bugün

Yılmaz Erdoğan’ın yeni dizisinin adı.
(bkz: hazar ergüçlünün pavyon dansı)
başlayamadı gitti dedirten dizidir. tanıtımları kasım ayından beri yapılıyor, hazar ergüçlü'nün pavyon dansı akım oldu dizi hala başlamadı.

fragmandan anladığımız kadarıyla, baş karakterin adının azem olması yılmaz güney'in arkadaş filmini, çocuklarını araması detayı yılmaz güney'in baba filmini anımsattı. sanırım eşini çok seven, öldürmediği halde cinayetle suçlanan bir adamı izleyeceğiz. bu da esaretin bedeli'ni anımsattı. tabii bunlar henüz fragman.

yılmaz erdoğan gibi değerli bir sanatçının uzun zaman sonra televizyona iş yapması güzel oldu. ortalık leş gibi dizilerle doluyken. umarım kaliteli bir iş olmuştur.
inci Taneleri dizisinde Dilber karakterini canlandıran Hazar Ergüçlü, bölüm başı 850 bin lira alacak. (Müge Dağıstanlı)
Merakla beklediğim dizi.
Bugün başlıyor.

Saat 20'de ekran başına.

Not: kanal d.
"artık o tarlayı satan dayı modeli bitti.." *
Buraya Temiz giren temiz çıkar derken..
Ekşide görüp katılayım dedim.
(bkz: borderline ve bipolar kadınların çok çekici olması)

Şu kızın yüz ifadeleri, mimikleri..
Ben beğendim. Güzel bir dizi.

Yılmaz Erdoğan'a edebiyat öğretmeni rolü yakışmış.
"her dünya savaşında bir isviçre'ye ihtiyaç vardır" cümlesinin geçtiği dizi.

Ben beğendim.
"Sen kendine benziyorsun"
Yine yaptin yapacağıni yılmaz. Erdoğan
(bkz: inci taneleri dizisi)

Ulen yaprak kafalı.

Senden 66 gün önce açtım başlığını.

Utanmaz.
Beğenmedim.
Yılmaz Erdoğan 30 senedir ta Mükremin çıtırdan beri hep aynı cümle yapısını kullanıyor. Uzayan cümleler sıkıyor.
yılmaz erdoğan'ın edebiyatçı kimliğinin kelebeğin rüyasından kelebeğin kabusuna çevirdiği dizi.
On dakika dayanabildiğim dizi.
Süslü laflar, full ajitasyon, libido killer hatunlar.
Yaşama sevinci emici bok gibi bir dizi.
Tatil günümü perşembe yaptım bu dizi yüzünden. O kadar beğendim.
taklaya gelmiştir.

görsel
Azem karakterinin özel ders için gittiği evde, ev sahibi kadının (adını anımsayamıyorum) ofisini “insanlar için bir akvaryum”a benzetmesi, kadının “bunu iltifat olarak alıyorum” dedikten sonra azem karakterinin sessizce “en azından balıklar için öyle” demesi, akşam aile yemeğinde sofrada kavga çıkması ve sahnenin sonunda kameranın sofradaki balığa odaklanıp bitmesi detayı tipik bir yılmaz erdoğan kalem klasiği. “Bu şatafatlı akvaryumda ölü bir balıktan farksızsınız” mesajını ince bir işçilikle vermiş yazar.

Yılmaz erdoğan’ın kalemini her zaman beğenmişimdir. Bunda bir demet tiyatro’larla, otogargara’larla, bana bir şeyhler oluyor’larla büyümüş olmamın etkisi olabilir. Sen yaz biz izleyelim üstad.
Muhteşem hayat dersleri veren bir senaryo. Yılmaz Erdoğan kalemi, hayatta kaybolmaya yüz tutmuş erdemleri bize hatırlatan bir kalem. Eline sağlık ..
Tam yılmaz erdoğan senaryosu yalnız…espriler, diyaloglar falan birebir.
Adam daha diziye başlamadan, dizinin girişindeki özlüsöz tarzı yazıyla bismillah dedi edebiyat kabiliyetini döktürmeye :
"gerçek hayat, hikayelerden esinlenir ."
Bu bile başlı başına üzerine düşünülüp saatlerce tartışılabilinecek bir cümle .
Kim ne derse desin, adamın kelimeleri kullanma kabileyite,espri kabiliyetide çok çok iyi.
Çoğu öz be öz Türk bile Türkçe'yi bu kadar iyi kullanamıyorken , adama hakkını vermek lazım.
Arka sokaklardan sonra izlediğim ikinci dizi oldu.
Hepimiz birer inci tanesiyiz. Başta sözlük moderasyonu olmak üzere.
ilk defa bir dizinin bir bolumunu iki kere izledim.
Kurduklari cumleler oya gibi tek tek islenmis.
Bu kadar guzel ve anlamli sozlerin oldugu degil dizi, film bile oyle kolay bulamazsin.
Helal olsun.
Kalemi kagidi alip yazasim geldi sozleri ama cogu kendinden onceki cumlelerle beraber anlamli oldugu icin yapamadim.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar