bugün

dergi vardı yeğenim o zamanlar, vhs kasetler vardı.
öyle öyle zaman geçiyordu, anlatabiliyor muyum?
(bkz: kitap okumak)
(bkz: mahalle maçı)
(bkz: ps3)
bol bol uyumak.
gitar çalmak.karanlıkta veya loş ışıkta mükkemmel olur.slow tavsiyedir, mutlaka deneyiniz.
müzik dinlemek
anket yapmak *
1.internet bağlantısı yok iken ; oyun oynamak.
2.internet faturası ödenmemiş ise; telefondan internete girmek.
3.elektrikler gitmiş ise; bu bir işarettir artık ders çalışmak gerekir.
(bkz: bulvar gazetesi) *
eve hapsolmaktan kurtulup sosyalleşmek.
çizgisiz kağıt ve zarf satın alıp mektup göndermek.

(bkz: e-mektup)
okuldan verilen ödev için kütüphaneye gitmek.
hayat bu zamanlar güzeldi be.
telefonla uğraşan arkadaş yok, tv izleyen aile yok, asosyal değilsin..

(bkz: gençliğimi geri verseler)
internet yokken bisiklet vardı, kasetçalar vardı, çekirdek vardı, tavla vardı, pastahane de oturup süpangle yemek vardı. Saymakla bitmezki.
Mariomuz vardı, tetrisimiz vardı, tasolarımız vardı, kasetlerimiz vardı şarkı doldururuduk içine mutlu olurduk. sabahtan akşama koşturup ten kar içinde kaldığımız sokaklarımız vardı, içine alçı doldurup kurumasını bekleyip deli gibi boyamayı beklediğimiz kalıplarımız vardı, tsubasa vardı, casper falan... Uzaktaki arkadaşlarımıza yazmak için aldığımız şekilli şukullu mektuplarımız, zarflarımız vardı. Öyle şimdiki çocuklar gibi oyuncaklarımız yoktu, çeşit azdı. salçalı ekmeğimiz vardı; sabahtan akşama kadar sokakta koşturup acıkınca 5 dakikalığına eve uğrayıp 2 saniye de yer yine oyuna koşardık. mavi önlüklerimiz vardı yakalarını özenle seçtiğimiz.
Ah ne güzel günlerdi...
her şeyden öte insanlık vardı, insanlar güzeldi.
kitap okurduk.
Space impact oyununda sonda ki canavarı yenemiyorduk mesela. O zamanlar internet yoktu. Bu zamandan gelip bize Google Play'de çok süper oyunlar var denseydi. Çekip vururduk deliye bak hele diye.
internetin gelmesini beklemek. evet.
sanal değil reel bir iletişim tarzı. kitaplar. müzik. daha çok zaman. daha dolu dolu zaman.
Sabahtan akşama sokakta oyun oynayıp çocukluğu doyasıya yaşamak.
toprağın üzerinde yol yapıp oyuncak araba sürmek.
playstation diye bir şey vardı. yaz tatillerinin vazgeçilmezi. sabahlara kadar resident evil, silent hill, gran turismo ve daha niceleri.
Radyo - kaset dinlerdim. O yıllarda (2001) kaydettiğim bir radyo programını dinledim bir ara. Çok garip hissettim. keşke kitap okuyup, okuma alışkanlığı kazansaydım. Ama çevremde de kitap okuyan biri yoktu ki...
Sohbet muhabbet dışında kitap okumak .
Atari vardı amk. 9999 in 1 kasetlerden alır Maç yapardık, Kuş avlardık.

Kuşu Vuramayınca o orospu çocuğu kopek gülerdi. Hala aklımdasın it. Unutmadım seni..