bugün

iktidarın ağlak hukukçusu arınç'ın son incisi. ki kendisi kpss nin iptaline bi hayli üzülmüş. kopya çeken arkadaşların mağdur olabileceğinden endişe etmiş olabilir.
yalnızzz adamları bi konuda tebrik etmek lazım. hergün medyaya servis edilen yeni kopya iddialarıyla işin içindeki cemaat parmağını bi güzel sümen altı ettiler, üstüne bide her kurumun kendi sınavını yapabilmesinin önünü açıcaklar ki artık bu soru sızdırmayla filan uğraşmadan rahat rahat istedikleri gibi at koşturabilsinler istedikleri devlet kurumunda. yani işin özü bu skandalı da kendi lehlerine çevirmeyi başardılar.
helal olsun !!
Saçmalık nerde kaldı adalet.
kpss sürecinden ve soruların çalınmasından sonra iç ve dış işleri bakanlıkları kendi sınavımı kendim yapacağım diyerek kpss sürecinden kurtulmuşlardır.
bu ve bunun gibi üst düzey devlet kadroları bunu yapabilir ancak torpil olayının daha çok döneceğinden şüphem yok.
Böyle saçma bir şey olabilir mi?
Her kurum kendi sınavını nasıl yapacak?
Daha ilk sınav yapan okulda patlar bu önerme.

Kendi yaşadığım şehirden örnek vereceğim.
Bursa'da sınava giren öğrencilerin ilk tercih ettiği okullar bursa anadolu lisesi ile bursa fen lisesidir.
Bu iki okul teog sınavına giren öğrencilerin yüzde 70 inin tercihlerinde yazar.

Bu da binlerce öğrenci demektir.

Şimdi siz bursa anadolu lisesini tercih eden 20 bin 30 bin öğrenciyi nasıl o okulda sınava tabi tutacaksınız?
Türkiye'de hangi kurum tek başına bu sınavı yapabilir?

Kadıköy anadolu lisesi 100 bin öğrenciyi sınava sokabilir mi?
Istanbul erkek lisesi bunu yapabilir mi?

Ha bu arada madalyonun öbür yüzünü çevirelim.
Her kurum kendi sınavını yapacak, kaliteli ve köklü liselerde izdiham yaşanırken, imam hatip liselerinde ne olacak?
Kaç kişi gelip bu okullara yerleşmek için sınava girecek?

Bir yanda çankaya'daki ankara fen lisesini tercih etmek için 100 bin kişi sınava girecek ama onun hemen 1 kilometre ötesindeki imam hatip lisesini tercih etmek için 3 kişi başvuracak.

Komedi resmen.
Ama trajik komedi...
tevhidi tedrisat kanununu yerle bir etmektir.
her okulun kendi sınavını yapması sonucu özellikle prestijli olan, kendi başına buyruk okullar ve eğitim kurumları doğacaktır. sonuç itibariyle milli eğitim birliği yerle yeksan olacaktır.
Kpss soru çalınma olayını bahane ederek kurumların torpili hortlatacağı girişimidir. Nşa da ösym teknik olarak yeterli bir kurumdur ama beceriksiz ellerde sonuç malumdur. Çok eski ülke şartlarına dönmemek adına merkezi sınava devam edilmelidir. Her kurumun kendi sınavını yapması, bürokrasiyi şişirip, Sınav kalitesi düşürür, torpili artırır,adaylar il il sınav peşinde koşmaya çalışır.
daha rahat torpil yapılabilmesi için şarttır. birileri mağdur oluyor sonra.
meal i alisi ;

daha ele geçiremediğimiz eğitim kurumları var

önce sınav komisyonunun başına kendi adamımızı koyacaz

sonra imam hatipli kardeşlerimiz üstün başarı gösterirken

ne hikmetse (tesadüfe bak) diğerleri hiç başarı gösteremeyecek

böylece o kurumlara imam hatipli kardeşleri yerleştirerek

ele geçirmiş olacağız.
Tartışmaya açık bir durum. Kurumlar kendi sınavlarını yapar ; ama güvenilir olmaları lâzım.

Açıkçası merkezi sınavlar koskoca nesilleri yarış atı yaptı.

Elin gâvuru ergenliğinde sanat ve kültür dersleri alırken bizler dershane, etüt vs. Gençleri harcıyoruz. Müzikle, resimle uğraşan gençler toplumumuzun yüzde kaçı? Fransızca, antik Latince, antik yunanca, ispanyolca falan bölen genç sayımız kaç? Milleti lise ve üniversite için merkezi sinavlara sokarsan onlar sosyal hayattan kopuyor. Kaç çocuk spor yapabiliyor.
Akp' liler ve yandaşları dışında kimse okumasın demektir.
imam hatiplerle başladı bu ayrışma. kendilerine muhafazakar diyenler ilk olarak kızlarını gönderdi pardon kapattı bu okullara tabi saçıyla birlikte ve nice genç yetenekler bu kurumlar da teba oldu, hayatları yitip gitti. açık açık söylüyorum bir gencin imam hatibe gitmesi demek geleceğine nükleer bomba atması demektir.
diğer taraftan her kurumun kendine özgü sınav yapması çok ciddi sorunları beraberinde getirecektir, kimisi yapmaz, kimisi yapar. kimisi aşırı kolay olur kimisi aşırı zor, özel kurumlar yapmak istemeyecektir sonuç da okuldurlar fakat ilk amaçları para kazanmaktır. diğer taraftan torpil, adam kayırma yanında en tehlikelisi ülkenin tamamına bölünmüş körpe gençler yetişecektir.
okul tavan taban puanları, okulların giriş sınavları, eğitmenlerin seviyesi, eğitmen atamaları vs yani kısacası eğitim sistemi devletin kontrolünde olmalıdır.
bir daha altını çiziyorum eğitim sistemi devletin kontrolünde olmalıdır ! tabi ki hak ediş ve liyakat ilkesi doğrultusunda. ve fakat maalesef geleceğimiz gözümüzün önünde siyasilerin kendi çıkarları doğrultusunda yok ediliyor.
dünya da hiç bir ülke yoktur ki geleceğini emanet ettiği nesilleri siyasi arka bahçesi haline getirsin.

yazık bu ülkeye çok yazık.

bir zamanlar muasır medeniyetler seviyesi falan deniyordu.