bugün

her gün yaklaşık 17:00 sularında uyanıp her daim ilk derslere giremiyorsanız, hocanızın sizi odasına çağırıp bi yerde çalışmaya mı başladın, hayatında bir sorun mu var, neden ilk derslere girmiyosun sorusu karşısında, ajitasyonun en ağırı yapma şansının doğması:)
Akşam dersten çıkar bara gidersiniz, sabah saatlerine kadar yer içer sıçarsınız, akşama kadar uyursunuz. Tabi maddi durumdan dolayı çalışması gereken öğrenciler de yok değil ama sonuç olarak okulları çalısmalarina engel olmamaktadır.
gece geç saatlere kadar muhabbe sohbet yaparlar. Cunku sabah erken kalkmak zorunda degıllerdır. Ben 1. öğretimdim ve o da arkadaşlarımın 4 u de 2. öğretimdi. işte bu bir dramdır.
öncelikle düzenli bir hayatınız olmaz öğlenden sonra kalkıp akşama kahvaltı yapılır. herkes uyku moduna girerken siz yeni güne başlarsınız. konferans, etkinlik gibi dertleriniz olmaz. okul çıkışı canlı müzik alternatifiniz olabilir ancak.

bunun dışında akşam bunalımına yakalanmış bir hatunu baştan çıkarma şansınız vardır. ikinci öğretim bir nevi parayı verip özgürlüğün satın alındığı ideal eğitim sistemidir.
Yoktur. Sabah ayık kafayla derse girmek varken akşam şişmiş kafayla derse girersin.
Uyku düzenin okul boyunca hiç olmaz.
gözlemlerime göre en taş hatunlar topluluğu 2. öğretimlerde oluyor.
Uykunuzu alırsınız.
24 saat zıpkın gibi, fişşek gibisinizdir. oouuuv yeah.
Bol bol yatıyorsun. Çalışma fırsatın oluyor sabahtan akşama kadar. Başka da hiç bi fayda yok. Örgün okuyun gençler.
1- uyku sıkıntınız olmaz. kızlar için makyaj sıkıntısı olmaz.
2-sabah veya gece çalışabilirsiniz.
3- 17 de derse girersiniz, en geç 22 de çıkarsınız.
4- dersler arasında boş zaman olmaz. dersine girer, işini bitirir sonra gidersin istediğin yere.

eksileri;

1-harç ödersin.
2-hocaların hakaretine uğrayabilirsiniz, seviyeyi düşürüyorsunuz diye.

aslında haklılar da.1.öğretimlerle de derslere girerdim. herifler zehir gibiydi. en az 3 kişiden cevap gelirdi soruya. 2.öğretimlerde çıt çıkmazdı bazen.
bölümden bölüme değişiklik gösterir. bazı bölümlerde örgün öğretim ders programı gün içerisine yayılır. mesela 8:30'da ilk derse girersin, 10 gibi biter. diğer ders saat 14:00'tedir. aradaki süre tamamen ölüdür. ancak ikinci öğretimde, zaman sıkışık olduğu için saat 17:00'de başlar, 21:00-21:30 gibi de biter dersler. aralarda 15 dk'lık aralar mevcuttur sadece. kredisi yüksek dersler, haftada 1 gün olmak üzere saat 22:00'ye kadar uzayabilir. o kadar da olur artık büyütmemek lazım. genel itibariyle sabah erken uyanma derdinin olmaması ve ayrıca gün içerisinde devlet dairelerindeki işlerin kolaylıkla halledilmesi gibi avantajları da cabasıdır.

dezavantajları ise, harcının yüksek olması, örgün öğretimdeki arkadaşların ortamdan erken ayrılması sebebiyle gece yalnız kalmanın verdiği psikolojik olumsuzluk, kişiden kişiye ve ilden ile değişmekle birlikte hafta içi olan futbol maçlarına gitmek için ders ekmenin gerekmesidir.
vampir gibi ortalıkta dolaşırsınız gece uyku size haram olur tatil zamanı ailenizi yanına gidince aynı düzeni devam ettirmenize izin vermemeye çalışırlar ama mümkün olmaz en iyi yanı ikinci öğretim kızlarla sabahlar olmasın diyebilirsiniz.
sabah 8'den akşam 16.00'a kadar ders gören birinci öğretim öğrencilerine acıyan öğrencilerdir.
Erken kalktın diye madalya verilmiyor diplomada da yazmıyor.
Zira ikinci öğretim akşam 17.00'da derse girer, en geç 22.00 gibi dersten çıkar. En azından bizim okul öyledir.
"Paramı verir uyurum kardeş" diyenleri de boldur.
Daha başlamadan 577 tl kitliyorlar. iyi yanlarıni görünce editlerim.
(bkz: yok ki)

zararları o kadar çok ki üç yanlış bir doğruyu götürmüş.
herhangi bir faydası olmayan durum. harç, düzensiz bir hayat, uykuyla boşa geçirilen günler, tembellik vs. aldığınız eğitimden de hiçbir şey anlamazsınız. en iyisi yazmamak.
Okula pijamayla bile gidebilirsin. Ahaha.

Şişli'den itü ayazağa kampüse pijama ile giderdim ve tek değildim. Okulda uyumaya kaldığımız yerden devam ederdik. En sonunda bir gün hoca isyan etti. eşofman giymeye başladık ahahaha.
iş hayatına başlayınca, sabah 7'de kalkmaya aylarca alışamamak.
işten eve gelince anında uyumak ve gece sabaha kadar oturmak, sabah tekrar işe gitmek.

hee faydası mı?
sınavlarda 1. öğretimlerden soruları alıp, sorulmayan konularla ilgili kopya yazmaya vakit olması.
kızların düşük ışıkta daha güzel görünmesi.
Paranla uyku satın alıyorsun.
Pek bir faydası yoktur. Geç kalkarsın okula gidersin okuldan çıktığında zaten gün bitmiştir eve gelirsin sabaha kadar oturursun sonra ertesi günün aynısı birde 577 lira harcı dayarlar. Gece hayatın varsa avantajlı durumdur sabaha kadar eglenip uykunu almış vaziyette derse gidebilirsin zannımca tek faydası budur.
bu bakış açısı ikinci senenin sonuna doğru -acı gerçekler- 'e boyun eğiyor. başta çok eğlencelidir. istediğin saatte yatıp-kalkma fikri tam öğrenciye göredir. kahvaltı yapıp okula gidersin. okuldan sonra da sabaha kadar istediğini yaparsın.
buraya kadar bir sorun yok.

hah işte, tam da zevkini aldıktan sonra derslerde bir problem olduğunu farkediyorsun. verim diye bir şey kalmıyor. hocalar yorgun, sabah anlattığı şeyleri dalgınlık ve yorgunluk nedeniyle akşam unutabiliyor. sorularınıza yanlış bir şeyler söyleyebiliyor. onlar yapmasa da ki sonuçta profesyoneller, sizin algınız bir şekilde düşüyor. karanlığın verdiği hafif depresif hislerin yanına taptaze bilgiler sıkıştırmak oldukça zor.
Hayatımdaki keşkelerden bir tanesi daha. Bol bol uyursun ya. Yetmez mi?
bir çok faydası vardır. ama örgün bir ev arkadaşınız varsa sıkıntı büyüktür olacaklardan ben sorumlu değilim. hem gece onu rahatsız etmemek adına girilen yollar sıkıntı hem de onun erken bittiği derslerde gündüz gözüyle iki sohbet edelim derken saatin 3-4 olması sıkıntı. ev ahalisi veya bütün arkadaşlar da gececi ise gayet iyi.
alarmsız yaşarsınız, ama buna rağmen geç kalktığınız zamanlar olacaktır.