bugün

taş devri insanları isimli birr şarkısı vardı guruvari ilhan abimizin. tüm şarılarından bir şey çıkardım, aşk, realizm, romantizm, ilhanizm, guruizm. fakat taş devri insanları isimli şarkısının mukaddimesindeki o imitasyon mağradamı seslerine bir anlam veremedim.
çoğu şarkısı birbirine aşırı benzeyen , monotonluktan kurtulamamış, bu yüzden de unutulmaya yüz tutumuş sanatçıdır. en güzel eseri "sazlıklardan havalanan" olması muhtemeldir. 1970 lerde 20 civarında ödül almıştır.
ödülleri;

Yılın Ümit Veren Erkek Şarkıcısı / Hey Dergisi (1973)

Yılın Sanatçısı / Türkiye Spor Yazarları Derneği (1973)

Yılın Sanatçısı / Türkiye Spor Yazarları Derneği (1974)

Yılın Erkek Şarkıcısı / Hey Dergisi (1974)

Yılın Erkek Şarkıcısı / Demokrat izmir Gazetesi (1974)

Yılın Erkek Şarkıcısı / Ses Dergisi (1974)

Yılın Erkek Şarkıcısı / Kelebek Gazetesi (1974)

Yılın Şarkısı "Yazık Oldu Yarınlara" / Kelebek Gazetesi (1974)

Yılın Gençlik Ödülü / Haberler Ajansı (1974)

Altın Plak "Yazık Oldu Yarınlara" (1974)

Yılın Sanatçısı / Gazeteciler Cemiyeti (1975)

Altın Plak "Anlasana" (1975)

Yılın Şarkısı "Bir Varmış Bir Yokmuş" / Ege Haberler Ajansı (1976)

Yılın Sanatçısı / Dünya Gazetesi (1977)

Yılın Şarkısı "Sensiz de Yaşanıyor"/Demokrat izmir Gazetesi (1977)

Basın 77 Ödülü / Türkiye Gazeteciler Sendikası (1977)

Altın Plak "Sensiz de Yaşanıyor / işte Hayat" (1977)

Yılın TV Yıldızı / Günaydın Gazetesi (1978)

Yılın Sanatçısı / Anneler Derneği (1978)

Altın Plak "Konuşamıyorum" (1978)

Yılın Albümü "Bezgin" / Anadolu Haber Ajansı (1982)

Altın Plak "Pencere" (1983)

Yılın Albümü "Pencere" / Demokratik Basın Birliği (1983)

Basın Ödülü / Uluslar arası Altın Orfe Şarkı Yarışması / Bulgaristan (1984)

Eurovision Türkiye Birincisi "Halley" / Söz Yazarı (1986)

Yılın Şarkısı "Yurtta Barış Dünyada Barış" / KKTC Barış Platformu (1988)

Yılın Şarkısı "Yurtta Barış Dünyada Barış" / KKTC Türk Hava Kurumu ve Gazeteciler Birliği.(1988)

Yılın Şarkısı "Yurtta Barış Dünyada Barış" / Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (1988)

Yılın Erkek Sanatçısı / Hey Dergisi (1988)

Yılın Sanatçısı / Bursa Hakimiyet Gazetesi (1988)

Altın Plak "ilhan-ı Aşk" (1992)

Altın Plak "Sevgililer Günü" (1995)

35.Yıl Onur Ödülü / Bursa Sivil Toplum Derneği (2008)
kitapları;
Pencere... Köprü... Ve Ötesi... (Öykü / 1985)
Uzaklarda Biri Var (Denemeler / 1987)
Katastrof (Şiirler / 1990)
Delirium (Denemeler / 1994)
Millenium / Sanalizasyon Fareleri, Yarasalar ve Diğerleri (Denemeler / 1998)
Siyah Kuğunun Şarkısı (Senfonik Şiir /2007)
ilhan irem'in 21 nisan 2009 tarihinde cumhuriyet gazetesi'nde yayınlanan yazısı;

bay kötülük...

nitelikli yaşayan, derinlikli üreten, teslimiyetsiz yurtseverliğini ve mustafa kemal aydınlığını sürdürenlerin hâlâ soluk alıyor olması, insanın erdeminden, çağın aydınlığından kopuk birilerini çok rahatsız ediyor.

daha mükemmelini görenler / gösterenler yaşadıkça, ucuz duyarlıklar sirkine kendilerini paketleyip yutturmaları zor.

oysa, anlaşılmaz bulduklarını yaftalamaya, engellemeye uğraşmalarına... rahatsız olmalarına gerek yok!

bazıları için hiç olmayan, bazıları için hiç ölmeyen güzellikler vardır...

ki, bu cümlenin iki yarısı, birbirinin içine geçmesi imkânsız iki ayrı boyuttur.

sistemin içinde yaşayarak ve susarak bu rezilliğin parçası olanlar;

bir kısırdöngüye ait olmayı reddederek, hayatıyla, sanatıyla, duruşuyla, daha yaşanılır bir dünyanın kavgasını veren insanlara köstek olacaklarına, kendi hayatlarını gözden geçirmeliler.

sıkıntısını çektikleri eksiklik hissinin çaresi, hayatında, işinde, sanatında, hiçbir ucuzluğun arkasına, hiçbir nüfuzun ya da dinin korku imparatorluğuna sığınmadan gerçek evrensel insanın aydınlığına ulaşabilmektir.

daha yukarıdakini derdest etmek, hitlervari tezgâhlarla susturmaya çalışmak, senin karanlığını daha devasa bir kaosa sürüklemekten başka hiçbir işe yaramaz.

insan; gibi insanların tümünü yok etsen bile, aydınlık düşünceyi indiremezsin göklerden.

parayla ya da despotlukla satın alamayacağın olgular var; insanlık, iç huzuru, sevgi, saygı...

senin çiğliğini, niyetini röntgen filmi gibi gören saygın insanlara histeri krizi halinde saldırıp organize karalar çalmak, daha derin bataklara saplanmandan başka, seni saygın ve başarılı kılmaz.

mükemmel hayatlar ve yapıtlar orada durdukça, sen anlamsız ve nobran bir kürsü komiği olmanın ötesine geçemezsin.

bunları algılayamayacak kadar mikro bir mahallede yaşasan dahi,o güzelim insanları; gördükçe hissettiğin;

donanımsızlık, cahil ve çırılçıplak olma duygusu; seni saldırgan yapıyor.

bu kadar kendini bilmez oluşun, kendinin ne olduğunu bilmenden...

cüretkârlığın cehaletinden, cesaretin korkaklığından kaynaklanıyor.

evrensel hayatın sonsuz özgürlüğünden, uçuşan saçlardan, aydınlık çağdan öylesine ürküyorsun ki, kendine kapanık, güdük bir yaşantı kurmak istiyorsun. yöreselleştirip kendine benzettiğin inançların avcılığında...

bel altı vuruşlarında yaratıcılığı sınır tanımayan bir tayfa ile bedevi âlemi peşindesin.

hayatın kılcal damarlarına nüfuz eden o kadro, senin gibi örümcek sabrı gösteremez, duracakları yeri bilemezler.

ilkelliklerin tavana vurduğu, toplumun gözbebeklerine saldırdıkları günler karanlık tertipler için sonun başlangıcıdır.

idrak sorunlu rüzgâr gülleri, dikta heveslisi çağdışı bir nokta olduğunu anlayana kadar parlatırlar seni.

kronik hainler hiç uyanmamayı yeğlerler. işık insanları ise, evrimleşmeni, aydınlanmanı veya çekip gitmeni bekler. büyüyen fiskesi ile kalabalığın, ötelenmeni.

umuda, düşlere, bekleyişe bile tahammülün yok senin.

işte böyle birisin sen bay kötülük.

klonlarınla birlikte bu utanç devrine ibretli bir rezalet imzası atıyorsunuz ya. mutlaka gideceksiniz sonunda.

bu kadar debelenip, yaşadığı çağı acımasızca bulandıranlar, günlerin köpüğünde yitip gider.

dünyanın bütün kavgaları senin gibilerin kafasında yaşanıyor aslında.

erişemediği yıldızları karartmaya çalışan cüceler, beyhude bir faşizanlıkla sadece geciktirir aydınlığı.

sonra yılan gömleğini çıkarır...

dünya, çöl yaratıklarına çok uzak bir günaydın faslındadır.
"olmadığın zamanlara bak, tepetaklak..." diyor şarkıda şimdi, daha da bağlıyor kendine.
keşke 2006 yapımı cennet ilahileri gibi gerçeküstü şarkıları söylemeyi bıraksa da her şarkısı güzel olan 1981 yapımı bezgin gibi ayakları yere basan ve insani duygulara hitap eden şarkıları söylese dediğim şarkıcı.
dine dönüp kendine sırt çeviren şarkıcı ve besteci. bir nevi cat stevens. (bkz: sazlıklardan havalanan)
kolay anlaşılabilen şarkıları herkesin yapabileceği su götürmez bir gerçektir. serdar ortaç'ın da deyimiyle; "zaten sekiz tane nota var, ne kadar çeşitli beste yapılabilir ki?"

ilhan irem'in şarkıları hep bir mesaj içerir, dolaylı anlatımı her zaman tercih etmiştir.

"sazlıklardan havalanan bir ördek gibi sesin", der sevdiğine; "yemyeşil bir deniz senin gözlerin ne bir sandal ne bir ada ne bir sahil var, boğuluyorum" sözleriyle ifade eder aşkını...

her türlü duyguya hitap etmiştir ilhan irem, her telden çalmıştır...

"ayrılıkların da sonu var, bir gün çıkıp geleceksin; içimde bir ümit var, yeniden seveceksin" der sevip de kavuşamayan mecnun gibi...
"boşver boşver arkadaş, başka bulursun; bütün kalbin sevinçle neşeyle dolsun" der başka bir şarkısında da, sanki diğer şarkıyı teselli eder gibi...
"sana nasıl muhtacım, anlatsam bilemezsin; anlatayım bir dinle, yine de sen bilirsin" diye karşıdakine teslim olur bir şarkıda, "nereye gidersen git, ama sakın bitti deme" diye seslenir arkadan başka bir şarkıda, "gittiğin gün hayat bitti sanmıştım, gittiğin gün ölümü yaşamıştım; gittiğin gün zaman durdu sanmıştım, meğerse ben yanılmışım" diye cevap çıkartır başka bir şarkısında...

mesajlar taşıyan şarkıları boldur, ancak mesaj verme kaygısı taşımaz. kendi hayranlarıyla, ki onlar kendilerine "sevecen" adını koyar, ayrı bir dünyası vardır.

"öyle durma zamansız ayrılık gibi, öyle durma cansız bir korkuluk gibi; öyle durma apansız kavuşmak gibi, sessiz ve beklentisiz alışmak gibi" sözleri kimi düşünmeye sevk etmez ki? aynı şekilde "dışı akşam içi gündüz, yüzü bahar içinde bir güz" sözüyle de dolaylı anlatımın dibine vurmuştur...

"yükselen güneş oradan görünmüyor yanıma gel" demeyi de bilir, "yüreğin sentetik sevgin otomatik, duygular biraz fizik ve matematik, sözlerin fabrikasyon durum kritik" demeyi de...

sadece aşk meşkle de uğraşmaz, dünyaya da kafa patlatır, sorular yöneltir cevaplar arar. zaten hayatının gayesi de yaşamanın anlamını aramaktır.

"kocaman uzayda mini mini insanlar" olarak tanımlar insanlığı, "yere düşen damlalar yine yağmur oluyor mu" sorusunu sorar, "sorular türlü çeşitli" der ve ekler; "cevaplar da yine öyle".

"gökyüzünü tanımadan dünyadan olduk" diye tespitini iletir... yaratıcıyı bir kuklacı amca olarak tasvir eder, bizleri de o'nu arayan kuklalar. ve amca'yı bulmak için içimize bakmamız gerektiğini anlatır...

gemiler geriye döndüğünde aynı sahilde; gene yan yana olmayı dileyebilecek kadar romantik bir aşık, yel değirmenlerine karşı savaşabilecek bir don kişot, ayrı geçen senelerin zorluğunu kızına anlatamayacak bir babadır.

her şeyden önce "sevecenler"ine ışık ve sevgiyle yaklaşan bir güneştir, karanlık hisleri aydınlatabilen karmaşık cümlelerle ruhu da ısıtan.

ışık ve sevgiyle kal yüreği büyük, sözleri geniş zamanlara karşılık gelen gerçek müzisyen...
sürreal kliplere sahip sanatçı. kliplerinde suda ölü gibi yatan gelinlere ya da dağda tepede değişik hareketler icra eden soytarılara rastlanır. ilginçtir..
izmir'in yenifoça ilçesinde sıkça gördüğüm artık inzivaya çekilmiş popçu. arada selam da verir, ben de arada alırım selamını. saçları öle kıvır kıvır uzundur hala ama biraz kelleşmiş.
ankara'nın bentderesi ilçesinde sıkça gördüğüm artık inzivaya çekilmiş popçu. arada selam da verir kerata ama ben almam. böyle adamlarla muhattap etmeyin beni..
1955 yılında Bursa'da dünyaya geldi. Müzik hayatına girmesi, 1969 yılında 14 yaşındayken üst dönemler tarafından okul orkestrasına solist olarak seçilmesi ile oldu. 1970 yılında Meltemler Orkestrası ile Milliyet Gazetesi'nin düzenlediği Liselerarası Müzik Yarışması'nda Marmara bölgesi birinciliği kazandı. Aynı kadro ile 1972'ye kadar Bursa Çelik Palas Oteli'nde ve Uludağ diskolarında dans müziği şarkıcılığını sürdürdü.

ilhan irem 1973 - 1976 (1976)
bir yıldız (1978)
sevgiliye (1979)
bezgin (1981)
pencere (1983)
köprü (1985)
ve ötesi (1987)
dünden yarına (1988)
ucun kuslar ucun (1989)
pencere... köprü... ve ötesi... (1990)
ilhan-ı aşk (1992)
koridor (1994)
romans (1994)
sevgililer günü / the best of ilhan irem/1 (1995)
aşk iksiri / cadı ağacı / the best of ilhan irem/2 (1997)
hayat öpücüğü / the best of ilhan irem/3 (1998)
bezginin gizli mektupları (2000)
uçuk mavi pencere (2000)
bulutlara köprü (2000)
düşler ve ötesi (2000)
seni seviyorum (2001)
Gidiyorum
Güneşe doğru...
Arkada bıraktım
Geceyi gece yi... yi... yi huu!...

böylede üstat bi kişiliğe sahiptir.
2000 bezgini gizli mektupları adlı albümünde harika şarkılar yapmış sanatçı.
o bakışlar bir gün beni öldürecek sevgilim o bakışlar ne zaman beni güldürecek sevgilim.

bir başka şarkısı:

ışıklar arasında ben kararmış lambayım aydınlanacak yer yok düşmeyip ne yapayım.
şalamarı ilahi modunda yorumlamasydı hiç küfretmicektim o akşam.
standart fanlarına sevecenler ismini koymuş güzel sesli şarkıcıdır.
(bkz: sevecen)*
bazı şarkıları yıllarca dinlenebilen kaliteli sanatçımızdır. (bkz: anlasana) (bkz: olanlar olmuş) (bkz: don kişot)
her gencin iyi adam dediği fakat sadece sevecelerin dinlediği adam.bu tipler anlasana ve konuşamıyorum dan başka şarkı bilmezler.faydalandıkları şey ilhan iremin gizemidir.sahte tiplerin kullandığı-sömürdüğü birçok iyi adamdan biridir.
bu yozlaşmışlığa tepkisini susmakla gösteren sanatçı.
messina doğumlu, asıl adı scipione cicala olan ve cağaloğlu semtine adını veren cigalazade yusuf sinan pasa'nin 8. kuşaktan torunu olan sanatçı.
diskografisi aşağıdaki gibi olan şarkıcı:

45likler:

bazen neşe bazen keder / birleşsin bütün eller (1973)
yazık oldu yarınlara / haydi sil gözlerini (1974)
anlasana / ne güzel bak yaşamak (1975)
ver elini / üzülme dostum (1975)
bir varmış bir yokmuş (kuklacı amca) / hasretim sana *
havalar nasıl / gözünü seveyim (1976)
sensiz de yaşanıyor (işte Hayat) / Son selam (1977)
ayrılık akşamı (sazlıklardan havalanan) / sen bilirsin
bir zamanlar / yeni bir şarkı (1979)
er mektubu görülmüştür / bal ağızlım (1980)

uzunçalarlar:

ilhan irem 1973-1976 (1976)
Sevgiliye (1979)
Bezgin (1981)
Pencere (1983)
Köprü (1985)
Ve Ötesi (1987)

diğer albümleri (kaset ve cd olarak)

Dünden Yarına (1988)
Uçun Kuşlar Uçun (1989)
Pencere...Köprü...Ve Ötesi (1990) (derleme albüm)
ilhan-ı Aşk (1992)
Koridor (1994)
Romans (1994)
Sevgililer Günü / The Best Of ilhan irem 1 (1995) (derleme/seçki albüm)
Aşk iksiri / Cadı Ağacı / The Best Of ilhan irem 2 (1997) (derleme/seçki albüm)
Hayat Öpücüğü / The Best Of ilhan irem 3 (1998) (derleme/seçki albüm)
Bezginin Gizli Mektupları (2000) (genişletilmiş yeniden basım)
Uçuk Mavi Pencere (2000) (Pencere albümünün yeni kapakla yeniden basımı)
Bulutlara Köprü (2000) (Köprü albümünün yeni kapakla yeniden basımı)
Düşler ve Ötesi (2000) (Ve ötesi albümünün yeni kapakla yeniden basımı)
Seni Seviyorum (2001)
Bir Meleğe Aşık Oldum / The Best Of ilhan irem 4 (2003) (derleme/seçki albüm)
Işık ve Sevgiyle 30 Yıl (2004) (derleme/seçki albüm)
Cennet ilahileri (2006)
toz pembe (2008)
Turk halkinin degerini bilmedigi, hicbir zaman da bilemeyecegi harika muzik adami.
dönem şarkıcım.
ahmet kaya gibi benimdir gözümde. sürekli dinlersen öldürür. uzun bi süre dokunmazsın bu sebeple. hiç hem de. sonra bi an gelir. virüs gibi bulaşıverir karışıverir kanına. onsuz yapamazsın. ama işte insan ışık ve sevgisiz ne kadar durabilir ki...
Benim listemin 1 numarası..Doğal olarak "idol" denen bir şey varsa, benim için o..
güncel Önemli Başlıklar