bugün

Kirletilmiş bir ilişkiyi, bir tek ayrılık temizler.!!
(bkz:bin muhteşem güneş

"sevgi, insana zarar veren bir hatadır; işbirlikçisi, yani umutsa tehlikeli bir yanılsama."
Sürünün geri kalanına benzemek bu kadar mı zor?
(Martı Jonathan Livingston, Richard Bach)
geleceği merak etme nasılsa gelecek ama geçecek olanı iyi düşün çünkü aklından hiç silinmeyecek.

balzac.
'que la fin de la vie humania, ce sont des larmes ou des cheveux blancs' yazmış theo, kardeşi van gogh'a. öyle rivayet edilir ki, incil'den bir alıntıdır.

'insan yaşamının sonu ya gözyaşı, ya da ak saçlardı' anlamına geliyor.
imgelerde yaşanacak aşk bırakmadım
Tüm güzellikler donup kalıverdi karşımda
Hüzün kaçıyor penceremden koşarak
Ölüm kayboldu geceye karışıp
Bir kolunda gözyaşı diğerinde acıyla

AŞKTAN/KAAN iNCE
“Ah milena; ne kadar şanslı olduğunu bir bilsen, senin kadar sevilemeden ölüp gideceğim.”

“Mesela neden senin odanda duran, sen sandalyende ya da çalışma masanda otururken, uzanırken ya da uyurken seni bütünüyle gören mutlu bir dolap değilim? Neden değilim?”

Franz kafka - milena’ya mektuplar
"... yolumuzu geçici olarak kaybetsek bile iyi duyguların içimizde kalacağına güvenmemiz için yeteri kadar 'iyi şey' biriktirmemiz gerekir. Yeteri kadar biriktirdiğimiz zaman bizi yolun dışına itecek bölünmeler yaşansa da yaşamın bizim için iyi olacağına inanırız."
Erkek bir yılda yüzden fazla çocuğu kolaylıkla yapabilir; oysa kadın, ne kadar erkekle sevişirse sevişsin yılda ancak bir çocuk yapabilir ( ikiz,üçüz saymazsak). işte bundan ötürü erkeğin gözü her zaman başka kadınlardadır; oysa kadın, tek bir erkeğe iyice bağlanır.
görsel
'Sizi kime benzetiyorum, bilir misiniz? Cellatların elinde gülerek, parça parça olmaya katlanan kişilere.'

(bkz: fyodor mihailovic dostoyevski)
görsel
"Belki biri şöyle diyecek: Sokrates, seni böyle zamansız bir sona sürükleyen bir ömürden utanç duymuyor musun? Bana bunu soracak olana açıkça yanıt verebilir ve diyebilirim ki: Dostum, yanılıyorsun. Değeri olan bir kimse, yaşayacak mıyım yoksa ölecek miyim, diye düşünmemelidir; bir iş görürken yalnızca doğru mu eğri mi, yürekli bir adam gibi mi yoksa tabansızca mı davrandığını düşünmelidir.

(bkz: sokrates in savunması)
Yaşadığımız dünya'ya bakacak olursak hünerlerin satılık olduğunu görürüz. insanlar kendilerini satmak için aletler kullanır...

Beş çember kitabı
Miyamoto Musashi
Sevgili Dost,
Herkesin seviyormuş gibi yaptığı, ancak sevginin ne olduğunu pek az kimsenin bildiği bir zamanda yaşıyoruz. Belki de bütün zamanlar böyleydi.
" bugün eve gitme hava çok yapmurlu "

Gökçen çatlı - babam çatlı.
"Her mevcudiyet, bir mecburiyetin tetikleyicisiydi. Mevcudiyetlerin en büyüğüne sahip olduğu an, iplerini daha da kısaltacak ve yapabileceği şeyleri kısıtlayacaktı."
Razumihin'in bundan önce duyduğu hislere benzemeyen bir şey vardı içinde. Biliyordu ki içini dolduran ve yakıp kavuran rüya, elde edilmesi imkansız bir şeydi. Belki bu hissettiklerinden uyanıyordu.

Suç ve ceza.
"Parayla satın alınan şefkat de seks de doyurucu değildir."

Aşkımız eski bir roman / Ahmet ümit
"Sizi bahtiyar ediyorsa kapıldığınız duygunun gerçek olup olmamasının ne önemi var? inanmak kafiydi. Tartıştıkça, düşüncükte, kurcaladıkça mutluluk zedenelir, bir yerlerinden yara alınırdı, bir de bakmışsınız eriyip gitmişti o güzel günler avuçlarınızın arasından. Ne zaman başladığını görmediğiniz, ne zaman sona erdiğini fark etmediğiniz şu kar yağışı gibi."
"bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman, bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da, canım her istediğinde onu telefonla arayıp konuşabilseydim diyorsanız, o kitap bence gerçekten iyidir. ama öylesi pek bulunmuyor". holden. "çavdar tarlasında çocuklar".
Bazı geceler gölgemin adını taşıyorum: Sessizlik. "Yasa kitabı ve yalanlar kitabı"
"Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim. Oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim; ben, sende bütün aşklarımı temize çektim. imrendiğin, öfkelendiğin, kızdığın ya da kıskandığın diyelim; yani yaşamışlık sandığın geçmişim,
dile dökülmeyenin tenhalığında, kaçırılan bakışlarda, gündeliğin başıboş ayrıntılarında zaman zaman geri tepip duruyordu. Ve elbet üzerinde durulmuyordu. Sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun, biraz daha fazla sevdiğim, biraz daha önem verdiğim.

Başlangıçta doğruydu belki. Sıradan bir serüven, rastgele bir ilişki
gibi başlayıp, gün günden hayatıma yayılan, büyüyüp kök salan ,
benliğimi kavrayıp, varlığımı ele geçiren bir aşka bedellendin. Ve hala bilmiyordun sevgilim; ben, sende bütün aşklarımı temize çektim. Anladığındaysa yapacak tek şey kalmıştı sana: Bütün kazananlar gibi terk ettin."

Yalnız Bir Opera.
Sen diyorsun ki düşmanca anılar yazmış. Bunu anlamıyorum. Anıların düşmanı, dostu olur mu? Benim bildiğim, geçmişte olan, şimdi olmayan şeylerin olduğu gibi hatırlanmasıdır anılar. Sen demek istiyorsun ki, insan geçmişindeki iyi olayları hatırlasın, kötü olayları hatırlamasın. Nasıl olur bu? insan bir düş görürse bunu hatırlar. Peki bu korkulu bir düşse, başkalarının hoşuna gitmeyecekse, onu hatırlamasın mı?

(bkz: gün olur asra bedel).
Tabi lan manyak mısındır.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar