oyunculuklar filan çok şey olmuş. ayrıca, bazı sahnelerde kullanılan çekim tekniklerini beğenmedim. sinemada izlemeyin. dondurma alın onun yerine. evde izlersiniz ne güzel.
yanlı olmasına rağmen, Said Nursi gerçeğini değiştiremeyiz. Filmde anlattılanların %100 Doğru olduğuna inanmıyorum. Fakat, Ya doğru ise , ya yapılan zülmler bir hiç uğruna yapılmışsa, Dış mihrapların Paşayı yönettiği gerçeğini ve bunun gibilere her ne kadar inanmak istemesem de Halk %90 müslüman bir ülkeye gayrimüslüm bir yönetim ve inkilapları getirmek çatlakların olacağına dalalet olduğunu gösteriyor film. Bırakın o güne özgü bu gün bile hala bu seslerin yankılarını ünv. kapılarında, devlet dairelerinde, askeriye de görebiliyoruz.
said dağ başında vaaz eden bir mürşiddir.

(bkz: cemil meriç) *
(bkz: hür madam)
zaman gazetesi sinema kulubünde yakında dvd si ücretsiz olarak verilecek filmdir. bir çok cemaat üyesinin hayatında ilk defa sinema salonu görme sebebidir. hatta bazı cemaat evlerine lcd tv ve dvd oynatıcı sokulma sebebi de olacaktır.
püfff saçmalık! saptırmalarla dolu bir film olduğu belli, gerçi bunu niçin yazıyorum ki, filmi çeken zihniyete bakmalı önce. nitekim tv programında birbirlerine girdiler.
rüya ile icazet alınmış filmdir.
filmin yonetmeni tam bir delidir. tv'ye cikip, filmi elestirenlere "ben komunistlerle ugrasiyorum birde sizle ugrasamam" demistir. yuuh diyoruz ! bu devirde komunist mi kaldi ????

ayrica surekli olarak "filmi elestiremezsiniz, bana destek olmak, filmi begenmek zorundasiniz" turunde akla mantiga aykiri laflar etmistir. bununla da yetinmemis abimiz, butun muslumanlar bana destek olmak zorunda demistir.
çok başarısız bir film.

ilk yarısını zor bitirdim.
--spoiler--
Bediüzzaman muhacir hoca'nın evinde kalırken bir gece muhacir hoca ve hanımı bir ışık nedeniyle uyanır, birbirlerine 'ne oluyor' diye sorar. Muhacir hoca said nursi'nin kaldığı odanın kapısına kadar gelir, kapıyı açar. odadan güçlü bir ışık çıkmaktadır. Hoca kafasını odaya sokup ışık içinde kaybolur, sonra karısının yanına gelip şunu söyler: 'başımıza devlet kuşu kondu hanım'. Bu esnada sanki sıradan bir şeyden bahsediyor gibidir. Bir sonraki sahnede bediüzzaman'ı başka eve çıkmışken görürüz.
--spoiler--
sözlükteki solaklara (daha doğrusu komünist ve ateistlere) komuş film.

oh olsun. yıllarını islama ve bu uğurda hapislere vermiş, büyük bir zatın filmi sizi yerlere sermeye yetti. ama durun daha bu bir başlangıç. allah ın izniyle tekrar osmanlı günlerine kavuşmamıza az kaldı.
ekmeksiz yaşarım , hürriyetsiz yaşamam. bu ne lan sorf yerim gol yemem.
"her gün bok atıp rahatlıyorum"

bu filmi çekilen mübarek güzel bir söz yazış kitabında.

"güneş balçıkla sıvanmaz"
şimdi şöyle bir durum var; din üzerinde kendi çağının ve kendinden sonraki 2-3 neslin toplamından daha fazla bilgisi ve birikimi olan biri var ortada, ve bu insanın filmi yapılıyor, ardından eleştiriler ve beğeniler.. buraya kadar tamam.. benim anlamadığım/anlayamadığım, iş bu din üzerine bilgi ve ilmiyle herkesi öttüren birine vatan hainliğine kadar varan bir saldırının amacı ne olabilir? yani, adam önce siyasetle haşır-nerşir olmuş ve kendisi o döneme "eski said" demiş. hataları olduğunu bizzat itiraf etmiş, siyaseti bıraktığı dönem içinse kendine "yeni said" demiş ve asıl itibar edilmesi gereken said yeni saiddir demiş.

memleket cehaletten kırım kırım kırınırken ta abdülhamitin huzuruna çıkarak van'da medresetü-zehra yani büyük bir üniversite açma girişiminde bulunarak önce cehaleti yenme çabasına giren bu adam,

ruslara doğu illerini kaptırmamak için halkla beraber göğsünü siper edip kurşun yiyen ve esir düşen bu adam,

bütün hayatı safari belgesel çekimleri gibi adım adım izlenen ve sürgünlerde süründürülen bu adam,

sırf yazdıkları için işkencelerden geçirilen ve yinede ellerini açıp bu eziyetlerin emrini verenlere beddua bile etmeyen bu adam,

atıldığı hapishanelerdeki canilere bile insan sevgisini aşılayıp milletin ıslah olmasına sebep olan bu adam,
.
.
.

daha gider böyle... yani "kurtuluş savaşında neredeydi hımm neredeydi, ee demek ki haindi ve de deliydi" çıkarsamasını yapmak sizce de biraz insafsızca değil mi?
kanaltürk'te yayınlanan programda sunucu son sahnedeki mezarlık fotoğrafını sordu. "acaba bu üstadın gerçek mezarı mı diye". cevap çok şaşırtıcıydı. yalanlamadı. " herşey olabilir" dedi tanrısever. kendisi gerçek mezarın yerini de biliyormuş. fena halde dikkatimi çekti bu diyalog.
ön yargılar kenara bırakıp izlenilmesi gereken bir film. bir film sonuçta gerçek ya da yalanlarıyla. anlamsızca karşı gelenler, yıllardır bagırarak vatanı bölmek için her türlü çakallıgı yapan abd, avrupa filmlerine neden yardırarak gidiyorsunuz onu anlamıyorum. bunlar vatanımızı parçalamak istiyorlar diyoruz ama ülkemizde bir film gelince zıplayarak gidiyoruz. he arkadaşım adamlar yapıyor bende paramı onlara kazandırıyorum derseniz sinema bakış açınıza atlim.
lo lo mahsun kırmızıgül ün "sponsoru" bu filme de sponsor olmuş olabilir.
(bkz: bos adam)
yeni teknoloji beyin yıkama seansı olsa gerek.

atatürk düşmanı bir hırt'ın filmi de çekilecekmiş bu memlekette. daha kim bilir neler görüp duyacağız ak.

şakirt ipnelere de selam eder ve sloganımızı hatırlatırım: (bkz: dümbük çok yola devam)
sinemaya gidip para verip izlemek bir yana, bilgisayara dahi indirmenin yer israfı olacağı saçmalık.
hayatı esarette geçmiş bir adama hür denilmiş sebebi çok açık

günümüz müslümanları gibi ölümden,işten atılmaktan ,hapse düşmekten ,arkadaşlar tarafından dışlanmaktan korkmadan inandıklarını rahatça söylemiş.

yemek içmek derdi yok ki adamın zaten.

çünkü o ekmeksiz yaşar fakat asla kula kulluk edip el etek öpmez..
filmde geçen kürdistan'ın ne olduğunu soran tarihinden habersizlere ''kürdistan, osmanlı devleti'nin bir eyaletidir güzelim.'' demeli..
bunun haricinde bir anlam yüklemek cahilliktir düpedüz..
çok sıkıldığım ne zaman bitecek lan dediğim üçüncü sınıf bir film.açıkçası iyi yapamamışlar.özellikle sait nursiyi börtü böceğe muhabbet gösteren sevgi pıtırcığına dönüştürme gayretleri harbiden çok itici olmuş.ama tabi anlamak lazım henüz islamcılar sinama konusunda yeniler.daha çok yolları var.
yalnız adamdır aynı zamanda. onun manevi kimliği ve sözde felsefesiyle beslenip türkiyenin en büyük gazetesi olan zaman, manşetten haber yayınlamamıştır. bir iki köşe yazarı filmden bahsetmiştir o kadar.. büyük nurcular filme dava açacaklarını bile iddia edip bir günahkar bediüzzamanı canlandıramaz demişlerdir. birkaç milyonla anılan nurcu nüfusu gişeye bakılırsa bu filme yabancı kalmıştır. ve kendilerinin ne mal olduklarını bir kez daha göstermiş olup aslında traştan insanlar grubundan öteye geçmeyen vasıflarıyla, kırmızı kitap okuyup badem bıyık bırakmak gibi sıradan varlıklar olduklarını bizi yormadan gözümüze sokmuşlardır. alayı fıstır, alayı traş..

hele seçim sürecinde binalarına bediüzzaman fotoğrafları asıp insanların dini hassasiyetlerinden faydalanmayı bir gelenek haline getirmiş bdp ahalisi daha bir yakından tanıtmıştır kendini.. davamız said i kurdi nin davasıdır diyen bu zevatın güçlü olduğu şehirlerdeki sinemalar filmi geri çevirmiş ve her zamanki gibi biryerlerden tehdit aldıklarını ıspatlamışlardır.

peki hür adam mıdır sahiden? bence önde gidenidir. taşağının bir lobu nurcuların tamamını, öteki lobu da bdp dangozlarını tartar da of bile demez!!
kolpaçino'dan esinlendiğini düşündüğüm, başarısız komedi filmi.
deli saçması bir film. bu kadar..

ne uzun uzun yazıyonuz olum..

zaman kaybından başka bir şey değil yemin ederim.