bugün

karaköy'ün arka sokağında bulunan cafe. entellerin uğrak mekanı. dövmeli olmayanları almıyorlamış diye duydum zira kimi görsem dövmeli. tiplere baktığın zaman bunlar türk ise ben değilim diyebilirsiniz. ne kadar kendini beğenmiş, ukala insan varsa bu cafenin müşterileridir. muhtemelen 2 sene içinde istanbulun sayılı mekanları arasına girecektir. bir iki apaçi arkadaşım var onları yollayıp yükselişini durdursam mı diye düşünüyorum.
karaköy'de ara sokakta bulunan, entellerin uğrak mekanı mıdır bilmem ama, kahveleri ve dekoru muhteşem olan sessiz sakin bir mekan. Tuvaletleri de çok temiz. EHEH.

AYRICA, FRANZiSKANER ŞEFiN TAVSiYESiYMiŞ HE.
bir kupa çayı 8 TL yaptıktan sonra kesinlikle gidilmemesi gereken yer. ilgi gördükten sonra şımaran mekanlar kategorisinde hızla yerini almıştır.
Pazarları namlı'da yapılan kahvaltı sonrası kahvaltının kalitesini düşürmeden üstüne kahve içilmesi gereken nadir mekanlardan sadece biri.
eski sevenlerin artık sevmediği kitlesini değiştrimiş,masanın etrafındaki sandalye oturma sayısına takıntılı işletme.
nece konuştukları konusunda hala fikrimin olmadığı çayı normal çayı 8 liraya satan ki amaçları çay içmeye gelmesinler demek galiba zira saçma sapan olan mekan.
Baktım uzun süredir entry girilmemiş, bilgilendirici bir şeyler yazayım.

Pahalıdır, bir kahve en az 30 liradır. Sokağında fotoğraflar çekerken bile sorun çıkarırlar. Sell servistir, ödemeyi ön kasada yapıp mağara bir kafede dolaşıp arka bardan kahvenizi alırsınız. Neyse ya hiçbi şey yapamazsınız yani. Sebebi de kafe işletmenin zor olması vs değil sahibi ruh hastası.