bugün

türkiye'nin çağdaş insanlarının büyük bir çoğunluğunun yaşadığı, her şeye rağmen diğerr kentlerden farklı şehir.
izmir'de yaşayan biri, başka bir şehirde kolay kolay yaşayamaz. ikliminden midir, insanından mıdır bilinmez.
(bkz: ben bu yazıyı izmir için yazdım)
kurutma makinesi gibi şehirdir alimallah.kıyafetler güneşle muhatap olmayagörsün yarım saate ütülenmiş kadar olurlar.

tatile crouch gelir drogba dönersiniz* *
Şakirt oranı en düşük şehrimizdir. En insan olan insanlarımız genelde izmir insanıdır. Çoğunlukla hayvan değildirler.
yaşamaktan zevk duyduğum şehir.
bok gibi yer amk , istanbul un boktan semtleriyle karşılaştırılabilir ancak. halkta cahil piçlerden oluşuyor, açık giyinmeyi medeniyet sanan dalyaraklar sürüsü. dinlere inanmamama rağmen bu kadar salak herifi nasıl aynı yere koymuşlar anlamak güç. küçümsedikleri kitleden daha berbat haldeler.
huzursuz, rahatsız, hasta ve mutsuz bir hayat sürmeme vesile olan şehir.
herkes önündekini yesin. yaşanılacak en güzel şehir seçildi hala atıp tutanlar var.
iÇiNDEN izmir’i alıp çıkarttığınızda, Türkiye artık eski Türkiye sayılmaz. Türkiye’nin Türkiye olması için izmir’i hemen yerine koymalısınız.

izmir, bu arabesk bedenin yakasına takılmış bir çağdaşlık rozeti gibi orada durur.

Türkiye’nin uygar yüzüdür izmir.

izmir olmazsa biz eksik sayılırız.

Eğer tüm yöreler izmir gibi çağdaş, izmir gibi demokrat, izmir gibi uygar olsaydı... Bu kara yazgı ile cebelleşip, bu kir-pas içinde yüzüp, bu ilkel ve çağdışı kafalılarla tarumar olur muydu memleket?..

*

Bu yüzden tutucular (gizlemeye çalışsalar da) izmir’i hiçbir zaman sevmediler.

Tarikatlarla örgütlenmiş, türbelerde istikbalini arayan, şeyhlerle-şıhlarla yolunu bulan bir toplum özlemleri, izmir’i bir türlü içine alamıyor.

ilkel ve çağdışı emelleri izmir sınırında bitiyor.

Dönüp yeniden bakın:

Ne istanbul’un kültür beşiği bölgelerinde olduğu gibi kırmızı noktalı sokaklar oluşmakta izmir’de... Ne de Ankara’nın göbeğinde olduğu gibi haremlik-selamlık yüzme havuzları...

Batı’dan gelen emperyalizm kadar, Doğu’dan gelen din ve vicdan sömürüsüne de karşı koyuyor izmir.

Her konuda görüşünü haykıran, her zaman demokratik tepkisini ortaya koyan, her an yönetime tavır koyabilen...

Uygar...

Çağdaş...

Demokrat...

*

Bu nedenle sevmediler izmir’i.

Ben biliyorum canı sıkılıyordur gericinin.

izmir’i yıkmalı...

Nasıl ki izmir’in onaylamadığı zihniyetler daha sonra tüm ülkenin vicdanında mahkûm oldularsa... Nasıl ki izmir’in izin vermediği düşünceler başaramadılarsa... Kendi zihniyetinin izmir tarafından onaylanmamasını da tehdit olarak görüyordur tutucu...

Biliyor ki izmir’in reddettiğini tarih kabul etmiyor.

işte bu yüzden izmir’i sevmediler.

Sevmeyecekler...

(........)

Sen üzülme izmir... Bu görgüsüz, zevksiz, tutucu bedenimizin yakasında çağdaşlık rozetimizsin.

Sensiz olmaz...
Bayram günleri hayaletler şehrine bürünen ilimiz.bayramlarda çoğu il de insanlar sokağa çıkıp ailecek ya da.arkadaşlarıyla dolaşırken, izmirin yüksek çoğunluğu denize kaçıyor. Bayramları deniz günü adına bir değişiklik bile yapılabilir ileri ki yıllarda. Apartmanlarla dolu sokakta 10 dakikada bir kapı sesi ya da anacadde.üzerinden geçen minibüs sesi haricinde ses yok. bayramlarda.izmirden nefret ediyorum.
başka bir şehirden arabayla geliyorsanız çok dikkatli olmanızı gerektiren şehir.son zamanlarda yol yapım çalışmalarına ağırlık verilmiş olsa da hala kaza yapma ihtimali yüksek.seferihisar-gümüldür-özdere-kuşadası tarafları güzel yazlıklarıyla bizi bizden alsa da bu mevzubahis mekanlara gidebilmek adına otobandan çıktığınızda gireceğiniz yolların afedersiniz yarak gibi olduğunu, üstelik yolda sürüş esnasında telefonla konuşan dalyarakların, sinyal vermeksizin sağa sola dönen dangalakların ve yol ortasında zank diye durup yolcu alan minibüsçülerin sayısının azımsanamayacak kadar fazla olduğunu bilmenizde fayda var.aman diyeyim sakin ve dikkatli olun, yavaş gidin canlar.geç olsun güç olmasın.

yolda alabildiğine dağ-tepe görürsünüz-,o kadar ki istanbuldan geliyorsanız lan buralara ne bina dikilir haa diyebilirsiniz, toki etkisidir, yer yer o tepelere bina yapıldığını da görüyorsunuz tabi ama istanbuldaki cüretkarlıkta değil- eğer hala yanmadıysa, yakılmadıysa ağaçlıktır, hoştur.

izmirliler, birbirine karşı samimidir.rte beyefendinin sözlü saldırılarının oluşturduğu "türkiye'den soyutlanmışlık hissi"nden kaynaklı galiba; dışarıdan gelenlere karşı zaman zaman soğukluk derecesinde temkinlidirler.ufak tefek dahil olma girişimleriniz aşılmaz dışlama duvarları karşısında sonuçsuz kalabilir.

(bkz: hey dostum biz buralarda yabancıları sevmeyiz)

dediğim gibi, doğası güzeldir, görülesidir.reklamı yapılsa avrupa'nın sayılı turizm merkezlerinden bile olabilir kanısındayım.
Simite gevrek demeyi öğreneceğin tek şehir.
türkiye'nin en gelişmiş şehirlerinden.

evet sorunları var, ama nedenleri çok farklı.

şaşırıyorum izmir'in tüm sorunlarının belediyeye ya da izmir halkına bağlanmasına.
oysa ki google amca orda. bir tık uzakta.
arkadaş bu şehir istanbul ve kocaeli'nden sonra türkiye'nin en fazla vergi veren 3. şehri. 2012 yılında "32,8 milyar tl" vergi vermiş.
ancak hazineden aynı oranda pay alamayan şehir. hazineden alınan pay sıralamasında ise 6. şehir. izmir'e 2012 yılında yapılan kamu yatırımı sadece "704 milyon tl", tüm kamu harcamaları toplamı ise "7,8 milyar tl".
yani devlet izmir'den paraları toplarken aynı oranda hizmet vermemiş, 4 alırken, sadece 1 vermiş.
devlet bu şehrin parasını almış, ancak aynı oranda şehre yatırım yapmamış. bir nevi cezalandırılmış şehir. daha ödediği paranın yarısını, hatta 3'te 1'ini bile yatırım olarak geri alamamış izmir devletten.
ve izmir'de kişi başına verilen vergi 8276 tl iken, türkiye ortalaması 1418 tl.
ancak karşılığında, türkiye'de 2012'de devlet tarafından kişi başına yapılan ortalama yatırım 404 tl iken, izmir'liye kişi başına hazineden yapılan ortalama yatırım 178 tl.
üstelik izmir vergi tahsilat oranında en yüksek ikinci şehir. izmir'de tahsilat oranı %70 iken, örneğin ankara'da bu oran %49.
yani kısaca düz mantıkla izmir'den toplanan vergiler, başka şehirler için harcanmış. izmir'linin verdiği para, başka şehirlerin kalkınmasına gitmiş, yarısı bile izmir'e yatırım olarak geri dönmemiş.
bazı sorunlar vardır, ancak devlet desteğiyle çözülebilir. mesela gecekondu ve göç sorunu. buna bağlı olarak yolların yetmemesi, alt yapının yetersiz kalması.
devlet destek değil, köstek olursa, oy vermiyor diye o şehri cezalandırırsa, o şehrin vergisini alıp, karşılığında "4'te 1'i kadar" hizmet verirse, tabiki bu şehrin sorunları olur. ve devletin bu tutumu görmezden gelinip, bu sorgulanmıyor, sadece belediyeye yükleniliyorsa kusura bakmayın ama, ben bunda art niyet ararım.

ama herşeye rağmen izmir türkiye'nin en yaşanabilir şehirleri sıralamasında hep 1. çıkıyor. bu da merkezi destek olmamasına rağmen, belediyede, özel sektörde, sosyal toplum kurumlarında izmir için çalışan, uğraşan, kalbi izmir için atan herkesin başarısı. yani izmir'linin. izmir halkının.

siz geleneksel olarak, her yerel seçim öncesi olduğu gibi, izmir'e, belediyeye, izmir'liye çamur atmaya devam edin.
izmir'lilerin ezici çoğunluğu gerçekleri biliyor.
bir önceki yerel seçim zamanında çıkan "arsenikli su" tartışmalarında, başbakanın "izmir'e baraj yapayım da cakasını kocaoğlu mu satsın?" demesini de unutmuyor.

ama benden size nacizane küçük bir tavsiye; o istediğiniz partiye bu şehirden oy çıkmayınca, yüzünüzü ekşitip, dişinizi sıkarak izmir halkına saldırmak yerine, bunun biraz nedenini sorgulayın.
'' merhaba '', '' günaydın '' ya da '' afedersiniz saat kaçtı ? '' cümlesini sarf eden erkekten bile köşe bucak kaçan bir kezban nüfusuna sahip olmaması, sevilmesinin sebepleri arasında yer alan şehir. bu şehirde erkek arkadaşlarınla futbol konuştuğun gibi rahatça kadınlarla konuşabiliyorsun. '' dikkat çekeyim, herkes beni sevsin, herkesi birbirine kırdırayım '' niyetindeki yorucu kezbanlara zor rastlanıyor bu şehirde.
kordonu, karşıyaka sahili, balçovası malum... sanki usta bir ressam resmetmiş bu güzellikleri. hayata farklı ve gülümseyerek bakan insanların şehridir izmir, farklıdır.

edit: kezbandan çekmeyen ne denilmek istediğini anlamaz. bir eskişehirli olarak izmir' in farklılığına inanıyorum.
Belediyesi düzgün hizmet vermeyen ve çalışmayan il. Ulan hadi altyapı üstyapıyı geçtim de , senelerdir süre gelen berbat ötesi deniz kokusu nasıl çözülemez ? Nasıl bir belediyecilik anlayışıdır bu? Güya Türkiye'nin en gözde şehirlerinden olacaksın, marka olacaksın. Git Ankara , istanbul a bak bakalım. Kusura bakmayın izmirliler hizmet almak istiyorsanız lütfen biraz duyarlı olup partiye değil de çalışabilecek , nüfuslu bir belediye reisi seçin , yoksa yerinizde saymaya devam edeceksiniz.
deniz kokusu için ankara belediyesini acilen örnek alması gereken bir belediyeye sahiptir kendisi.

yok hayır ankara'da deniz kokuyor mu kardeş hiç? bi gidip bakın bakalım... orada üstgeçit kokar kokarsa da, melih başgan hep ayarlıyor twitter'dan bu işleri.*
konak'ta kahvaltı ve çay keyfinin ayrı güzel olduğu şehirdir belediyesinden bağımsız olarak. vakti ile 25 tane gülü de 5 liraya alabildiğiniz yegane şehir olarak kazınmıştır akla...
Bazı yazarların denizden mis gibi bok kokusunu içlerine çeke kahvaltı ve çay keyfi yapmaktan hoşlandığı şehir .siz bu kafayla devam edin gençler...
yönünü ankara'ya bir dönse o avm senin, bu rezidans benim fena gelişecek şehirdir. oysa bu hali ne de hoştur...
Yönünü denize dönen insanların kokudan rahat nefes alamadığı ildir. Hatta eskiden bornovadan bile koku hissediliyordu.
Yozgattaki MHP faşizanlığının,bazı şehirlerdeki AKP faşizanlığının baskın olması gibi,izmirde de CHP faşizanlığı ön plandadır, baskındır. Takım tutar gibi parti tutan seçmenler olduğu müddetçe, gelenler cebini doldurmaya devam edecektir.şahsi fikrim şudur ki 3 büyük şehirin de Belediyesi değişsin ,değişsin ki gelenler kalıcı olmadığına inansın....
kedinin uzanamadığı ciğerdir kendisi.

http://www.youtube.com/watch?v=7YlAeF3ol7c

şu şartlarda belediyesi 5 üzerinden 15 puanlık iş çıkartıyordur ihtimal ki.

bilmem anlatabildim mi?

"biz ankara'dan izin vermediğimiz sürece, siz burada taş üstüne taş koyamazsınız!"
kimisine bok attirir kimisine pohpohlattirir, yani oyle ya da boyle adindan soz ettirir bir sekilde, yani mubarek bir sehirdir.

Belediyesi ise elindeki mevcut butceyle harikalar yaratmaktadir.o kokuyor dediginiz deniz icin buyuk aritma tesisi kurmus o sayede kokunun %90'ini bertaraf etmistir.

Ayrica "bizi secmezseniz hicbir hizmet alamazsiniz" diyen bir parti varken, yolsuzluk var denilip basilmis fakat hicbir sey bulunamamisken halen aktif olarak calismaktadir, tebrik ediyorum.
Objektif olamayan ,at gözlüklü "mübarek " ve " faşist" yazarlara sahip ilimiz. Aga siz kimi kandırıyorsunuz? izmirin konumu itibarı ile, liman şehiri olması itibarı ile bu durumda olmaması gerekir , şehrin her tarafı bakımsız , şehrin büyük bir kısmı gecekondu, plânsız yapılaşma hat safhada. izmir senelerdir aynı mantıkla yönetiliyor. Siz bunu göremeyecek kadar bağnaz ve kör müsünüz?
insanlar niye bu kadar sikine takıyor anlamadığım şehirdir. izmir la işte aydın gibi balıkesir gibi bişe amk. edirne daha karakteristik bence. içki desen var chp desen var amk.
güncel Önemli Başlıklar