bugün

çalışırsanız boğaziçi, çalışmazsanız haftaiçi
(bkz: öss)
kendilerini espri yapmak zorunda hisseden hocaların, fevri bir sekılde yaptığı, espri diyemeyeceğim sadece gaf olan sözleridir.

ders ingilizce.
hoca sorar. "bu yazının türkçesini kim söyleyebilir?"
ihale üstümüze kalır ve başlarız türkçesini söylemeye.
lanet yazının arasında "Karı gördüm" cümlesi gecer. hani su bildiğniz hava durumu ile alakalı beyaz olan şey.

hocadan aniden gülme benzeri efektler gelmeye başlar. sandım ki, adam kalp krızı geçiriyor, bu hırıltılar başka birşey olamaz çünkü.
Bir kaldırdım ki kafamı, adam bildiğin gülmek eylemini kendince yorum getiriyor, yerlere yatıyor. garip gözlerle baktığımızdan olsa gerek durumu bize açıklamak istedi.

h- ehuhaouehehuoom, karı gördün mü sen seytanin fisildadiklari?
s- pardon hocam !?
h- karı diyor, ehuehlaouheheyy.
s- snow'un başka bir anlamı mı var hocam?
h- yok ben espri yaptım. * *
koskoca sınıfta bir kişi tebessüm dahi etmedi. her birinin alnından öpme isteği uyandı içimde, hala da var. helal lan size.
bir de öğrencinin herhangi bir şeyi unutması durumunda söylenen ''bir gün kendini de unutucan evde dikkat et...'' vardır hiç şaşmayan. tahsil hayatımdan geçen her hocadan en az bir kez duymuşumdur. sözleşmelerinde falan yazıyor olabilir...
adı alaaddin olan çocuğu her gördüğünde ' alaaddin, sihirli lambam. ' demesi. *
*ahh neyse..
#2749607
- tamam şimdi toplanın. ama sınıfta top yok eki eki.
- i can't believe my eyes, my ears, my stomach, my brain, my ....
>ne bu kitabın adı?
<denemeler hocam *
>ne denemişler ya?
-hocam!
+hoca camide eki eki eki ...
-%&+^/!'^(.
mâruz kalındığında normalde kafa göz dalınması gerekirken sırf hoca oldukları için ses çıkarılamayan kişilerce yapılmış esprilerdir. hatta espri bile değildir, gülünmez. saçmalıktır.
bir doçent tarafından şöyle bir soru ile karşı karşıya kalabilir öğrenci misal;

- bugün aralık'ın 13'ü...peki kapalının kaçı? keh keh...
+ !?
- abuzittin mi?..
+ anlamadım...
- zıtt... * *
- çocuklar, eğer soruyu bu yolla çözerseniz çok makbule geçer, ardından ayşe geçer nıhahahahahaha
- (ses yok)
- konu, denklem çözme ama bak ders bile istemiyor bizim denklem çözmemizi. kendisi söylüyor "denklem çözme!" diye.

(bkz: fuat hocam üzgünüm ama bu cümle tamamen size ait, selamlar sevgiler.)
-biriniz tebeşir alabilir mi?
+ben alayım hocam. beyaz mı olsun?
-bi' beyaz bi' de negger*.
ne kadar saçma olursa olsun, sınıftaki bazı öğrenci arkadaşların* ısrarla prim verdiği esprilerdir.
bir de espri gibi sinav sorulari soranlar vardir ki isterse her gun selami sahin esprilerinden bir bukle sunsunlar daha iyi olur..
ders matematik.
sınıf dışarı çıkarılır.
öğrenciler şaşkın??
"neden çıktık ki hocam?"
"x'i yalnız bırakmamız gerekiyordu."
ıldız diye bir terim geçmektedir.
-cuvaldız degil haaa ıldız!! diye bir espiri kusmustur hocacım
-oğlum kitabın nerde senin?
+evde unuttum hocam!
-kendini niye unuttmadın lan! uhahahahaha!
-hocam cennette erkeklere huri kadınlara da gılman verilecekmiş.
-gılman ne heman gibi bişey mi!!
ingilizce hocasının lise-3 öğrencilerine yaptığı muhteşem espri;

- "it is a dog. ne demek bu; it bir köpektir. mantıklı. it is a cat, işte bu mantıksız it nasıl kedi olur arkadaşlar."

bu espriden sonra zaten öss aşkına rapor alacak arkadaşlar rapor işlemlerini hızlandırdılar. aldıkları 20 günlük raporun ilk birkaç gününü sınava çalışmak yerine, depresyondan çıkmaya ayırdılar.

edit: o zamanlar lise 3 yıldı.
iki dersimize de giren ve program nedir tanımayan hocamıza:
+hocam ne defterini açıyoruz ?
-bakkal defteri. zuhahahahah (kimsenin gülmediğini görünce fade out azalır ses)
tamam hadi bakalım bu kadar güldüğümüz yeter şimdi derse geçelim. (bkz: kendin pişir kendin ye)
sınıfta bir grup yalakanın bu esprilere gülerek hocaları daha fazla gaza getiren, öğrencilerde beyin mıncıklamasına sebep olan espirilerdir.
whi hi one why gibi klasik bir espiri anlayısları vardır inglizce hocalarının.
(bkz: hocaların kendilerinin saçma sapan olması)
6. sınıfta maruz kaldığım espri çeşitidir. şöyle ki; fen bilgisi dersinde sınıfın bir köşesinde belirli bir kesim için ders anlatan hocanın ağzından ''moleküller benden korkar kaçar'' gibi esprimsi bir cümle çıkar. bazı yalaka arkadaşlar da ayıp olmasın diye kahkahalarla gülümserler. zaten hocaya gıcık birisi olarak bağırarak ''hah hah'' dememin ardından hocanın tokatıyla bütünleşmem bir olmuştu...*