bugün

(bkz: anne kokusu)
gayet hoş bir kokudur. hoş olmasının sebebi ise tamamen biyolojiktir.
erkek ve kadınlar birbirlerini etkilemek için hormonların bulunduğu özel kokular salgılarlar. özellikle seks, sevişme gibi anlarda bu salgılama maksimum düzeye çıkar. ne cacharel amor amor, nede başka bir parfüm kadın kokusunun yerini dolduramaz. ( ben sölemiyorum, doktorlar sölüyoo)
erkeğe çekici gelen kokudur..
mum gibi koktuğu bilinir...

(bkz: mum kokulu kadınlar)
kozmetik ürünlerini aşabilirsen alacağım ten kokusudur.
nefis bir şeydir. hele yağmurlu bir havanın ardından deniz kenarında bir balık lokantasında rakı sofrasındaysan bayan arkadaşınla, daha bi başka olur. kızarmış ekmek kokusu,yağmurdan sonraki toprak kokusu,denizin yosun kokusu,ve onun kokusu karışı verir birbirine.
kadın=sevgili denklemine göre dü$ünürsek eğer,

rüyalarda bile hissedilebilendir. hatta, olmadığı halde yastık o kokuyla kaplanır. bazen, insanın kendi kokusu bile onunla karı$ır..
taze ekmek kokusu gibidir.
ne kadar tok olursan ol, davetkarlıgına dayanamaz illa ucundan, kıyısından koparasın, tadına bakasın, varasın gelir; ki takdir ederim.
erkeğe sen erkeksin dedirten ve her zaman olması gereken çok hoş duygular veren narinliği, kibarlığı , uzlaşıyı , arkadaşlığı , sevgiyi kısacası akla gelebilecek tüm pozitif unsurları beynimize vurgulayan son derece hoş bir kokudur , hem somut koku anlamında hem de soyut koku anlamında hepsi geçerlidir.
(bkz: kokusu olmayan kadın)
daha güzeli için; (bkz: bebek kokusu)
(#1687963) bir kadının kokusu yıllar sonra aynı kalabilir mi?
(bkz: kadın korkusu) *
bu konu ile ilgili "Perfume: The Story of a Murderer" filminin kesinlikle izlenmesi gerekir. şiddetle tavsiye edilir.
imdb için : http://www.imdb.com/title/tt0396171/fullcredits
çıplak teninin kokusudur. parfümünün değil.
kadın kokusu... tanımlamanın, tasvirin en zor olduğu algı.
şöyle nacizane bir tanımlama yapılabilir:
(bkz: okunmayacak yine de olsun)

kokun;
içine nehir suyunu emmiş kadar tatlı,
bahar rüzgarına tutulmuş kadar serin,
ılık bir güneşi hapsederek yeşermiş bir yaprak kadar tazeydi...

beni zaptedip,
sualsiz alıkoyacak kadar keskindi!

tüm gününü yansıtan,
tenine ait kokusal bir günlüktü,
kilitsiz...
her geçtiğin yoldan, ortamdan
bir tutam vardı...

ve...
kokun;
çilingir anahtarıydı,
ruhumun en gizli kapılarını açan,
kilitli...
http://www.facebook.com/video/video.php?v=115734381808578&ref=mf
abazaların duyar duymaz peşinden gittiği kokudur.
(bkz: hayat kadını kokusu)
(bkz: amor amor)
fırından yeni çıkmış kuruyemiş kokusuna benzer.
(bkz: nasıl bir sapıksın sen ya)
bazen bir koku başka bir kokuyu hatırlatır. bir eşyanın üstüne sinmiş koku insana çok değişik şeyler hatırlatır. insan her şeyden çok o kokuyu özler bazen.

bazen de bazı kokular bazı insanları hatırlatır, insanın midesi bulanır.

en nihayetinde güzeli de vardır bu kokunun iğrenci de.
koku aynı olsa da güzel kadında güzelleşen, çirkin kadında iğrençleşen kokudur.
kolasikacmisasit in bir gün manitasına hoş sözler söylemek ister;

kola: çok güzel kokuyorsun.

manita: şampuan o.

kola: kızında odunu bana denk geldi. ağzın doluyken daha tatlısın.