hastası olunan sözler

Siz yardım edilmiş yoksullar istiyorsunuz, biz ise ortadan kaldırılmış yoksulluk!.. Victor HUGO

Erkekler metro gibi. birini kaçırıyorsun, 5 dakika sonra diğeri geliyor.

Patavatsız olmamı mazur görün. Çünkü zeki insanlara, kendilerini gerzek hissettirecek derecede kahrolası bir dahiyim.

hakikat, yalanlarda başlar..
House MD, Dr. House(Hugh Laurie)

''Uzun zamandan beridir hayatın, gerçek hayatın başlamak üzere olduğu izlenimine kapılmıştım. Fakat her zaman yolumun üzerinde bir engel, öncelikle erişilmesi gereken bir şey, bitmemiş bir iş, halâ hizmet edilecek zaman, ödenecek bir borç oldu. Sonra hayat başlayacaktı. Sonunda anladım ki bu engeller benim hayatımdı.''

(Alfred D. Souza)

sözden ziyade söz öbeysi kabul edilecekse şöyledir ;

adın üç kere geçti saçma sapan bir filmde
yalnız olsam çok ağlardım ama annem bakıyordu
otoban dolusu gürültüyü sıkıştırıp beynime
anne dedim, hadi çay koy da içelim..

amü

"Ben sana ömrümün tamamını versem,
Sen acımadan tam'amına koyarsın"
küçük iskender.

mutlu olmak için tüm nedenlerini almışsa hayat, üzülmek yerine kendine bir neden yarat.

seni unutmam gerektiğini hatırlayamıyorum. [leonard shelby]

All We Need Is Peace, Love and Music.

Ayrılık kaçınılmaz bir sondur, kimse istemez ama gereklidir. Çünkü hayat olduğu gibidir; olması gerektiği gibi değil ..

Secdelerdeymiş aşk; Bulmak alnımıza düştü.

deveyi diken insanı siken yaranır.

Madem uyku yarı ölüm, canıma gecedir kasteden!

Hayatta iki şeye çok güveniyorum; bir aynaya baktığımda gördüğüme, bir de yukarı baktığımda göremediğime...

"aşk sabahlara kadar uyumamak değildi aslinda, her sabah uyandiginda onun gelmesiydi aklina."
"bazen her seyi unutup sadece simsiki sarilmak istersin; ama bir sey hep engel olur. Nedir o biliyor musun? Gurur..."
gururunu yenmeli insan, ne olursa olsun zira bu hayatta hep pismanliklarindan ötürü kaybetmis, söyleyemediklerinden dolayi pisman olmus birileri var. Artik yavasca ogrenmeli gururunu yerle bir etmeyi...

Ne zaman; hayata tutunmaya çalışsak, hep mahrem yerleri geldi elimize...

sana bakmak, allah'a inanmaktır...

beni çekemeyen anten taksın.

içki bütün kötülüklerin 'ama'sıdır. / jd

azimle sıçan gök taşını bile deler.

inanmak düşünmekten daha kolaydır, o yüzden düşünenden çok inanan var.

ilk görev ağlamak..

'insanların gururlarıyla oynamayın çünkü hayatta sahip oldukları tek şey gururları olabilir.'

Pişman mısın? diye sorsalar...
Hayır, kesinlikle hayır..
Aksine, iyi ki yapmışım derim...
Çünkü çoğu için sevmek; sonrasında "keşkeler" ve işe yaramaz çırpınışlarla
geçen bir süreçten ibaret.. Ben ise bunca insanın arasında sevebileceğim en doğru kişiyi sevdim...
Hata mı yaptım ? Sanmıyorum. Hatanın ne olduğunu bilirim, hata sonrasında suçluluk duygusunu getirir.
Ben onu sevdiğim için kendimi bir an bile suçlu hissetmedim. O mu ? Beni sevememiş oluşuna mantıklı açıklamalar getirecek...
Ama bir gün bir yerlerde aklına geldiğimde, "keşke onu sevseydim
diyecek, keşke onu sevmek için bir şeyler deneseydim"diyecek...
Bunu nasıl mı biliyorum ?
Çünkü ona nasıl sevilmesi gerektiğini öyle gösterdim ki...
Bundan sonra her kiminle olursa olsun,
karşısındakinin sevgisini benimki ile karşılaştıracak...
Ben ne kadar mı seviyorum ?
Basitçe, asla sevilemeyeceği kadar...
Özetle, bir bebek annesi tarafından ne kadar
sevilirse o kadar işte...