bugün

kibarlıktan, saygıdan ya da formaliteden yaşanan krizdir.
hesap gelir...:
- sen bırak
+ aaa lütfen sen bırak.. diyalogları ve elde cüzdanla kalıverme gibi gariplikler yaşanır.
kişiler arasında pek samimiyet olmaması bu hesap senkronizasyonunu bozan en temel unsurdur.
eğer gerçekten ödemek isteniyorsa, kalabalıkta önce davranırsın, ısrar edersin,iknaya çalışırsın.,itiraz edenler olur.-tamam güzelim bi daha ki sefere de sen ödersin dersin..
bu arada her zaman garsonun teki bu kargaşayı izler sesizce... ve uzatırsanız sinirlenebilirde içinden tabi.bazende olaya espirilerle müdahale eder. eğer çok yaratıcı bi garson değilse,muhtemelen şu espiriyi yapar..
-tamam kavga etmeyin ya ben hepinizden alıyim..(bahsettiği kısım hesabın tamamıdır..)
uyuz olursunuz.bide hesap başkasında kalırsa,paranoya başlar,acaba ben ödemek için yeterince çaba sarf etmedim mi diye.. ay ne kriz dir o be iğrençtir.
krizin önlenmesi için hesabın yarı yarıya ödenmesi uygundur.
bazı durumlarda bulaşıkların yıkanması yada restoranda yerlerin ve camların silinmesiyle sonuçlanan durumdur
(bkz: hesap ödeyememe krizi)
+ sen bırak ben ödiyicem
- tamam
+ ????