bugün

Kadınlar, ama sahiden seven kadınlar, erkeğin güçlü olmasıyla ilgilenmezler. Seni severler çünkü yüreklerine dokunmuşsundur bir yerde. Bunu farkına varmadan yaptıysan daha çok severler. Çünkü samimi olduğunu anlarlar.

- Kırlangıç Çığlığı - Ahmet Ümit.
Bütün düzenler askerî olmak zorunda değildir; kimi de hayal gücünün düzenidir.

Sonsuza kadar.
yeni sınıf kendi yüksek kültürünün, insan ırkının varabileceği en son noktayı, en derin bilgeliği ve en ileri modern bilimsel bilgiyi temsil ettiğine inanır. bunların ırkın refahına ve zenginliğine katkıda bulunduğunu, bunun karşılığında da daha çok ödüllendirilmesi gerektiğini düşünür. yeni sınıf dünyanın bu üstün yeteneğe, antik bilgeliğe ve bilime sahip olanlar tarafından. batı felsefesi ile başlayan filozof kral rüyası, platonik kompleks, yeni sınıfın gerçekleşmesini derinden arzu ettiği fantazisidir.

entelektüelin geleceği- a. gouldner.
" Ölmek isteğim yok. Yaşama isteğim olmadığı gibi..."

Yaşamın Ucuna Yolculuk, Tezer Özlü.
"kelimeler yaşar bey kelimeler... kalbimde öyle bir sıkışmışlar ki dilime gelmiyorlar."
görsel
''Onur beni mahmuzluyor. Peki ya beni mahmuzlayan onur ölmeme neden olursa, o zaman ne olacak?
Onur, kopan bacağı yerine takabilir mi? Hayır. Ya kolu? Hayır. Peki ya bir yaranın acısını dindirebilir mi? Hayır. Yani, onurun cerrahi becerileri yokmuş, öyle mi? Öyle. Peki o zaman, nedir bu onur? Bir kelime. Peki, bu onur kelimesinde ne var? Nedir bu onur? Hava. Ne hoş bir bilanço! Kimde var? Çarşamba günü ölende. Hissediyor mu? Hayır. Duyuyor mu? Hayır. Yani, hissedilmez öyle mi? Evet ölüler tarafından hissedilmez. Peki, yaşayanlarla yaşamaz mı? Hayır. Onur, ucuz bir kitabeden başka bir şey değildir.''

- Shakespeare ( Kral 4. Henry: 5. perde 1. sahne)
bazen yetişkin insan kıskançlık, çaresizlik, terk edilmişlik gibi duyguları ancak çocuk sahibi olunca ve çocuğunda yaşayabilir; çünkü kendi çocukluğunda bunları bilinçli olarak yaşamaya fırsat bulamamıştır.

(bkz: yetenekli çocuğun dramı)
görsel

hani şerif mardin'in "super westernization" dediği aslında başka tür bir kolonyal söyleme de kapı aralıyor. çok da uzak olmayan bir tarihte istanbullu müslüman türklerin kibarları dahi son derece oryantal bir yeme tarzına sahipti. yerde ve sini etrafında yemeyi bırakıp çatal ve bıçak kullanmaya başlayınca bu defa kendinden biraz daha oryantal olanı hakir görme söz konusu oluyor anlayılan. hani "araplar da pirinci elleriyle yiyorlarmış ığy" denilen şeye işaret ediyorum. daha akademik bir ifade ile selim deringil'in "hal i vahşet ve bedeviyette yaşarlar" diye özetlenen söylemin daha avami versiyonu.
"Her şeyin bir fiyatı vardır. Size huzur verdim diyenler bizden ne aldıklarını da söylesinler."

ismet Özel, Surat Asmak Hakkımız.
insan nasıl da değişiyor! O zamanlar bir çocuktum ve hapishaneler beni korkuturdu çünkü insanların ( özellikle erkekler) nasıl olduğunu bilmiyordum. bir daha insanların söylediklerine ve düşündüklerine inanmayacağım. insan her zaman korkulacak bir şeydir, her zaman, başka hiçbir şey değil.
"Erkek, kendi keyfi ihtiraslarının tatmini için benden sonra tufan dercesine tohumunu gelişigüzel saçmasının esiri oldu. Ana Tanrıçaları yıkıp Tanrı'yı tek ve erkek yaptığımızdan bu yana, tam iki bin yıldır, bir yandan günah çıkarıp bir yandan da namus kılığında dolaştırdığımız şehvetimiz adına, tarih Öncesi taptığımız Tanrıçaları ayaklarımızın altına alıyoruz. Tanrıçalarımıza yaptığımız her kötülük şeytanın zaferi. Klitorisi kökünden sünnet edilen, vajinasının iç ve dış dudakları kesilip dikilen seksen milyon kadın var dünyamızda, seksen milyon! Zifaf gecesinde karısının dikilmiş vajinasını bıçakla kesen Gambiyalı şeytan kocayı, Hindistan'ın bir tek Salem eyaletinde son üç yılda sırf kız doğdular diye çocuklarını öldüren yedi bin şeytan babayı kim cezalandıracak? Erkek Tanrımız mı? Duygu'ya, çocuğun erkek olacaksa mutlaka aldırtmalısın diyen devrimci lezbiyenler haklı mıydı? Asırlar boyu işlediğimiz günahı erkek genlerinde taşıyan ben, nasıl iyi bir erkek çocuk babası olabilirim ki? Cinsiyetimin maskesine bürünen şeytanı mı model alsın erkek oğlum baba diye beni benimserken?"

Cennetin Dibi/ gündüz vassaf
"Seni kitap okuyan insanlarla tanıştıracağım. Hayat, ancak böyle insanlarla bir araya geliyorsan yaşanmaya değer."
-Martin eden
Penâhımızsın ulu önder
Karanlık kuyularda hilalimiz
Işığın içindeki rehberimizsin
Nur dolar baktığın yer

Biz dünyaya bulanmış
Sevenlerini çek çıkar
Devranın batağından
Canın canımıza Hira
'Tekin değil insanoğlunun yaşamı ve hâlâ bir anlamdan yoksun.'
"sustu. konuşmak gereksizdi. bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti. biliyordu; anlamazlardı." (aylak adam-yusuf atılgan)
"sonra kendime dönüp dinledim
yeniden acılarıma sordum:
yaşamın neresinde saklanmalı ozan,
ya da nasıl saklamalı yaşamı?"
insan hayatına yön veren kaliteli kitaplardan edinilen kısa bilgilerin kullanılmasıdır.
kitap okurken altı çizilen satırlardır.
Soluk alabiliyor, yiyebiliyor, içebiliyor, uyuyabiliyordum.
Bunları yapmamak zaten elimde değildi, ama yaşamıyordum..

Tolstoy/ itiraflarım

Tavsiye edilir.
“insan sabahtan akşama kadar bir şey olmasını bekler ve hiçbir şey olmaz. Bekleyip durur insan. Hiçbir şey olmaz. insan bekler, bekler, bekler, şakakları zonklayana dek düşünür, düşünür, düşünür. Hiçbir şey olmaz. insan yalnız kalır. Yalnız. Yalnız.“

Satranç - Stefan Zweig
görsel
“Sonra yavaş yavaş mantığım değişti. Hatta dünyaya bakışım, eşyayı görüşüm, insanları anlayışım değişti. Vâkıa bunlar bir günde olmadı. Hatta çok güçlükle ve adım adım oldu. Hatta çok defa bana rağmen oldu. Fakat oldu.”

Ahmet hamdi Tanpınar, saatleri ayarlama enstitüsü.
"şimdi bütün bu kitapları beyninizde sıkınız ve bana bir damla bir damla aydınlık süzünüz."

matmazel noraliya nın koltuğu, peyami safa
hiçbir yere ait olmayanları iyi tanırım, her yere aitmiş gibi davranırlar.

(bkz: kinyas ve kayra)
A şehrinden B şehrine 65 km/s hızla 4 saatte giden bir arabanın aldığı yolu B sehrinden A sehrine hareket eden bir arac 6 saatte alıyorsa iki musluk bir havuzu kaç dk da doldurur. 404 nount found error