bugün

Eğitim sektöründe çalıştığım yıllarda emre diye bir ortaokul öğrencim vardı. çocuğa çevre dostu, elektrikle çalışan arabaları tercih etmenin öneminden bahsettim. Petrol türevi yakıtla çalışan araçlar tü kakaydı ders içinde. Karbondioksit salıyorlar öyle öğrettim. Sonra şöyle bir diyalog geçti aramızda.

e: hocam.
s: efendim emre
e: tesla mı audi mi
(Hiç beklemeden)
s: audi. Net.
e: hocam ama siz nasıl öğretmensiniz fosil yakıtla çalışıyo o
s: ben kötü bir öğretmenim emre.
hocam, çok hızlı gidiyoruz, biraz yavaş işler misiniz?
hoca aynen şöyle cevap verir:
-biz hızlı işlemiyoruz, senin beynin yavaş işliyor.

mtahta.com
ders: milli güvenlik
konu: boş ders
öğretmen: emekli albayın biri

olay şu minval üzerinde kurulmuştu. milli güvenlik dersi vardı hoca da sınıftaydı, fakat ders işlenmiyordu. kısaca boş dersti. albay hocamız sınıfta kendi halinde dolaşırken, sakız çiğneyen mahmut gözüne çarptı.

h: oğlum neden sakız çiğniyorsun?
ö: hocam ağzım kokuyo yeeaawww.
h: niye ağzına mı sıçtılar?

sınıf bi 5 saniye suskunluğa büründükten sonra, kahkahalar..
ve sonra hiçbirşey eskisi gibi olmadı...
ingilizce sınavını verdim, çıkıyorum. biraz ağırdan almışım, hande hoca "çık, çık!" diyor. en sonunda çantamı aldıktan sonra artist bir şekilde montumu aldım, hocaya döndüm,
-ceketimi alıp çıkıyorum hocam!
anında yanıtı:
+iyi ki kafana sıkıp gitmedin!
*
En efsanesi ilber ortaylının almanca fransızca kitap olayıdır.
Okulu bitirdim, kurtuldum derken, yine de yediğim ayarlardır. Mesela, flash disk istedi dün hoca, ben de verdim. Ama şöyle bir huyum var: eşyalarıma roman kahramanlarından isimler koyuyorum. Flash diske de ad olarak 'don quijote' yazdım. Diski açınca bu ad çıkıyor. Neyse geri aldım.
Haftalar sonra toplu şekilde vaaz veriyor:
- ders çalışmıyorsunuz!! Burda don quijote'luk yapmayın!
Neyse ki kimse bilmiyor, iyi yedirdi. Yememiş içmemiş unutmamış, ayar veriyor, inadına don kişot okutacağım. Ama bilmediği bir şey var, diğer flash diskimin adı martin eden *
arapça hocaları hepsi aynı sanırsam banada fena ayar vermişti. ben ve arkadaşım derste uyuyorduk arkadaşımı uyandırıp beni uyandırmamıştı. sonradan sorduklarında hocam azraa da uyuyordu onu neden uyandırmadınız diye onu takmıyorum çünkü demişti.

eğer sözlükte arapça hocası varsa hemen terketsin burayı her yerde sizinle karşılaşmak zorunda değiliz.
Kodumun arapça hocasının verdiğini zannettiğidir. Herif manyak manyak güler derste kendi kendine bakar bir anlam veremeyiz hocam neye gülüyorsunuz söyleyin de biz de gülelim denir. Adam ardından arapça fıkra anlatmaya başlar.

Bu da böyle bir anımdır.

Piç. Bak sinirlendim yine.
Kendini de unutsaydin... bizimkiler başka ayar bilmezdi.
görsel
dış ülkelerde yaşayan soydaşlarımızın halinden anlayamayacağım için yorum yapamazmışım bir kadın olmama rağmen bana ''bekara karı boşamak kolay'' demişti sevgili profesöfürümüz(!)
iyi ayar vermiş değil mi?!
Lisedeyken bir arkadaşımız vardı, acayip kalın kaşları vardı çocuğun. ismine yiğit diyelim. Milli güvenlik dersiydi, hoca tahtaya bir şeyler yazıyor. Yiğit de hocaya "hocam biraz daha büyük yazar mısınız göremiyorum" dedi. Hoca da durur mu yapıştırdı cevabı * "kaşlarını gözlerinin önünden çekersen görürsün"
ders felsefedir ve hoca dersi anlatmış konu hakkında soru çözdürmektedir hoca cevabı söyler ve cevap a der birisi hemen atlar -hocam cevap b çıkmıyormu hoca hemen yapıştırır -zorlarsan çıkar evladım.
yüksek lisans dersinde sınavdan 8 puan almıştım. Evet 100 üzerinden 8

hocaya gidip sınav kağıdımı görmek istediğimi söyledim. Birlikte baktık adam sınav kağıdımın üzerinde resmen kalemini kaldırmadan baştan başa bütün cevapları çizmiş.

Hocam naptınız ben öğrencilik hayatımda ilk defa böyle bir puan alıyorum deyince

doğru söylüyorsun çok vermişim deyip 1 puan daha sildi. 7/100 olarak düzelttik, gerçekten çok faydalı bir görüşme olmuştu...
sırf egosunu tatmin etmek için verdiği ayardır, gereksizdir. Sevisyesini düşürür.
isteseniz benden daha iyi yapabilirsiniz. gençsiniz işinize geldiğinde benden hızlı koşup benden hızlı taş atıyosunuz.
-hocam sorular zor mu?
+bana göre kolay.
-yaaaahhhhh, bize göre hocam tabi?
+onu ben nasıl bilebilirim abdi oğlum.
sınıfta kızın biri parmak kaldırır hocaya soru soracaktır.

--spoiler--
-hocam ben sınavdan 100 alabilir miyim acaba?
-kızım sen anca babayı alırsın.
--spoiler--

(bkz: terbiyesiz hoca)
hoca üniversiteyi kaçıncı sıradan kazandığını sorar herkese. cevaplar 5000-12000 arasıdır. sonra biz hocaya sorarız hocam siz kaç bindeydiniz ?
hoca: bin mi ! ne bini, ben yüz altıncı oldum.
Geometri dersinde hoca bir öğrenciyi tahtaya kaldırır ve zor bir soru sorar:

- Cevabı bulabildin mi ahmet'cim?
- Evet hocam 27.
- Aferin peki hangi teoremi kullandın?
- bilmiyorum ama eminim 27 hocam.
- Evet arkadaşlar, ahmet soruyu olsa olsa teoremi ile çözmüş, tebrik ediyoruz kendisini.
+ arkadaşlar anlamadığınız bir yer varsa sorun, lütfen çekinmeyin.. gelecek hafta staj için bu bilgiler lazım olacak çünkü.

- hocam benim arıtma teknikleriyle ilgili bir sorum olacak..

+ tamam çık dışarı.

- hocam ?! hocam ?!?!?!

+ çık dışarı..
- sıra arkadaşının nesi var öyle?
+ dudağı kanıyor hocam.
- Biraz yavaş olabilirdiniz.

(tam bir utanmaz rezil kepazeydi bu adam, ayrıca dersten atmak yerine cam sildirirdi)
Oss denemesinde biyolojide sinifin ortalamasi dusuk oldugunda sevgili biyoloji hocamiz bizi dallamalar diye severdi.

Eger bunu okursa cok guler kendisine sevgilerimi iletirim.
+arkadaşlar sıkılırsanız söyleyin dersi daha farklı işleyelim
-hocam sıkıldık
+acaba dersi nasıl işlememi bekliyorsun, başka nasıl işlenebilir ders?
(bkz: hoca camide)