bugün

"LDP G.Bşk. Cem Toker bir üniversitede konuşurken bir öğrenci "kapitalizm bizi sömürüyor" dedi. Toker, cep telefonunun markasını sordu.iPhone"

--spoiler--
liberal abd'de solcu ile eş anlamlı kullanılan kavram. bu oranın solcusu ekonomik liberalizmi savunduğundan değil. franklin delano roosevelt'in aslında sosyal demokrat içerikli new deal politikalarına liberal adı vermesinden ileri gelir. bu yüzden reagan, bush gibi muhafazakarlar liberal adından nefret ederler. hatta george w bush rakibi john kerry'yi "number 1 liberal of the senate" diye tanımlamıştır ona eksi puan kazandırmak için.
avrupada daha çok merkezde kabul edilirler. muhafazakarların topluma tutucu müdahalelerinden kaçınır hem sağ hem sol partilerle koalisyona girebilirler. hem ekonomik, hem siyasal liberalizmi savunurlar. işçilerin seçme hakkını elde etmesini sağlayan partiler genelde liberal partilerdir.
ülkemizde ise liberal bir parti başarı kazanamadığı ve muhtemelen ilelebet kazanamayacağı için genelde sağla özdeşleştirilir. ki sağ partiler ekonomik liberal politikalar uyguladıkları için ülkemizdeki liberal aydınlar genelde sağdaki partilere destek verirler. solcular da bunlara liboş adını taktığı için iyica sağcı damgası yemişlerdir.
--spoiler--
ironinin dibine vurur.

kapitalizm sayesinde okuduğunun farkında olduğu gün bu argümandan vazgeçer.
Birazdan çıkışta MC donaldsa koşacaktır.
--spoiler--
üçkağıtçı tüccar, yolsuz müteahhit, fesat işadamı ve siyaset bezirganı politikacı ile haksız yere ilişkilendirilen ideoloji. sanılanın aksine liberalizmin temeli hukukun üstünlüğüdür, yani üç-kağıt ekonomisine dayanarak cebini dolduran işadamlarının işine gelen bir düşünce değildir. devletçilik bu işadamlarının daha işine gelir çünkü kamu kaynaklarını siyasi ilişkiler kurarak haksız yere kendilerine aktarma imkanı bulurlar. oysa ekonomik liberalizmin temeli rekabettir: yani kar haddinin rekabete dayalı olarak düşürülmesi, oysa devletçilikte devlet kurumları ve siyaset mekanizmasıyla güçlü ilişkiler kuranlar haksız değer aktarımlarına sahip olabilmektedir. bu sebeple liberalizm bezirganbaşı işadamının işine gelmez: devletle olan hortumları kesilir, tekel olma imkanı hukuken son bulur, rakip firmalar kar haddine baskı yapar, imtiyazları elinden alınır, liberal hukuk haksız kazancın boğazına yapışır. liberalizm girişimcinin işine gelir: yeni bir fikri şirketleştirmesi kolay olur, tekel baskıları altında ezilmez, hukuku arkasına alır devlete yaslananların ayağına kaydırma imkanı ortadan kalkar, şirketini ve fikirlerini hem devlet karşısında hem de özel sektördeki akbabalar karşısında hukuken güvence altına alır, şirketini büyütmesi için gerekli olan ekonomik iklim oluşur, istihdam yaratarak işsizliğe ilaç olur... yani ekonomik liberalizmin önemli bir saç ayağı haksız kazanç sahibi olan işadamlarını hukuken durdurmak, girişim yapmak isteyenlerin önünü açmak, bunun içinde siyaset ve bürokrasiyi değil liberal hukuk mekanizmasını inşaa etmektir...
--spoiler--

liberali akp'ninki gibi despot ve muhafazakar sistemi savunan insan sandığındandır.
Kendi maaşı olmasa da genel sistemin farkındadır. Sorgulama hakkı yok mu.