her vatandaşın kendine sorması gereken sorudur.

islam bu kadar iyiyse, bu kadar güzelse islam ülkelerindeki bu sefalet, bu rezalet neden?

bir değil iki değil sonuçta hepsi mi anlamamış islamı?
cahil beyanı.birleşik arap emirlikleri,suudi arabistan,türkiye sefalet içinde mi?adamların muslukları,perde kornişleri bile altından.
ilk emire uymadıkları icin.
arabistan'da herkesin muslukları altından zanneden göt kıllarının zoruna gitmiş soru.

ulan sefaletin bini bin para arabistan'da. sen 2 prensin zenginliğine bakıp tüm ülke o halde sanıyorsan ta kafana edeyim.
evet bunların hepsi sınav.

bizim de cihanı yönettiğimiz geçmişimiz vardı ama devran döndü.

"Yobazlık, Şark'ın nefis müdafası. Yobaz, samimiyet, yobaz kendini bir nass'a

hapseden idrak; bir nass'a yani sonsuza. Yobaza düşmanlık, tarihe

düşmanlık. Yobaz biziz, en güzel taraflarımızla biz."

ne güzel demiş cemil meriç ...
islam iyi çnk; müslümanlar degil; kapiş?
islamin iyi olmadiginin kaniti. hurafe dini. arap dini. turkler de ne yazikki arap kulturu altinda yok olmustur.
Çünkü dünyada son kalan 3 büyük din vardır. islam, Hristiyanlık ve Yahudilik.

Bunlardan Yahudilik neredeyse tamamen din veya inanış vb. olmaktan çıkıp üyesi ırkın ulus kimliğine dönüşmüştür. Yani dinle bir alakası kalmamıştır. içlerinde ancak azınlık olan Sabataist, Rabbi vb. azınlıklar din olarak görür.

Hristiyanlık zaten bütün dünyada etkisini kaybetmiştir. Çünkü Batı'da yaygın bir dindir. Artık bir din olmaktan tamamen çıkıp sadece boyna haç takmak vb. bir sembol haline geldiği gibi, bir yandan da uzun yıllar yaygın olduğu Avrupa'nın bilim, sanayi, medeniyet vb. bir çok alanda hızla ilerlememesi ile iyice yok olacak seviyeye gelmiştir.

islam ise insanları kayıtsız şartsız biat ettirmek, sorgulama, sorma, mantı yürütme gibi gelişmesine neden olan bütün eylemlerini tamamen kısıtlama vb. siyasi politikaları yürütmek adına muhteşem bir fırsattır.

Bu nedenler bir inanç biçiminden daha çok kölelik sistemini ayakta tutmak isteyen bir takım devletlerin devlet yönetim politikasına dönüştürdüğü siyaset haline gelmiştir.

Zaten Orta Doğu ve Arap Yarım adasında yaşayan ırklar temelinde medeniyete gönülden düşman oldukları için bilinçli olarak bu din adı altında yapılan siyasi yönetime gönüllü girmeye çalışırlar. Haliyle bunu fırsat bilen bir takım insanlar islam dinini muhteşem bir politika aracı olarak kullanıp yönetime gelirler.

Bu şekilde artık % 100 itaat eden kölelere sahip kölelik sistemi işleme koyulmuş olur.

Örneğin Katar, Sudi Arabistan gibi ülkeler buna muhteşem bir örnerktir!
Halkın % 99'u açlık sefalet içerisinde kırılırken, sokaklarda yatıp kalkarken ülkeyi yöneten gurup dünyada başka hiç bir yerde olmayan bir lüks içerisinde yaşar! Yaşadıkları neredeyse bir şehir kadar alanı duvarlarla çevirip halktan tamamen soyutlar, burada o düşman oldukları Batı'dan her tür lüksü getirerek bire bir Batılı denecek hayatı olabilecek en zengin ve lüks şekilde yaşarlar.

Genelde petrol zengini olan bu ülkelerde bütün petrolünü bu yönetimi sağlayan % 1 kitle yani ülkeyi yöneten Kral genelde ABD, ingiliz, Fransız, Alman, Holllandalılar adına petrol olan ülkenin petrolüne bekçilik eder, emirlerini yerine getirir bu sayede Batılılar petrolün % 99 gelirini alır, ülkeyi yöneten Müslüman Kral gelirin % 1'ini alır (ki bu bir ülkedeki 30 milyon insanın tamamına yetecek paranın 30-40 bin kişi kadar bir kraliyet sülalesi tarafından yenmesidir ve oldukça anormal bir paradır) o ülkede yaşayan halk ise her gün elinde plastik tabak Kraliyet ailesinin ona verdiği 1 kepçe pilav, bir parça tabu için kuyruta bekleri, sokaklarda yatar kalkar, olduğu yere sıçar böyle bir yaşantı sürer. Aralarında şanslı olanlar veya Kraliyet ailesine daha fazla yalaklananlar ucuza 8 Silindirli Amerikan arabasına binmek ve ucuza benzin kullanmak gibi lükslere sahip olur ama yaşadığı ev koyun tamı, mağara gibidir, içmeye su bulamaz.

Kısaca islam Batılı Emperyalist ülkelerin Doğulu cahil ülkeleri sömürmek için hayatta tuttuğu muhteşem bir köleleştirme politikasıdır.

islami ülkelerde köle nüfusu gereğinden fazla artınca arada farklı dinci, islamcı grupları çarpıştırıp bir birlerini temizletir ve bu sayede köle nüfusunu dengede tutarlar!!!

Özetle islamın var olduğu yerde açlık, sefalet, cehalet, kan, savaş vb. nin bitmemesinin temel sebebi bizzat islamın var olmasıdır...
Akıllarını kullanmadıkları için.
(bkz: islam iyi de çevresi kötü)
arap ülkelerinin kötü durumunu islama bağlamak kadar cahil bir düşünce görmedim . sadece araplar müslüman değildir . ha türkiyenin durumu çok mu iyi ? hayır ! ama bunu da islama bağlayamazsın . ilk inen keimesi ''oku'' olan bir dini kabul eden ülkeler bu yüzden cahil olmaz . mesela katar da müslüman hatta şeriatla yönetilen bir ülke ancak bu başlığı yazanın hayal bile edemeyeceği kadar zengin .
Ayrıca fakir müslümanlar olabildiği gibi zengin müslümanlar da vardır . ekonomik durum veya okuma - yazma durumunu bir daha dinlere bağlama .
Vietnam,kongo,bostwana,peru,şili,moldova,letonya,moğolistan,sırbistan müslüman değil bunlar neden fakir çünkü çoğu sömürge olduğu için insanların eğitime önem vermediği için, iç savaşlar yüzünden, komünizm yüzünden...
Daha da arttırayım (haşa) islam iyi ise islam peygamberi neden acılar sefalet kavga fakirlik içinde hayat geçirdi.

Çünkü amaç zaten bu dünya değil mal.
Avrupalı hristolardan farklı olarak susuz kurak bir coğrafyada yaşayıp kalabalık nüfusu iyi bir şey zannettikleri için.
öbür dünyada huriler, şaraplar var...
avrupalı hristolardan farklı olarak kadınları sosyal yaşama, haliyle de üretim hayatına katmayıp çok çocuklu ailelerini tek maaşla geçinmeye mahkum ettikleri için.
avrupalı hristolardan farklı olarak kadınları sosyal yaşama, haliyle de üretim hayatına katmayıp çok çocuklu ailelerini tek maaşla geçinmeye mahkum ettikleri için.
hristiyanlık iyiyse, latin amerikanın , filipinlerin
etiyopyanın , güney afrikanın hali nedir ???

yahudilik iyiyse , neden yahudiler devamlı
soykırıma uğruyor , gettolarda yaşıyor ???
neden hayatları sürgünlerle , korkuyla geçiyor ???
Sorun islam değil müslüman zihniyeti.

Geçmişte aynı şekilde 1000 yıl geleneksel hristiyanlık için geçerliydi.
"islamilik Vakfı”, 2018 yılında, ABD'de kâr amacı gütmeyen şirket olarak kuruldu. 2020 yılında Hossein Askari, Hossein Mohammadkhan ve Fara Abbas'ın Yönetim Kurulu Üyeleri olduğu vakıf, islamilik Endeksleri projesini de yürütüyor.

islamilik Endeksi; ekonomi, hukuk ve yönetişim, insan hakları/siyasi haklar ve uluslararası ilişkiler olmak üzere dört ana daldan oluşuyor. Her ana dal, söz konusu kategoriye dair göstergeleri puanlanarak bir endeks skoru oluşturuluyor. Örneğin ekonomiye dair kategoride, ülkenin yolsuzluktan uzak olması ve ekonomik prensiplerin islami finansa uygunluğu gibi göstergeler de rol oynuyor.

Endeks, çeşitli ülkelerin islam'ın insani, sosyal, ekonomik ve yönetişim öğretilerini yansıtıp yansıtmadığını; başka bir deyişle onların “islamilik” derecesini ölçmeyi amaçlıyor. “islamilik” Endekslerinin, bu soruları cevaplamak ve bir ülkenin “islamiyetini” geliştirmek için bir yol haritası sağlamak için tasarlandığı belirtiliyor.

görsel

yani müslüman insanların yaşadığı ülkeler de olsalar islam ülkeleri islamın getirdiği esaslara göre yönetilmiyor demektir bu.
islam ülkelerinin nasıl yönetildildiklerine, ne kadar bağımsız ılsbildiklerine bakabilirseniz sorunun islamda değil islamın araç olarak kullanılmasında olduğunu anlayabilirsiniz.
Çünkü islam değil, sözde müslümanlar sahtekardırlar. islam zaten semavi dinlerin devamı niteliğinde. Sorun islamda degil islamı bir hurafe gibi yaşayan sözde ve şekilci müslümanlarda.
tanrı insanların kötüye kullanmasına imkan yaratan en büyük kötülükleri yapmaya alet bir din indirir mi. bunlar cahil sahtekar kleptoman çalmadan hırsızlık yapmadan duramayan cahiller. şehirlerin hali her yeri nasıl talan ettikleri ortada. rüşvet yemeden duramayan rezil onun bunun çocukları.
çünkü islam'a göre fakirlik bir imtihan şeklinde cevaplanabilir ancak kalabalık nüfus iyi bir şey.
duyduğum en aptalca lakırdı.

bakınız: https://www.uludagsozluk.com/e/46226548/

ya kardeşim, bu kadar geri zekalı olmanız veya zeka özürlü olmanız biyolojik olarak imkansız.
sen hiç kullanım hatası diye bir şey duydun mu?
meşhurdur (şehir efsanesi değildir) çamaşır bulaşık makinesinde sebze yıkayanlar, mikrodalga fırında bırakın kedi kurutmayı metal kaplar veya metal katkılı kaplar kullananlar yüzünden yaşanan facialara bakıp (aynı şekilde plastik kaplar da sağlık açısından tehlikeli. üzerinde mikrodalga da kullanılır yazmayan bir şeyi mikrodalgaya sokmamak gerek) mikrodalga zararlı tehlikeli diyebilir miyiz?

gelişmiş ülkelerin temelinde hristiyanlık mı, yahudilik mi, budizm mi, Konfüçyüsçülük mü, taozim mi, ateislik mi var?
gelişme medeniyetin beslendiği nokta din veya ideoloji değildir.
gelişmenin, medeniyetin ve refahın tek bir kaynağı vardır; işini doğru yapmak ve hakkı ile yapmak.
daha basit anlatmak için bir örnekleme: genlik-ergenlik yıllarımızda bir abimiz vardı. mahallenin ağır abisi, o yıllarda mahalle çakalı şimdi ki çakallar yanında beyefendiydi, delikanlıydı.
onun bir sözünü hiç unutmam "ibnelik bile yapacaksınız hakkı ile yapın. ibne olacaksanız öyle bir adama göt verin ki; ben bile -çocuk haklı ya, ben olsam ben de bu adama göt veririm diyeyim" derdi.

evet, gelişmiş ülkelerin refahı altında yatan sömürü, soykıyım, savaş, kan, şiddet var.
hani var ya...
beyaz adam geldiğinde bizim elimizde topraklarımız, onların elinde incil vardı. bize gözlerimizi kapatıp dua etmemiz söylendi. gözlerimizi kapatıp dua ettik. gözlerimizi açtığımızda onların elinde topraklarımız, bizim elimizde incil vardı" sözünü bilirsiniz.
beyaz adam suçlu tükaka, ya senin aptallığın...
insana verilen en büyük nimet akıldır. aklı inkar eden ve senden daha akıllı insanı dinlemeyenlerin sonunu belirleyen hernando cortes değil de hernando cortes'e yardım eden yerli hainler (bakınız: aztekler) senin medeniyetinin kalitesini varlığını yokluğunu belirler.
medeniyeti refahı getiren şey; bir işi yaparken sergilediğiniz ahlak ve etik değerlerdir. bu iş böyle yapılır diyerek o işi düzgün yapmak.
bakınız: "ibnelik bile yapacaksınız hakkı ile yapın. ibne olacaksanız öyle bir adama göt verin ki; ben bile -çocuk haklı ya, ben olsam ben de bu adama göt veririm diyeyim"
işini düzgün ve olması gereken gibi yapan ehil insanların idaresinde olan halklar-milletler her zaman refahı yakalamıştır.
işini düzgün yapmayan ve çaycı bile olamayacağı kuruma başkan kral padişah müdür vs. olan insanların idaresinde ki halk her zaman sefaleti yaşamıştır.