bugün

zamanına göre başarılı sayılsada bugüne göre çok komik bir film. esnaf toplanıp sokakta modern dans eşliğinde sevelim sevelim sevelim gibi birşeyler sayıklıyor. olacak iş değil ya neyse.
ayşecik kurulmuş oyuncak gibi masanın üzerinde dans etmektedir. o sırada yeşil gözlü delikanlımız gelir ve ayşenin etrafını ritmik hareketlerle dönmeye başlar.

kızımız ve oğlumuz orada oynayadursun, mahallenin disko zibidileri bir hafta önceden hazırlandıkları çayda çıra tipinden yöresel oyunlarıyla ve yöresel kıyafetleriyle göz doldurmaktadırlar.

mahallenin her tipten insanı manavı, aşçısı, yaşlısı, hizmetçisi elele tutuşmuş deniz kenarında horon tepmektedirler.

bu sırada ayşecik hala masanın üzerinde kendinden geçmektedir.

tüm insanlar ayşeciğin masasının etrafına toplanır. önünde eğilerek ayşeciğe dua edilir. kutsal ayşecik delikanlı tarafından estetik bir hareketle masadan indirilirken, tüm insanlar ayşecik için özel olarak hazırladıkları dansı yapmaya başlarlar. fonda yine o bildik müzik...

(bkz: el sallaa el salla ayşecik baba el salla)
Ömer Sevinçgül' ün içinde 49 tane kısa öykü bulunan kitabı...
hayat sevince güzel, sevince tatlı günler, bir kuşu kelebeği, bir taşı sevin yeter.
(bkz: polyannacılık)
ne kadar sevdiğine bağlıdır.

-baba ben polyana oldum.

-*-orospu olmada, ne olursan ol.
hiç unutmam sanırım sonlarına doğru sevelim,sevelim,sevelim diye bir kısmı vardı bu filmin, 100 kişinin beraber söylediği. günlerce rüyama girmişti.
zeynep değirmencioğlu, münir özkul, ihsan yüce, suna pekuysal ve yüzünü bildiğim (filanca filmde oynuyor bu herif/avrat dediğim) ama isimlerini bilmediğim kişilerin oynadığı film.

zeynep değirmencioğlu'nun yapmacık rollerinden en nadide olanı bu filmde görünür. başlangıçta anası babası ölmüş bir köylü kızcağızdır. fakat hiçbir köylü kızı durduk yere keklik türküsü'ne göt sallamaz benim bildiğim. çuvala cuval diyen köylüyü ise hiç görmedim. neyse, bu kız şehirdeki teyzesine gelir, tek bir günde konuşması, giysileri, hal ve davranışları düzelir. kendisiyle alay eden herkesi şaşırtır, bir genci kendisine aşık eder, hastaları iyileştirir, kötüleri imana getirir; kız değil de sihir mübarek...

filmin bir bölümünde yaşlısı genci, kadını erkeği, iyisi kötüsü elele tutuşup başlarlar söyledikleri şarkı eşliğinde oynamaya. tam bu esnada iyilik perisi başrol oyuncumuz çıkıp masanın üstünde göbek atmaya başlar. hanım kızımız göbek dansıyla ve kısacık eteğiyle erotik dalgalar yayarken herkes kendinden geçmiş horon tepiyordur.

iyi-kötü çatışmasının işlendiği en kötü, en kaka filmdir türk sinema tarihine geçen. fakat tv kanallarından birinde rastgeldiğimde izlemekten kendimi alamıyorum yazık ki.
(bkz: hayat sevdicekle güzel)
sevdiğin senden uzaksa tam tersi olan bir durumdur.
(bkz: hayat sevdiğinden uzak olunca bom bok)
hem hayat sevince güzel
hem hayat sevince siker
bir şeyi sevmeden onunla yapamazsın,hayat her zamang üzel olamaz tıpkı her zaman kötü gidemiyceği gibi ama hayatı sevmeliyiz bence...
http://www.vidivodo.com/110741/hayat-sevince-guzel

yeşilçam zamanları. insana enerji yüklüyor.* ne ilginçmişiz lan.
Hayatın çekilmez olduğu düşünüldüğü anda söylenen şarkı ve ya söz.
bir kuşu kelebeği bir taşı sevinb yeter diye bir laf geçiyor.saygılar! fetişe de saygıyla bakıyoruz.
(bkz: evet gençler oyunumuzun adı polyanna)
türk sinemasının uzak ara en embesil filmi. ulan tüm şehir niye oynuyor?
neyi sevdiğine bağlı tabi. bir iguanayı seviyorsan.. sevme daha iyi.
ayşecik ve manitasından nefret etmemize sebep olan türk sinema tarihinin en iğrenç filmlerinden...
şu an star tv'de yayınlanan pollyanna uyarlaması film. sonlara doğru saykodelikleşir, insanlar seveliiim seveliiim şeklinde bağırarak dansetmeye başlarlar.
Biraz önce izlediğim film. Özellikle dans figürleri iyi güldürdü.
kim bu sevinç abi ? hayat neden ona güzel. çok mu rahat bu kız ?
hayatın sevince güzel olduğunu söyleyen cümle. bu tanım olsun.
(bkz: mutlu olman gerekir boncuk)
senaryonun saçmalamasının bokunun çıkarıldığı baş yapıt.
ayşecik' ten, münir özkul'a, suna pekuysal' dan, ''öpme kafamı bitlidir'' diyen bitli ömer' e kadar herkesi barındırır.
köyden trenle gelen ayşecik, mağazaya girip iki fistan almasının akabinde müthiş bir artistliğe bürünür.
diyalog şu şelikdedir:

ayşe mağazadan çıkar. 10 daikak önce şalvarla dolaşan haspam, şimdi dekoltelerle mağazadan fırlamaktadır. akabinde dadımsı hizmetçi şöyle seslenir:
- hiii ayşe çok güzl olmuşsun...
ayşe' nin cebabı itin götüne sokmak deyiminin tam karşılığıdır:
+ sus. farkındayım.

ben bunu annemde denemiştim b keresinde, etek askısını kafama atmıştı soyunma kabininin içinde kıstırıp. kafam delindi zannetim zaar. halen ufak bi krater vardır kafamda.

neyabıyormuşuzzz? pollyanna ayşecik' i örnek almıyormuşuz. zaten ağaçtan düştüydü oyuncak bi bebek için.
ne kasıyorsun adamım, bebeği koymuşsun zaten pencerenin kenarına. defol gir içeri, akabinde bebeği pervazdan al, sok içeri. atraksiyonel olunca fonksiyonel her uzvunu yitirdin. ayşe.. bi git kızım. git yavrum. git...
--true story--

Star'da Hayat Sevince Güzel'i seyrederken gaza geldim, "Hey Bakkal Amca hadi sen de katıl bize" diye bağırdım. Adam anlamsızca bakıp,
"Siktirin gidin lan amına kodumun manyakları!" dedi.

--true story--
türk işi polyannadır.

--spoiler--
en çok güldüğüm sahne ayşecik'in üst sınıf bir partiye katıldığı sahnedir herhalde. etraf sosyete doludur.
ayşecik seslenir: heeeey davulcu gardaaaşi geglik türküsünü biliyon mu? davulcu da çıkıp türküyü çalar.
kimse de demez ki davulcu ne arar la partide diye.
bu sahne halk arasında keklik türküsü sendromu olarak da bilinir

ayrıca kezban tribinin * ilk görüldüğü filmdir.
ömercik'i evde beslemek istemeyen ayşecik'in teyzesi ömer'e pis dilenci der. ömer bunu gururuna yediremez koşa koşa evden çıkar ve ağlar. ayşe peşinden koşar ömer sarılıp başından öper. ömer'in tepkisi ne mi olur?
ömer: ''öpme kafamı bitlidir.''
--spoiler--

kısaca çoğu sahnesiyle ''haydaaa'' dedirtir.