bugün

saç gibi en güzelinin bile hiçbir tahrik edici özelliği olmayan, en ağır sayko abazanın bile üff demeyeceği bir kıl topluluğunun görünmesini yasaklayıp; ayaklar gibi tahrik ediciliği daha yüksek, hele de güzelinden normal bir erkeğin hoşlanmamasının mümkün olmadığı uzuvları kapatma gerekliliği görmemesidir. alakalı olarak:
(bkz: türbanlı kızların ayaklarının genelde güzel olması)
hür olan kadınların ellerinden ve yüzlerinden başka her yerleri, bilekleri, sarkan saçları ve ayaklarının altı, namaz için hanefi’de avrettir. ellerin üstü avret değildir diyen kıymetli kitaplar çoktur. bunlara göre, kadınların bileklerine kadar ellerinin üstü açık kılmaları caiz olur. fakat, kitapların hepsine uymuş olmak için, kadınların elleri örtecek kadar uzun kollu namazlık veya geniş baş örtüsü ile elleri örtülü olarak kılmaları, daha iyi olur.

kadınların ayakları namazda avret değildir diyen de varsa da, bu âlimler de, namazda örtmesi sünnet, açması mekruhtur dedi. erkeğin veya kadının avret uzuvlarından herhangi birinin dörtte biri, bir rükün açık kalırsa, namaz bozulur. azı açılırsa bozulmaz. namazı mekruh olur. mesela, ayağının dörtte biri açık olan kadının namazı sahih olmaz. (umdet-ül-islam) da diyor ki, (kadının topuk kemiği veya bileği veya boynu veya saçı açık olarak kıldığı namazı sahih olmaz. ince olup içindeki uzvun şekli veya rengi görünen kumaş, yok demektir.

baklava olsa da nam nam nam nam nam nam yesek iftardan sonra. *