bugün

ilk aşktan çok sonra hayata giren, elinizi ilk tutan, gözünüzün içine ilk bakan herşeyin ilkidir. Hep onu severim herhalde diye düşündüğünüzdür. Yatağınıza yattığınızda birlikte gelecek hayal ettiğinizdir. Sonraki sevgililerin, sevgilerin hiç biri ilk sevgili kadar masum değildir. ilk sevgili ayrılınmış sevgilidir velhasıl. Sıradakilere geçilmiştir belli ki.
hiç unutulmayan, bir şekil hep hayatınızda, hep aklınızda olan sevgilidir. kokusunu duyduğunuzda, sesini işittiğinizde içiniz yanandır...
bir erkeğin için önemi çok büyük olan sevgilidir. ama bunu nasıl ifade eder, o konuda da biraz acemi ve tecrübesizdir.
kolay kolay unutulumayan insan en büyük tecrübe. sonrasındaki karşı cins ilişkilerinde tutulan tavırın mimarı.
kişinin ileri ki yıllardaki eş profilini şekillendiren durumdur. hiç unutulmaz çünkü iz bırakmıştır ve iz bırakanlar unutulmaz. en saf ve temiz duyguların olduğu tek şeydir dünyada.
kadınların unutamadığı, erkeklerinse unutmuş olmasına rağmen, unutmamış havasına yatmalarına neden olan sevgilidir. *
BIR DAHA ASKI YASATMAYAN...
HER DAIM YANINIZDA OLMASINI ISTEDIGINIZ....
YUREGINIZDE IZ BIRAKAN EN BUYUK YARA...
YUREGINIZI KANATAN...
ASLA UNUTMAYACAGINIZ SEVGININ TEK SAHIBI...
YUREGINIZ KADIFE KUTU MISALI ICINDE SAKLADIGINIZ EN DEGERLINIZ...
GIDENLERIN ILKI...
ILK SEVGILI!
"ben atlıyorum, zıplıyorum, şebo dinliyorum. sinirlenirsem tepene çıkarım" diyerek ortalıkta dolaşan zıpırdır. ama sevilmiş midir, sevilmiştir zamanında.
ilk olduğu için asla unutulmayacak sevgilidir, her ne kadar çocukca ve acemice sevilmiş olsa da...
kiminin ruhunda, kalbinde, aklında iz bırakanlar kimini ise kucağında cocukla bırakanlardır.
yıllar geçse de, insanın aklının bir köşesinde hatırlanacak olan sevgilidir.
unutulması imkansız kişi.
hiç bir zaman son sevgili olamayacak sevgilidir.
insanın hayatında en kritik noktalardan birinde yer alan sevgilidir.

ilk el tutuş
ilk öpüşme
ilk dokunuş
ilk sarılma
ilk aşk(genelde)

ve en kötüsü ise:

ilk ayrılık...
ilk son tek olursa iyi olandır, diger turlusu anılarda kalandır.
son sevgili olmayacağı kesindir ama iyi tecrübedir. hatırlandığında gülümsenir.
sevgililer arasında ayrımcılığa iten kıstas.
nitekim ilki de bir sonu da. ilk şeklinde bir sıfatlandırma yapıldığına göre en az bir 2. si olmuştur. ayrılık olduktan sonra ilk-son farketmez. tüm sevgililer eski sevgililerdir.
hepsinde aynı şeyler yaşanmıştır.
-tanışma
-kaynaşma
-sırnaşma
-yavşama
-mayışma
-bayma-bayılma
-sıkılma-sıkma
-ayrılma...
50 yaşına geldiğinde ilk aşkını aklında onu son gördüğündeki haliyle hatırlıyacaksın. sana sorulduğunda ise sen onu 21 yaşındaki güzelliğiyle anlatacaksın. halbuki o da büyümüştür. yıllar onun yüzünde de iz bırakmıştır. onu anlattığın kelimeler ise artık hoş bir sadadan öteye gitmeyecektir.
hala olmadı. neredeyse tohuma kaçacam. *
genellikle çocukluk zamanında ve maddiyat kaygısı olmadığı zamanlarda insanın başına geldiği için en naif olan sevgilidir.
kisi için ozeldir yapilan aktiveteler ilk oldugu için kalpten bitmis akilda kalici olaylayin yasandigi kisiliktir.
en güzeli ilk aşkın kim diyene karım demektir..

o bana baktı ben ona baktım şimdi iki çocuğa bakıyoruz..
el tutma, öpüşme fasıllarının takriben 2-3 ayı bulduğu, egzersiz insanıdır.
ilk bakisma, ilk dokunus, ilk heyecandir.

ilkler unutulmaz derler ya, dogrudur, unutulmaz;
ona dokunmanin onunla paylasmanin verdigi ilk mutluluk asla unutulmaz. saatlerce bakismak, ondan bir an olsun bile ayrilmak istememek.. ama zaman akip gidiyor tabi, bazi seyler degismek zorunda, istesek de, istemesek de. hatta degisenlerin arasinda ilk bulusma mekaninin yeri bile var. ben halen her yil yaz aylarinda ilk bulusma yerine gittigimde o eski masamla bas basa kalir, eve aldigim ilk bilgisayarim ile yaptiklarimi dusunurum. koskocaman simgeler, ilk paint resmi, ilk mayin tarlasi oyunu, ilk disketler, ilk ses karti, ilk ram upgrade i.. dedim ya cok zaman gecti, haliyle cok sevgili gecti uzerinden bu surede. hehh, bunlari kendisine anlattigim su anki bilgisayarim da hic kiskanmiyor neyseki. cunku ilk olanin yeri ayridir, o da biliyor bunu. onun ilk sevgilisi de benim. ben aslinda hep ozelim, hep birinciyim.
DENiZiN MAViLiKLERiNDE

Denizin maviliklerinde kaybolurken,
Yine yosun kokusu ve dalgaların hırçın çırpınışları...
Bak nasıl da gülümsüyor güneş tanrısı,
Bak nasıl da uçuşuyor kırlangıçlar,
Bak nasıl da dans ediyor minik kelebekler...

Yağmur taneleri düşerken
Yeryüzünün o karanlık boşluğuna,
Neden hala yalnızlığın tutsaklığında
Çırpınıp duruyorsun
Beyazlığın saflığında yitip giden,
Kalbindeki sevgi çanlarını
Bilebile susturan
Ve sessizliğin eşliğinde
Minik bir göl kenarında
Masumca bekleyen bir kuğu gibi...
güncel Önemli Başlıklar