--spoiler--
''insan düşüncesinin bir anlam taşıyabilecek biricik tarihini yazmak gerekseydi, yapılacak şey birbirini kovalayan pişmanlıklarının ve güçsüzlüklerinin tarihini yazmak olurdu.''
--spoiler--

Albert Camus - Sisifos Söyleni
görsel
«Kendi uydurduğun bir yalanı söylemek, başka bir ağızdan işitilip tekrarlanmış bir gerçeği söylemekten hemen hemen daha iyidir. Birinci ihtimalde sen bir insansın. ikincisindeyse, bir papağandan hiç farkın yoktur. Sen Kimsin? insan mı? Papağan mı?»

Suç ve Ceza, Dostoyevski
Ölülerin ölü kalması herkes için daha iyidir. Hayvan mezarlığı.
görsel
Sen yaptığın şeysin, söylediğin değil.
-------------------
Bedenindeki bir eksiklikten çok, akıllı görünüp düşünmeyen, sesi varken çıkarmayan, bacağı varken koşmayan, eli varken uzatmayan, ağzı varken gülmeyendir engelli olan.

(bkz: tunç kılınç)
Hiç bir şeyin önemi yok, geriye biraz izmarit kaldıktan sonra. Sonunda temiz havaya dönülür. ( (bkz: tehlikeli oyunlar) (bkz: oğuz atay)
görsel
görsel
Bazen kitaplarda ona rastlarsınız altını çiziverin...