bugün

sınıfın terk edilmesine vesile olan espriler.
lise üç.

rakamla 11. sınıf.

altını çizelim lise üç.

girmiş sınıfa bizlerin oturmasını bekliyor. bir müddet bekledikten sonra koca adam olmama rağmen halen aklımdan çıkmayan şu...şu.eeöö...şu...ney lan bu!

- hadi bakalım üşengeç yengeçler sıralaraaaa.

üşengeç yengeç ne lan!
sıra arkadaşımın arkadaşımın adı sena'ydı, ilk gün tanışma faslı sırasında hoca arkadaşıma adını sordu:
-adın ne kızım?
-sena.
-sen a, ben b.
işte o andan sonra, hayattan soğudum ve kendimi içkiye verdim.
herkes seni üzecek, önemli olan acı çekmeye değer birini bulmak-bob marley-
liseli: hocam siz hiç laila'ya gitinizmi
hoca:laylayı bilmemde ben her yaz yayladayım genç
-hocam ders boş mu
+hayır arçelik
* *
geometri hocası:evet arkadaşlar şimdi bu çemberin içine bi içten teğet çiziyoruz.
ama şu noktaya dikkat edin, gerçekten çok samimi bir teğet olmalı bu teğet. yoksa soruyu çözemezsiniz.
Karadeniz'in dağları alçaktır, vay alçaklar vay. Pis coğrafyacı müdür.
- hocam dersinizi böldüğüm için özür dilerim bi duyu...
+ böldün zaten.

ahahahahahaha, senin kafanı yararım adam.
hayattan soğutan esprilerdir. genellikle hocadan başka kimse gülmez.
ingilizce derdi esnasında:
-: arkadaş, +: ingilizce öğretmeni
- maaaal ( yanındakine kızar)
+ shopping mall?

sınıfın mottosu olan 'rezalet' koro halinde söylenir.
- ben mizahı, şakayı çok severim

not : bunu sürekli diyen hocamı hiç gülerken görmedim. espri yapmış olmalı.
-söylede hepimiz gülelim evladım
+iykk.
boş derslerde futbol oynarsanız en fazla gol girer,
ama sınavlara gelinceee..
of of of..
tamamen gerçek:

vizelerde dersten 99 alınmıştır ve aşağıdaki diyalog geçer.

- hocam neden kimseye yüz vermiyorsunuz?
+ yüz verince astarını istiyorsunuz.
- ??????!!!!!!!
sınıf toplu halde: hıaaaahahahah!!!
insanı önce hastanelik sonra koma ve ardından kalp krizine bağlı ölüm ile eşşek cennetine yollayan hoca türüdür. Kesinlikle tehlikelidir uzak durunuz!
tabi ki; yıl başından sonra, felsefe hocasının daha görür görmez, 1 yılda hiç değişmemişsiniz demesi.

ve aynı hocanın fenerbahçe galatasaray maçları konusunda,
selçuk'un uzaktan attığı o gol var ya. işte tam o vurduğu yerden taksi çevirin, kaleye kadar 5 milyon hesap tutar demesi.

ah hocam ah. bırakın felsefe dersini.
hocam sınavda soru dagılımı nasıl?
hoca: 3ü önde 2si arkada...
aklınca espri yaptığını zanneden acube-i hilkat kişi.

-hocam bizi ne zaman sınav yapacaksınız? (tarih:28.12.2005)

+ seneye inşaallah artık.....
belki bilen vardır.
3-4 sene evvel, incirli kültür dersanesinde bir matematik hocası vardı adını hatırlamıyorum.
dev gibi bir hocaydı sesi de fiziğiyle ters orantılıydı..
espri kavramına girermi sanmam ama ben bi yazayım.

cevap sıfır çıktığında nefır! diye bağırır herkesin hep bir ağızdan sıfır demesini beklerdi.
denklem çözerken çekerseniz şunu görürsünüz bunu* cümlesini bir soruda en az 5-6 kere kullanırdı.
birgün statta kros çalışmamız var. kız ve erkek basketbol takımları aynı zamanda koşturacağız. herneyse 5-10 dk. erken gelmişim beden eğitimi hocamız oturuyor yedek kulübesinde etrafında kızlar falan var. salman diye bir arkadaş var o geldi. burda geçen diyalog şu:

+hocam salman geldi.
-tamam, (o arada kızlara dönerek) bunun bir de kız kardeşi var. ismi salwoman.

o arada kızlar da gülüyor. iç ses: (bkz: espri anlayışına gömüyüm)
mustafa:(yoklama alırken numarasını unutan öğrenci için) hocam bu tam anten ya.
Hoca:oğlum o antense sen çanak antenisin.
herkes:pöh amk
ancak yalakaları güldüğü espirimsi şeydir.
hiç çekilmez. insanın o an kaçıp gidesi gelir.
+sinüsün tersi nedir?
-arc hocam.
+sen ark dersen ben su kanalı anlarım ama ah kih koh.