kadın yazarların hayalindeki erkek modeli

fiziki yapisi onemli degil nasilsa her kosulda benden uzun olucak mubarek. boy bir bucuk olunca...
(bir otuz degil, bir bucuk)

zeki, sohbeti iyi ve yeşil gözlü olmalı.

(bkz: keko)

Ruh ikizim olmasa da olur, ruh öküzüm olmasın yeter.
Şeyyy... Bir de özü, sözü güzel olsun..
Bir de, sanat sevsin, kitap sevsin, müzik sevsin, doğa sevsin, hayvan sevsin, insan sevsin...
Tamam tamam biliyorum,evde kaldım!
Kendimle evlenicem ulan, başka yolu yok!
Canım ben sevgilim...

(bkz: kocam yatakta bana terörist diyor)

sadakatli, komik, siyah saçlı siyah gözlü ve beyaz tenli.

keske buraya tom hardy yazdigimizda tom hardy’miz olsa ama hayaller hayatlar maalesef.

Benimdir.

Hayallerini bilmiyorum ama birçoğu şans verme açısından hafif maskulen tavır ve zengin davranışlarına tav oluyor,benim gibi gösterişli hayatlarla mayası tutmayan ,zehir gibi ve özgürlüğe önem veren yazarlar rol yapmadıkça ya da çok nadir olan elit hanımlarla flört etmedikçe ikinci hatta üçüncü seçenek oluyor eğer ben gibi olanlarınız var ise kitap okuyun işinize koşturun film,dizi izleyin hayatın akışında karşınıza çıkan fırsatlara aceleci davranıp bir de hemen kıymet bindirmeyin he bi de en azından bi noktadan sonra net olun.

tabiiki.

https://seref-zazaoglu-ve...der-beg.uludagsozluk.com/

aşağılamamak da lazım, yüceltmemek de.. fakat çok tezat içerir..

benimle ilgilensin, ama çok da ilgiyle boğmasın.

kıskansın ama çok bunaltmasın, ama tam başıboş da bırakmasın..

gizemli olsun ama telefonunu şifre gerektirmeden, face id ile açabileyim.. ama biraz talep de görsün, kendimi son kullancı gibi hissetmeyeyim ama millete pas verir gibi de yapmasın.. millet buna asılsın, bu "sevgilim var" yazsın (nedense, sosyal medya kullanmama gibi basit bir seçenek kimsenin aklına gelmez).

ev işlerine yardımcı olsun ama biraz da böyle otoriter olsun..

yumuşak kalpli olsun ama biraz da bad boy olsun,

işi, gücü, parası yerinde olsun, toplum içinde efendi dursun ama biraz fırlama da olsun..

her şeyi çözdüğümü iddia etmiyorum ama bu gözlemlerimin az bir kısmında dahi doğru noktalara parmak basabildiysem, iki sorum var:
1. sen bunların karşılığında ne öneriyorsun? sen erkek olsan kendini, bu kadar yırtınmaya değer görür müsün? emsallerinde olmayan hangi özelliklerin var?
2. bu kadar çelişkili talepleri bir ergen psikiyatristine iletsek, kişilik bozukluğu teşhisi koyarken, seni neden "cilveli, sevdiğinden öyle yapıyor" diye kategorize etmek zorundayız?