bugün

http://hasmetbaba.tumblr.com/
hıncalın ibrikçisi.
bugünkü yazıya itafen.
http://www.youtube.com/watch?v=Dmp34jv7sro
pazar ritüellerinden, ailecek yapılan kahvaltı gibi adam. bugüne ithafen;

--spoiler--

Tarih boyunca dünyanın bütün kültürlerinde dokunmaya korku ve kuşkuyla yaklaşılmıştır. Temelsiz değildir. Çünkü dokunmak yaptığı gibi yıkabilir de...
Çünkü dokunmak ittiği gibi çekebilir de...
Yara açar, çizer, dağlar... Dokunmak dokunur insana!

--spoiler--
Kadınlar hakkında, kadınların asla anlamadığı aforizmalar yazan kişi..

Arkasında en az yedi sekiz mutsuzluk intiharı, bine yakın boşanmaya sebebiyet sabıkası mevcuttur..
"Bu aşk beni çok yordu" diyor. Sevilmek için kan ter içinde çırpındı çünkü. Bunu sevmek sanıyor.

"Biraz içten ol, yeter" diyor. Oysa karşısındaki gayet içten, fakat "iç"inde ne varsa, o kadar işte!

Sevgi yakınlığa, tutku uzaklığa dayanır. Ancak bir "yabancı"ya tutkuyla bağlanabilirsiniz.
"içimizden itiraf edebiliriz: Alışkanlık bizi birbirimize bağlayan ip! Eskisinden daha yakın değiliz. Sadece artık birbirimize bağlıyız. Kopmayacağından emin biçimde, o ipi çeke çekiştire birbirimizden uzaklaşıyoruz.
***
Unuttuğumuz şeyler... Işık yoksa, ortalık karanlıksa hepimiz körüz. Yani çoğu zaman el yordamıyla yaşıyoruz.
***
Unuttuğumuz şeyler... Hayranlık aşkın kılavuzudur. Doğru! Fakat sonu nefrete varan en kestirme yol da hayranlıkla başlar.
***
Unuttuğumuz şeyler... Masumiyet kaybedilen değil, söylendiği gibi kazanılan bir şeyse eğer, bu ancak mahcubiyetle mümkündür. Yetişkin insanın masumiyeti mahcubiyetidir."
öyle bir yazı yazmıştır ki muhtemelen uzun bir süre güne bu yazıyla başlayacağım artık;

http://www.sabah.com.tr/Y.../10/29/farkli-olma-iyi-ol
hıncal uluç' un yardakcısıdır. bir zamanlar nebil özgentürk ve sunay akın' ın yaşamdan dakikalar programında yer alırlardı hıncal abisiyle orada haşmet'in resmi olan bir pasta ile doğum gününü kutladılar. nebil ben haşmet'in beynini yemek istiyorum mümkünse oradaki dilimden ver dediğinde hıncal abisi o zaman aç kalırsın demişti...
herkese renkli günler
Her yazısıyla beni benden alan, bir an düşünmeme sebep olan yazan. Bunlardan sadece birisi için ;

http://www.sabah.com.tr/Y...zin-sevinclerini-unutunca
çukurda eşitlikin toplum eğlencemiz haline geldiğini yazmış, ne de güzel anlatmış..

http://www.sabah.com.tr/Y...or-da-hic-mi-guzellik-yok
"alarmla uyandırılan bir dünyanın güne iyi başlaması mümkün mü?"
bugünkü yazısında, çocuksulukla masumiyet çizgisi arasındaki kalın çizginin ayrımını yapmıştır. kezban olarak nitelendirilen kızların bir alt kümesidir bana göre bu çocuksu kadınlar. okunması tavsiye yazı için;

http://www.sabah.com.tr/Y.../cocuksu-kadinlar-furyasi
sagopa kajmer hayranlığı olduğuda bilinir.
türk futbolundan soğumuş yazardır. bunun içindir ki bu sezon yazılarında futbola hiç değinmemiştir. ayrıca yine bu soğukluktan olsa gerek geçen sene a haber kanalında 90'a adlı programda bu sene yer almamıştır. halbuki ne de güzel tartışıyorlardı :S tv de en iyi spor programıydı bana göre.
(bkz: işte asıl mesele bu) bu adamın futboldan soğuması beni de soğutur açıkçası. böylesine kültürlü bir yazar bir zamanlar futbol aşığıydı. ve mantıklı konuşurdu. evet bende uzun zamanlardan beri futbol konuştuğunu görmedim okumadım. halbu ki 3 temmuzdan önce çok umutluydu türk futbolu için.
bir an için haşmet ibriktaroğlu ile karıştırdığım, sakallı, entel dantel konuşan amca.
mehmet demirkol'un yeniden futbol yazması için teşvik ettiği yazar.

ben olsam devam ederdim yazmamaya. bir bakın türk futbolunun içler acısı haline. ne yazacak ki adam sınırlarımızı aşan rezilliklerimizi mi?
(#12251381) den bugüne geldiğimde, yine günlük yazılarını kaçırmadan takip ettiğim haşo nun tarafıma olan faydasının iyice azaldığını düşünüyorum. çünkü kendini bile bile sığlığa mahkum etmiş bir yazar ve yorumcu oldu. futbolla ilgili düşüncelerini hayatın içerisinden olanlarla bağdaştırıp anlatarak, futbo-politik bir neslin oluşmasına öncü olan kişilerden birisi olarak kendisini politika batağına atarak potansiyelini tüketmiştir. gezi parkı olayları ile ilgili üç maymunu oynaması gözümde kendisini bitirmiştir, kaldı ki kara propaganda aracına dönmüş sabah gazetesine asla uğramamak üzere sırt çevirmiş birisi olarak haşmet'e de daha fazla tahammül etmek istemiyorum. sadece, eski günlerin hatırına, haziran başından beri yazdığı yazılara göz gezdireceğim. tükürdüğümü yalatacak birşeye rastlarsam tekrar yazarım.

edit: marjinalliğimizin simgelerinden haşmet babaoğlu, marjinal lafının siyasallaşmasından huylanmış. ya da oldum olası marjinal değilmiş de öykünüyormuş. hadi bunları geçelim çok yüzeysel kalacak.

ancak haşmet abi, şu meydanlar açıkan insanların komploya gidecek kadar akılsız, karşısındakiyle savaşacak kadar ilkel olabileceğine, 20 gün geçtikten sonra hiçbir somut kavga belirtisi olmamasına rağmen inanıyorsan, sen benim için bittin! bir de farkında mısın, nasıl hükümet ülkede olan bitenden zerre sorumluluk taşımıyor, sen de seninle büyüyenler için asla böyle bir his beslememişsin. bunu makul karşılayabilirim, beni, benim gibi düşünen okurlarını sahiplenme zorunluluğun yok. ama hayatımda saman alevi, ya da işaret fişeğinden öte birşey olamayacağının ispatıdır bu. üzgünüm, gerçekten çok üzgünüm.

edit: Bugün yine geri döndüm ve baktım. Bu yazıyla karşılaştım.

http://www.sabah.com.tr/Y...-genclik-parlaklik-masali

Diyebileceğim şu: Kendi yaşlılığını kabul etmekte zorlanan birisi olarak bir aşama kaydetmiş sayın babaoğlu. ama kibrini hala yenememiş gözüküyor. Yazısının sonunda birikime odaklanmaktan bahsetmiş, oradaki birikimden anladığım, onun anlattığını düşündüğüm konu, kendisi gibi olmak olmalı. Bakıyorum, yaşlılığında Haşmet mi olmak iyidir, yoksa gençliğinde çapulcu olmak mı? ve sorunun yanıtı herkese göre değişeceği için, yanıtı buraya yazmıyorum, benim yanıtım yazdıklarımda saklı.
"tiksinç tahrir" başlıklı ibretlik yazısı.

--spoiler--
Havai fişek denen şeyin o şenlikli parıltısından tiksineceğimi söyleseler, inanmazdım... Geceyi aydınlatan lazer ışık oyunlarının iğrenç bir manzara oluşturacağını hiç aklıma getirmemiştim http://www.sabah.com.tr/Y...2013/07/05/tiksinc-tahrir
--spoiler--
"dogruyu soyleyin... herkesin alarmla uyandirildigi bir dunyanin gune iyi baslamasi mumkun mu?" h.babaoglu
yağlı kaymak tayfasının ekmek yiyicisi yazar. ne iş yapıyor? belli değil. her alanda yorumu var, kültür, sanat, spor, siyaset. vay amk. adama bak dört dörtlük. hıncal uluç'ta öyle zaten. her şeyden anlar bunlar entellektüel. paranın amına koymaya gelince geri kalmazlar ama. ciddiye alınmaması gerekendir. evet.
Recep Tayyip Erdoğan'a operasyon düzenlendiğini, ANAP gibi ortadan kaldırılmaya çalışıldığını ama Recep Tayyip Erdoğan'ı aşamayacaklarını bugün köşe yazısında beyan etmiş olan yazar. O kadar para götürülmüş, tek bir kelime var mı? Yok... işte bunlar hep mağduriyet.
şahsi fikrime göre türkiye'nin en zeki köşe yazarlarından biridir.
akp'nin yeni sevicilerinden gazete köşecisi.mahmut Övür ile birlikte çok anlamadıkları siyaset alanında zoraki akp güzellemesi yazan çalık köşecisi.
güncel Önemli Başlıklar