bugün

"Ya müslüman olacaksın ya laik. ikisi birarada olunca ters mıknatıslanma yapar. Mümkün değil, ikisi birarada olamaz."
devlet laik our,
birey laik olmaz.
fakat,

yukarıda emir kipi aynı kişiye yöneliyor, ya bireye ya devlete..
ikisi ayrı şeydir, farklı kavramlardır demiyor, hazret.
aynı kişiye veya tüzel kişiye ya o, ya bu olacaksın, yoksa ters mıknatıslama yapar, diyor.
türkiye'deki laiklik anlayışı göz önünde bulundurulduğunda hiç de yanlış olmayan söz öbeği. * (bkz: sağcıysan yobazsın)
(bkz: solcuysan dinsizsin)
bu lafın anlamı "din işleri ile devlet işlerini ayıran zihniyeti kınıyoruz" dur. bu lafı söyleyen kişi egemenlik kayıtsız şartsız allahındır da demiştir zamanında.
Laiklik din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması demektir.
Ancak bu ayrılık dini ile inanan insanın arasına girmek değil,
o ülkedeki çoğunluğa(inanç noktasında) göre hüküm vermek yerine herkese eşit davranılmasını esas alır.
müslüman olmanın gerekleri ile laik olmanın gerekleri birbirlerine paralel gerçeklerdir. bu gerçekleri iyi bilen kişiler ( kavramların içini boş şeylerle dolduranlar değildir muhatabım) ikisinin de aynı yolda bulundukları zaman hayatta daha hızlı yol katettiklerini bilirler. laik bir müslüman olmak, gerçekleştirilmesi zor gibi görünse de dinine bağlı, inançlarının gereğini yerine getiren, devletine karşı görevlerini iyi bilen, aklı başında kimselerin başarıyla erişebileceği mevkidir. bu koşulları sağlamayan insanlarsa ancak "hem laik hem müslüman olunmaz" kadar içi boş bir cümle kurabilir.
olunmaz.*

sekularizme iman etmiş birinin aynı zamanda diğer bir başka dine tabi olamayacağını işaret eden gönderme. 93 yılında reco bu lafı ederken de islam ibaresi sekularizmde devletin dini olamaz ilkesinin altında yaşayan birilerinin devlet tarafından verilen kimliklerinde yazıyordu, şimdi de yazıyor. değişen pek bir şey yok. ben şahsen devlet onaylı bir müslüman olmak istemediğimden, devletin dinimi hiç hakkı yokken onaylamasına da ihtiyaç duymadığımdan ve devletin dini olmadığından bu kelamın hüviyet ibrazımda beni izah etmesine karşı çıkıyorum.

dini olmayan devletin bireyinin hem laik hem müslüman olması mümkün değildir. burdan şu sonuç doğar: rabb ve rahim ismi şeriflerinin sahibine müslüman ve laik olduğun iddiasındaki sen diyorsun ki; sen bizi ve cemi cümle canlıları yaratan, göğü katlara bölen, gökten yağmur indiren, toprakları sulayan, tüm yarattıklarını doyuran, gözeten kollayan, kaderin ve hakikatin sahibi, ceza veren ve ödüllendirensin. ancak; devlet otoritemize, yönetim şeklimize, irademize, adalet mekanizmamıza, sosyal statütelerimizin yetki alanına, yediğimize, içtiğimize, toptan yaşam tarzımıza karışamazsın-!- dediğiniz açık olarak bunlar değil mi?

gerçek müslümanın tarifi: tespih, seccade, takunya. bu sanıyorsun sen ama, değil. müslüman kelime manası ile teslim olmuş, hayatının her zerresinde emir ve buyruklar üzere hareket etmek zorunluluğunu taşıyan, kural ve kaideler noktasında tek merci olan allah'ın emir ve yasaklarını uygulamak/uygulatmak zorunlusu kişidir. evirip çevirip tevilleyerek yeni konjonktürde bu, şu, o optimumdur diyerek homojenize edersen ve üstüne bir de yönetim şeklinin egemenlikte halka ait olduğunu söylersen maide suresi 44.ayet karşılar seni. ha, kur'an'ı yazarı allah olan bir kitap olarak görmüyorum, benimki geleneksel motiflerle bezeli ritueller dahiline ataerkil yapıdan zuhur etmiş ailevi dolaylı bir iman şekli dyorsan onu bilemem.

ve nihai karar:
çağcıl hasletlerle zorbalığını tasdikletmeyi başarmış miadı çoktan dolmuş ideolojik kalıplarla islam yeni şekillere kavuşturuluyor. laik ideolojik dogmalar müslümanı kısıtlayarak ona gelecek hakkı tanımıyor. çok seçmenlinin tercihi gibi görünen özünde otoriter oligarşik yapı halk üzerinden kesintili yetki ile cüzdanına islam yazdığının varlığını hiçe sayarak dinden uzak nosyonlarla yasamayı gerçekleştiriyor. statuko yetkiyi verenin fikrinin kısa ya da orta vadede değişmesine rağmen varlığını laik devlet yapısının yasaları üzerinden bir hakla devam ettiriyor. tarifi yapılan; demokrasi ve onun mihenk taşı laiklik. mantıklı bir analiz sonucunda yetkilendiren bireyin fikrinin değişmesi halinde özgürlük kısıtlamasına maruz kaldığı, bu yönetim şeklinin de değişen fikri üzerinde hiçbir değer arzetmediği gerçeği ile ortaya çıkan soru: bu mudur eşit muamele, gerçek din vicdan hürriyeti?
doğruluguna kim inanırsa inansın, inandıktan sonra civarında kötü şeylerin olacagı önermedir. oeah ulan amma kastım formata uyucam diye ha. diyorum ki zamanında sivas katliamını yapanların doğrulugunu savundugu önermedir.hah.
hem laik hem müslüman olunabilir. hem laik, hem müslüman hem de bağnaz olunamaz!
bir mallık sonucu yazılmış ya da söylenmiş bir sözdür. zannedersem bunu söyleyen hem laik hem müslüman olamam demeye yani kendi için konuşmaya çalışıp halka maletmiştir. işte hata burdadır da zaten. bizde siyasi parti liderlerinin kendini 3 5 kişinin başında gören görmemiş ülkücü reisi kılıklı insanların her dediğini doğru olarak algılarız ya da bunların söyledikleri tüm ülkücülere ya da ne bileyim o güruhun tamamına mal edilir. kurtulun şu zincirlerden artık ya hu!

rte'ye şimdiye kadar kötü bir laf etmişliğim yoktur zira bana göre yanlışı yoktu ya da ben görmezlikten geldim bilemiyorum. ama bu söz düpedüz ayrımcılık, bölücülüktür..
(bkz: serbest çağrışım)

(bkz: hem kek hem menemen olunmaz)

(bkz: aç karnına entry girmek)
tayyip erdoğan vs. din felsefesi başlığı altında incelenek sözdür.
kaba et ile gulunesi soylemdir. * *
olunur*
laiklik; devletin, din ve vicdan özgürlüğünün gerçekleşmesi bakımından yansız olması (bkz: tdk)~http://tdk.gov.tr/TR/SozB...947CDE&Kelime=laiklik~
devletim yukarda bahsedildiği gibi yansız olur, ben de istediğim dini seçerim
sonuç olarak laik bir müslüman da olabileceğim gibi laik bir ataist de olabilirim * *
ama laik ve müslüman bir devlet olamaaz, paradoks budur.
insanlar değil, devletler laik olur. devleti oluşturanlar insan olduklarından ötürü, insan da laik olabilir demek anlamsızdır.
hem suçlu hem güçlü de olunmaz. *
rte nin belediye başkanlığı döneminde refah partisi kongresi sırasında kürsüden buyur ettiği cümledir. ayırımcılığın, bölücülüğün daniskası budur kanımca. laikliği savunanları müslüman olmamakla itham edip ayırım yapmak maalesef müslümanlığa da sığmamaktadır.

allahtan gömlek değiştirdi de hepimizin içine, patlayan borulardan akan soğuk su serpildi.
olur efendim olur. bu mantıga karsı herseye inat daha da guzel olur.
laikliği ucundan bile bilmeyen müslümanlığı ise bildiğini sanan kişi söylemi.
%100 doğru efenim, tecrübeyle sabit 2si olmuyor aynı anda,

şimdi bakın efenim denedim beceremedim! en basitinden mesela bir namaz kılayım diyorum tam, hoooppp fransız ihtilali geliyor aklıma tam secdedeyken, lan robespierre bi sktir git olum namazım bozulcak diyorum, gerçi gidiyor ama bu sefer de küfrü bastığımızdan bozuluyor namaz!

yok efenim yok olmuyor işte bi türlü! şu dindarlık vallah zor zanaat!
%100 doğru efenim, tecrübeyle sabit 2si olmuyor aynı anda,

şimdi bakın efenim denedim beceremedim! en basitinden mesela bir namaz kılayım diyorum tam hoooppp fransız ihtilali geliyor aklıma tam secdedeyken, lan robespierre bi sktir git olum namazım bozulcak diyorum, gerçi gidiyor ama bu sefer de küfrü bastığımızdan bozuluyor namaz!

yok efenim yok olmuyor işte bi türlü!

çocuk da yaparım kariyer de! balık da yerim sarıyerde!
"bir araba ya beyazdır ya dizeldir!" tadında bir iddia.
laik insan ne demek diye sormak lazım önce. laik olmak için nasıl yaşamak gerekiyor. benim bildiğim laik devlet olur, insan değil, ya da laik insan diye bir kavram var da biz mi bilmiyoruz.
(bkz: kıçından element uydurmak)
bir bardak ya camdır, ya da kavak ağacı yeşil olur tipi önerme. ya da hipotez. laiklik bir çeşit teslim olmama halidir. müslüman teslim olmuş kişi demek olduğundan laik olan ağaca çıkar. ağacın yeşil olması irticayı hortlatabilir. laik bu yüzden müslümana su vermelidir. ama vermez. çünkü bardak camdır ve yeşil değildir. ağaç kesilir ve bardak yapılır. su özelleştirilir. bu durumda herkesin elindeki kendisine şarkısı söylenir. ama hiçkimsenin elinde bir şey yoktur, bu yüzden kimseye bir şey girmez. giren çıkan kavramlara olur. laik; bir tür tıpaç, müslüman da hörgüç sanılır. iyidir böylesi.
laik devlet yönetimi, hiç bir dini referans olarak almaz. tüm dinlere eşit uzaklıkta olmalı ve ayrım yapmamalı. ayrıca, "müslümanım" diyen adamı "mürteci" yaftasıyla aşağılamamalı.
türkiye de böyle "laik anlayış" olmadığından dolayı, her kelleden bir ses çıkıyor ve sonuç: kutuplaşma! ne idüğü belirsiz bir laik ideoloji ve ne yaptığını, kime ve ne için ibadet ettiğini bilmeyen müslüman öbeği.
gayet başarılı müslümanım, namazıma giderim, orucumu tutarım, iyilik yaparım ayrıca tüm varlığımla laiklik yanlısıyım. al bu da bi tarafına girsin deyip ekleyerek, ya müslümansın ya laik diyene apaçık gerizekalı derim

(bkz: çoban kılıklı)
(bkz: kendini bilmez şey seni)
(bkz: hanım koş tüfeğimi getir)