bugün

büyük kardeşinin eskilerini giymek zorunda olan küçük kardeşin tinerci çocuklar gibi yırtık pırtık eski püskü elbiselerle sağda solda dolaşmasına sebebiyet verecek durum.
zamanla önemini kaybeden olaydır.

ilk başlarda yaş farkı insanı sinir eder. siz ders çalışacakken o sürekli ağlar. ne zaman arkadaşlarınızla dışarı çıkacak olsanız yanınızda çanta gibi bitiverir. her planınıza dahil olmak ister. durdan, çüşten anlamaz. ama nasıl bir hikmetse, küçük kardeş ergenliği atlatıp olgunlaşmaya başladığında en yakın arkadaşınız oluverir. düne kadar katır gibi inat eden, her şeyi anneye-babaya ispiyonlayan, oyun oynamazsanız her türlü tehditle, şikayetle hayatı zindan eden, dondurmasını sizinki bitene kadar bekletip sonra gözünüzün içine baka baka yiyen, kıyafetlerinizi izinsiz giyip yırtık geri getiren, parfümlerinizi bitiren yumurcak gider, can dostunuz, sırdaşınız, en büyük desteğiniz olan biri geliverir.

belirli bir yaştan sonra aradaki o yıllar kapanıyor işte, ne garip...
abilik-ablalık olgusunu ortaya çıkarır.
ablan/abin şehir dışında okumaya gittiğinde odanın sana kalması gibi süper şeylere neden olabilir. (bkz: ben)
eğer büyük olan taraf abla ise evde annenin değerinin
anlaşılmamasına sebebiyet veren bi durum.
kuşak farkına sebep olabilir. örneğin ben anadolu lisesi sınavına girerken abim öys ye hazırlanıyordu ama ben onu solladım şimdi benim eğitim gördüğüm kurumda 2 sene geride...
kucuk kardesler icin her yaman rahat bir durumdur- allah korusun anne veya babaya bir sey oldugunda yanliy kalmazlar. zira onlari hayata karsi kollayacak ve kanatlari altina alicak bir ikinci ebebeynleri vardir. allah yine de anneyi babayi bastan eksik etmesindir.
(bkz: kuşak çatışması)
abi veya ablanin yasi geregi fazla olgunlasmasi ve dolayisiyla cogu zaman anne babayla ittifak kurmasi,akabinde zavalli kucuk kardese saldiriya gecilmesi seklinde de sonuclanabilir. *