bugün

Sevdiğin insanın gülümsemesi.
sıcak bir gülümse. *
sevilen insanın o kocaman gülümsemesi.

not: bir daha asla yasanamayacak bir anlık mutluluk bu.
-önemli olan boyu değil , işlevi .
cümlesindeki boyu küçük ama işlevi iyi olan şeydir.
akşam işten eve geldiğinizde komşunuzun bir tabak sıcak yemek vermesidir.iç burkar ama mutlu eder.
sözlük buraya yazsam mı yazmasam mı bilemedim ama gene de mutluluklarımı söylemek gerekirse.

en başta herkesin hor görüp dışladığı, bırak ya bunların alayı yalancı dediği fakirlere para vermekten haz duyuyorum. hazdan ziyada birşey var ki elinde mendil satan ya da sokakta bir köşede usulca duran kıyafetleri yırtık çocuklara yanımda varsa eğer para veriyorum. onlarla konuşmak, dertleşmek beni mutlu ediyor. çünkü onlara baktığınız zaman hayatın dört dörtlük olmadığını anlıyorsunuz. evet herkes dışlıyor onları ama benim için özel değerleri var hepsinin. ne kadar sevindirebilsem bir çocuğu ben de o kadar mutlu oluyorum.
kitap okumak, müzik dinlemek, bir fincan kahve ve tabiki de en önemlilerinden birisi bir paket çikolata gibisi yok.
böbrek taşının vücuttan ayrıldığı an. taş küçüktür ancak ayrıldığı anki mutluluk paha biçilemez.

edit : yaşamayanın bilemeyeceği derecede mutlu bir sonla biten hadise. adama hayyattan zevk almayı öğretir o küçük taş.
Radyoda sevdiğim şarkıya rastlamak.+
kahve, martı sesi, yemek kokusu, gözyaşı sıcaklığı, gelip yanina sokulan bir kedi.
ve tabi birde metrobuste buldugun boş koltuk.
spor yaptıktan sonra duş alıp uzanmak.
(bkz: çikolata)
yolda giderken arkanızdaki adamın tökezlemesi, onunla alakası olmayan birinin gitti milyon dolarlık bot demesi, yüzünüzde oluşan küçük bir gülümseme *
eskiden dinleyip ismini unuttuğun bir şarkıyla karşılaşmak.
(bkz: çifte kavrulmuş lokum)
sen derse ara vereceğini sanarken profesörün "bu hafta burada bırakalım" dediği o an.
50. kez kutlanan doğumgünü, masada bekleyen pasta, çoluk, çocuk, insanlar arasında beş yaşlarında sevimli ve aklından ne geçtiğini asla anlayamayacağınız çocuğun, salonun bir ucundan koşarak pastaya elini yapıştırması, krema kaplı elini günün adamına uzatarak yalamasını beklemesi. ne güzel bir şok.*
sevdiklerinden çok uzaklarda kalmış günler aylar belki de yıllar sonra bir araya gelen insanların geçmişteki güzel günlerden konuşmasıdır.
işedikten sonrakı o titreme.
sabah nasıl 7'de uyanacağını düşünürken bugünun cuma olduğunu hatırlamaktır. çok mutluluk verir.
hep dalgasını geçtiğim küçümsediğim durum!du. utanıyorum artık böyle yaptığım için ya da beni bu duyguyu küçümsememe neden olan şeyin aşırı hırs tutkum olduğunu anlayamamamdı. neyse ki kurtuldum ama hayatta insan her zaman büyük mutlulukları elde edemiyor diğer taraftan bu mutluluklara ihtiyacınız oluyor, kim bilir mutluluğun büyüğü zenginlikle olur düşüncesindeki insanlar da küçük şeylerle mutlu oluyorlardır.
canın deli gibi şekerli birşey yemek istediğinde ağzına attığın çifte kavrulmuş fıstıklı lokumdur.
insanın memleketinde ailesinin yanında olması.
Şu an... Sadece... pembe, yumuşak, bulut gibi bir pamuk şekeri.. Şu an bana sadece o mutluluk verebilir... Çocukluğuma dönmek istiyorum... Eskisi gibi, gözlerimde sadece mutluluk ve biraz endişe olsun istiyorum... Kin, nefret, kıskançlık nedir bilmek istemiyorum... Elimde pamuk şekerim... Sırtımda annemin sıcak elleri... Salıncağımda sallanmak istiyorum... Eve gidince televizyonu açıp, susam sokağını izlemek istiyorum... Minik kuşu, kurabiye canavarını... Gözlerim sadece onları görsün... Kötülük nedir bilmesin.. istiyorum... Şu an beni sadece bu mutlu edebilir...

Edit : tamam elma şekeri de olur...
güncel Önemli Başlıklar