iliskiyi daha az kelimeyle idare edebilme esigi

14 şubat'ı yalnız geçirenler derneğinden gelen baskılara dayanamayıp hakkında tespit veya tespitler yapacağım başlık.. tı ama görebildiğim kadarıyla bunu yaşamak daha başka bir şey. böyle olunca ilişkinin spontaneliğinden çok hayal gücünün o an sunduğu imkanlar dahilinde anlatılıyor istenen. neyse, direk dalıyorum abi:

bir türlü bitmeyen ilişkilerde hasımlardan biri diğerinden daha isteksizse ilişkinin kırılma noktasını hesaplarken belli hatalar yapmıştır. misal, 'biraz ara verelim mi?'yi anlamayan, anlamak istemeyen sevdiceği terketmek normalden daha zordur.

e: napıyosun canım?
b: ya şirketteyim şu an fazla konuşamam canım. az önce bizim cevdet patronun arkasına nazi sembolü astı ona gülüyoruz ne makara adam ama ha. bu arada bizim burada biraz alışveriş yapıcam çıkınca sen beni merak etme.
e: olur tamam.

e: geçen gece izlediğimiz film nasıldı canım?
b: yes man miydi o? oo süperdi hakkaten. hatırlıyo musun carl deyince marx eksikmiş dedi ya koptum ben aşkım ya, herif her şeye evet diyo resmen çok komikti yaşlı teyze, iranlı eş falan güldük baya..

her şey böyle başlar. gelgelelim ilişkinin kontrolü kimin elindeyse [kontrolden kasıt daha olgun taraf] bir anda bu eşikten geçer ve sus pus olmaya başlar. işte bu noktada sevdiceği tavırlarla küstürme eşiğine girilir. biz buna 'daha az kelimeyle idare et' noktası diyelim. daha çok kelimeye maruz kalmamak için daha az soru sorulur, daha az konuşulur.

b: neden hiç konuşmuyosun?
e: bilmem.
b: bana mı kızdın sen?
e: yoo
b: bir şey mi oldu?
e: hayır.
b: bi şey söyler misin?
e: ...

14 şubat'ta koluna hatunu takıp çarşı pazar gezecek türk gençliğine yol göstermesi ümidiyle..
(bkz: halkı sevgiliden sogutmak)

(bkz: 14 subat in getirdigi kasvetli hava)
(bkz: eski sevgililer rahatsiz)
(ara: yuru* hic konusma* sevgili*)