bugün

yaralı deyince aklıma başka taraflar geliyor, belaltı benim dünyam olmuş.
doğru tespittir.
erkek aldatır, başkasını sever, kadını postalar...
baktı olmuyor, eski eşi ile yeniden barışmak için yollar arar.
yol bulmayınca da, ya benimsin ya toprağın deyip, çeker vurur!

böyle şerefsizler olduğu sürece; kadınlar zararlı çıkmasa bile, zarar veriliyor efendim.
o kadınların, matematiğe aykırı, yetişme biçimlerinden gelen akıl dışı hareketleriyle karşıdaki erkeği nasıl tüm kadınlardan tiksindirdiği, hayal kırıklığına uğrattığı ve erkeğin kendisine olan saygısını azalttığı düşünüldüğünde doğru olması bile bir boka yaramayacak olan önermedir.

not: merak etme ey kadınım öyle vizyonsuz ve zekaya hakaretsin ki; varlığın bile acı veriyor.
zararlı çıkan kadının bunu onlarca arkadaşlarına, o arkadaşlarının da kendi 3er 5er arkadaşlarına duyurması, zararlı çıkan erkeğin ise bunu kendine saklaması veya belki bir iki arkadaşına çıtlatması sonucu meydana gelen yanılgıdır. Biten bir ilişkiden iki taraf da zararlı çıkar. Ama erkeğin zararını 2 kişi bilirken, kadının zararını 20 30 kişi duyar.
yanlış önerme.

ilişkiler iki tarafı da yıpratır ancak erkekler ezikliklerini üzerlerinden atmak için başka aşklara yelken açmaya niyetlenir bu durumda diğer kadından da tekme yiyen erkek kalır yarak gibi.
yalandır. aşk şarkılarına bakın bir kere çoğunlukla kadına yazılmıştır.
kısa vaade de öyleymiş gibi algılanan durumdur. kadın yara bereyi itici güç olarak kullanıp götünü doğrultur bir noktadan sonra ama erkek uzun vaade de battıkça batar. bi de kadın, seks yaptım vay anam vay çok acılıyım yaralıyım falan diyor bilmem ne kafalarını da geçin artık lan. seks yapınca kadın azalmaz, eksilmez, küçülmez, aşağılanmaz sen öyle görüyosun öyle empoze ediyosun sadece kamil. insanın canı seviştim ben onunla gitti diye acımaz sevdim ben onu ama gitti diye acır. yoksa sevişsin nolcak ohh amına bereket.
Ilıskıler bıttıgınde ıkı tarafta yaralı ve zararlı cıkar. Eger erkek gercekten sevmısse ayrılık sonrası surecı cok uzun bır zamanda atlatır kadına gore. Yanı gercekten seven ıkı karsı cınerkek olan daıma daha zararlı cıkar.
osman baydemir'den geliyor; (bkz: hassiktir diyorum hassiktir)
lan yürü git derler adama, kadına bir bok olduğu yok, iki ağlar sonra bir yaz akşamı her bi şeyi unutur giderler, posasını bizler çekeriz.
doğa kadını korur. kadın doğası gereği kötü zamanları çabuk atlatır. ağlarken zırlarken görürürüz hep onları. doğa ağlasın, zırlasın, çabuk atsın içinden olanları diye onları böle ağlak yaratmıştır. bizde ne kadar acı çekiyor diye düşünürüz. oysaki o ağladıkça ne kadar rahatlıyor, bir yılan derisinden kurtulur gibi sıyrılıyor yaşananlardan. erkek öle mi taş gibi, kaya gibi içinde aylarca, hatta yıllarca kalıyor ayrılığın acısı.
duyduğum en saçma önermedir. kadının aldatması yeter, erkek için atlatılamaz bir darbedir.

kadının aldatması gururu öyle bir yerden vurur ki toplanamazsınız. madem toplumsal açıdan da bakılıyor, erkek için kadından çok daha zor bir durum olduğu unutulmamalı. anlatamazsınız, affedemezsiniz, ne hissederseniz hissedin yapacak bir şey yoktur. geçmiş olsun.
(bkz: dışarıdan göründüğü gibi olmayan şeyler)

ilişkiden ilişkiye fark etmekle birlikte kimi zaman kadın, kimi zaman da erkek daha çok yıpranır ama değişmeyen bir gerçek vardır ki; kadınlar daha çabuk toparlanır.
erkeklerin umursamaz olduğu gerçeğine dayanan durumdur. kadın sever kadın terk edilir kadın üzülür. er kişisi mi? umursamaz.
kainatın en kirli yalanıdır.

kadın dediğin için sıradaki erkeğin en az 3 günü vardır. erkek içer, ağlar, söyleyemez sevdiğini.
gelip 2 aşk acısı çekince kadınlar mala bağlayan taraf oluyor demek olmaz, sen oduna denk geldiysen bütün erkek cemiyetinin kafası yanmaz.

bir dahakine "erkeklerle" çıkın, erkekleri sevin öyleyse.
aslında yanlıştır. bunu söyleyen kişi sadece kısa vadeli gözlem yapmıştır. erkek kendine yediremediğinden ve güçlü gözükmek istediğinden üzülmemiş gibi yapar. bir de ilişkinin sonlarındaki stresli anlar bittiğinden kendini özgürleşmiş hisseder. o yüzden biraz mutlu bile gözükür ya da gözükmeye çalışır. kadın ise tam tersi en üzgün olduğu an ilişkinin bittiği andır. viran olmuştur, ağlamaktan heder olmuştur. bir süre bu böyle gider. kimseyle konuşmaz kendini tatlıya, yemeğe vurur. ardından kuaför, alışveriş, arkadaşlarıyla dışarı çıkmalar derken gitgide kendini iyi hissetmeye başlar. o iyi hissetmeye başladıkça erkek ilk baştaki özgürlük ve güçlülük tabirlerinin ardını yoklamaya başlar. gelen mesajların eksikliğini iyiden iyiye hissetmeye başlar. artık tam tersidir durum: kadın mutlu, erkek üzgündür...

şu görsel durumu çok güzel izah ediyor bence.

görsel
çiftten çifte fark eder. en duygusal olan taraf hep zarar görür.
(bkz: sen çok yanlış gelmişsin kardeş)bizler yaralarımızı sarar , acılarımızı yaşarız. Siz erkekler bunu erteler ardından çöküşe geçersiniz.
duygusal taraf genelde kadındır. tabi istisnalar da var.
Yalanin dik alasi amk.

Kadin duygusal, kadin asktir mavralarindan bi bikmadi su toplum.

Erkegin kalbi tas mi arkadas ?
Simdi bunu aciklamak icin bi sey derdim ama kalsin yanlis anlasilir.

Ama anlayan anlamistir diye dusunuyorum.
5 alışveriş, iki kere saç rengi değiştirmek erkeği tarihin tozlu sayfalarına gömmeye yeter kadın için. ama erkek gerçekten sevdiyse atlatması uzun zaman alır. hayatıan kim girerse girsin asla mutlu hissetmez kendini uzun bir süre. tavuk suyuna pilav gibi yaşar.
en cok seven zarar görür.
çok açık net söylüyorum. hasiktirin ordan. hassiktirin. kimin ne yaşadığını biliyorsunuz da bunu diyebiliyorsunuz.
tarihin en büyük yavşaklıklarından biridir.

bok.