bugün

Veda hutbesi sırasında kesilen kurban sayısı bunun göstergesi kabul edilir.
Miras bırakmışmı?
Müslüman'ın fakir olma zorunluluğu mu var ?
peygamber efendimiz peygamberlikten önce ticaretle uğraşıyordu. mekkenin tanınmış ailelerindendi. hz hatice ile evlendiğinde hz hatice mekkenin en zengin kadınıydı. ticaret için sabah yola çıkan develeri anca ikindide bitiyordu. peygamberlik gelince yaşadığı sıkıntılar ve malını mülkünü halka dağıttığı için açlıktan karnına taş bağladığı söylenir. hz. hatice bile çok aç yatmış. hatta hicretten önce mekkede çok sıkıntı çekmişler. en son vefat ettiğinde kalan malı mülkü ile ilgili böyle yazı buldum.

Cüveyriye vâlidemizin haber verdiğine göre; Resûlullah vefat ettiğinde, geride bindiği beyaz katırı, silâhı ve yolcular için vakfettiği arâzisi dışında, herhangi bir altın, gümüş, köle, câriye veya başka bir şey bırakmamıştır. (Buhârî, Vesâyâ, 1)

Nitekim yukarıdaki miras hadisinden hareketle, Resûlullah’ın gayr-i menkul mallarının vakıf hükmünde olduğu belirtilmiştir. Onun bu tür malları ise yukarıda işâret edilen arâzileri ile hanımlarının oturduğu odalardan ibârettir. Ancak bir başka hadiste, Resûl-i Ekrem “…Zevcelerimin geçimi ve âmilimin maaşı dışında, geride bıraktığım mallar, sadaka (vakıf)tır.”[1] buyurarak dâr-ı bekâya irtihâlinden sonra arkada kalan hanımlarının nafaka ve mesken imkânlarının karşılanması gerektiğini bildirmiştir. Zaten Allah Resûlü hayâtta iken, elindeki arâzileri, intifâ hakkı kendinde kalmak şartıyla kamunun istifâdesi için vakfetmişti. Yani bu arazilerin bir kısmından hanımlarının yıllık nafakasını ayırıp diğer gelirleri, devletin ve halkın ihtiyaçlarına harcamaktaydı. (Nevevî, Şerhu Sahîhi Müslim, XII, 82) Bununla birlikte vefatından sonra zevceleri mağdur edilmemiş, Resûlullah’ın tavsiyesine uyularak bu arâzilerden vâlidelerimizin nafakaları karşılanmış ve vefâtlarına kadar, vaktiyle kendilerine tahsis edilen hücre-i saâdetlerinde ikâmet etmişlerdir. (Mâverdî, 217-221)
islam'a göre fakir ama temizmiş diye biliyordum.
parmağındaki yüzükten başka birşeyi yoktu.
duha 8: "Seni fakir bulup zengin etmedik mi?" zaten her yerden ganimet toplayan birinin fakir olması imkansız.
Soylu bir aileden geliyordu ama durumu fakirdi. Ailesinin itibarı çoktu.
ilk karısı çok zengindi. Onun için onunla evlendi
( evlendirildi) diyor bazı kâfirler.
Bu evlilikten sonra fakir kalmış olamaz.
Fakir değildi fakat ticaretten eline geçen her parayı islamın gelişmesi için harcadığı için fakir gibi yaşıyordu. Biz de onu yemem bunu istemem diye şımarıklık yapıyoruz. Allah bizi ıslah etsin.
Yaşadığı yer mescidin içindeki odadır.
Değildi tabiki. Muhammed, Kureyş kabilesinin asilzade prensi idi. Yaşarken 13 karısı vardı. Savaş ve ganimetlerin aslan payı ona aitti.
Müslümanlar 90 civarı çatışmaya girmiş halde islam tarihine göre. Bir noktadan sonra ganimetler çok artıyor ve kur'an'da ganimetlerin hepsi Allah ve Resulünündür ayeti geçiyor.

Bu ayet geldiğinde sahabe muhalefet edip karşı çıkınca Allah güç yetiremediğinizi biliyordu onun için ganimetin beşte biri Allah ve Resulünündür ayeti geçiyor.

Ölürken hiçbir şeyi yoktu meselesi çok garip geliyor bana ayrıca. 40 yaşına kadar zaten zengin bir kadınla evli. 40 yaşından sonra sayısı gitgide artan 13 karısı 6 cariyesiyle yaşayan biri eğer ölmeden kısa zaman evvel mallarını dağıttıysa gözünü seveyim böyle fakirliğin dedirtiyor.
Neden bu kadar çok evlendi acaba en çok merak ettiğim bu .