bugün

diyosun
görsel
En nankör canlının insan olduğunu gözlemliyorum. Kedi ise nev-i şahsına münhasır bir canlı. 39 yaşıma kadar korkardım kedilerden. 4 yıldır bir kedim var. 39 yıl bilmediğim bir canlıyı tanımak için basılı kitapların neredeyse tamamını okudum. Kedi tam evcilleşmemiş bir canlı. Her birinin ayrı ayrı kişilikleri var. Öğrenebilen bir canlı. Bir çok insan ise öğrenemeyen birer canlı. Bu bakımdan insanların pek çoğundan üstün olduklarını gözlemledim. Kedilerin her yerini sevemezsiniz okşayamazsınız. Rahatsız oldukları bölgeler var. ilginçtir ense lerini veya kuyruklarının olduğu bölgeyi okşatmaktan hoşlanırlarken tam kambur yaptıkları bu bahsettiğim bölgeler arasındaki sırt bölgesine dokunulmasını sevmezler. Elnette istisnalar vardır. Ya da karınlarını söylece bir okşamanız onlara yeter. Fazlasını sevmezler.

Kediler ortalama 18 saat uyur. Bu anlamda tembel diye yaftalanmaları normal ama doğaları bu.

Yemek vermeniz için size sokulmazlar eğer avlanmalarına müsade eder bir imkanınız varsa.

Siz köpek insansınız. Köpek bakmanızı öneririm ama onların da doğalarına uygun bir ortamda bakmanız önemli. Apartman dairesine köpeklerin hapsedilmesine üzülüyorum.

Kediler de apartman dairesinde sıkılır mı diye araştırdım. Bölgeye sahip olmayı seven hayvanlar. 4 yılda herhangi psikolojik rahatsızlık gözlemlemedim kedimde.

Kedinin bir kişiliği vardır. Sizinle kişiliği uyuşmuyorsa ona nankör demeniz biraz üzücü.
Hayvanlarda insanoğlunun etik değerlerine ilişkin kalıntılar aranamaz.

Kedi de diğer hayvanlar gibi kendisine kodlananı yaşar.
Can Yücel olsa sanırım " nankör sensin, kedi de sana girsin " der miydi? Derdi. Can baba can'dır.
görsel
insanın kendine sorgusuz sualsiz kulluk edene dost deyip, bunu yapmayanı nankör sayması ne trajikomik bir olay.
görsel
yeryüzünde tek bir nankör vardır, o da insandır. en basitinden bize ne harikalar ne güzellikler veren doğayı katlediyoruz. bundan daha büyük nankörlük olamaz. oksijen kaynağımız yaşam faktörümüz ağaçları kesip yerine beton döküyoruz, kesmediklerimizi de dikkatsizliğimizden kaynaklı orman yangınlarına ya da duyarsızlığımızdan doğan çevre kirliliğine kurban veriyoruz. derisi ya da tüyü hoşumuza giden hayvanları Havalı ve gösterişli oluyor, para ediyor diye ekolojik dengedeki katkılarını unutup öldürüyoruz. bunu yapmıyorsak sırf korkuyoruz, sevmiyoruz, etrafa tuvaletini yapıyor bahanesiyle sokak hayvanlarına zehirli et verip düşüncesizce katlediyoruz. yapmıyor muyuz? maalesef yapıyoruz.
biz bir tek doğaya, gezegene, evrene değil kendimize de nankörlük ediyoruz. bize verilen bedeni aşırı derecede sigara, alkol ya da çok farklı yabancı ve zararlı maddelere maruz bırakarak mahvediyoruz. Bu da kendimize yaptığımız bir diğer nankörlük değil mi?
insan ilişkileri de bunun cabası. karşı tarafı hiç düşünmeden aldatıyoruz, yalan söylüyoruz, yeri geliyor aşağılıyoruz, duyguları ile oynuyoruz bazen bu da yetmiyor parasal yönden dolandırıyoruz. onunda bizim gibi insan olduğunu unutup psikolojik açıdan yıkımına sebep olmuyor muyuz? maalesef oluyoruz. sonra bu yıkım etkisiyle intihar cinayetler olmuyor mu? evet oluyor. Bakın bu da ayrı bir nankörlük. karşı tarafın hayatını elinden alıyoruz. aslında bu en büyük nankörlüklerden biri. hiç tanımadığımız insanlara bile bazen zarar verebiliyoruz. bize en değer veren insana bile ne kötülükler yapıyoruz üstelik bazen karşılık olarak hep iyilik gördüklerimize de bunu yapıyoruz. daha bu say say bitmez. yani insan insana bile nankörlük yaparken kedilere nankör demek sizce de fazla değil mi? bence çok fazla. kediler nankör değildir sadece umursamazdır. hepsi bu.
Nankör değil de kendini fazla önemseyen bir canlı.
güncel Önemli Başlıklar