bugün

kolaylığından ve emek gerektirmemesinden ötürü, kitlelerin afyonu ve kaderi olan durumdur. ancak bu afyonun ileri dönemlere sarkmış tahrifatı sebebiyle, insan ekininin en önemli düşmanı olarak karşımızda durmaktadır. buzdağının görünen kısmıyla, varoluşa dair kaygıları göğüslemeye çalışmak bu algılama şeklinin ürünüdür. ama bu algılama biçimi yüzünden birçok ruh titanik misali derinlerde çürümeye terkedilmektedir.
hasılı bir seçim değildir çok insan için. sadece içine düşülmüş ve hasbelkader içinde bulunulan bir durumdur. belki son nefeste anlık bir uyanış yaşanıyordur belki de yıldızın parladığı anlar vardır ömrümüzde, ona teğet geçiyoruzdur defalarca.
hayatı yüzeysel algılamak küçük bir ödül kocaman bir cezadır.
doğdum
büyüdüm
yedim
içtim
uyudum
aaa ölmüşüm.
(bkz: kısa ve öz 4s kuralı)
zamanın nasıl geçiceğini düşünmemek ve birçok boş işlerle kendimizi hırpalamaktır.
Hayatı derinlemesine anlamaktan daha mantıklı olabilir. zira hayatı yüzeysel anlayan hayatın devasa debisinde bogulmaktan kendini kurtarır hayata karşı birazda tepkisiz kalarak. Ancak hayatı derinlemesine kavramaya çalışan insansa her problemi kafaya takar ve bu debi de boğulmaya mahkum kalır. Ama hangi durum etik o tartışılır.
(bkz: klasik hayat)
sanki mutluluğun kaynağı burda gizlidir.
kısaca consume obey dıe.