bugün

Bugün haberini aldığım, beni sevinçten çılgına döndüren kelimedir.

Küçücük bir bebek girecek evimize, ışıl ışıl gözleri, küçük tebessümüyle ısıtacak içimizi...

Bir abim var benimi teyze olamayacağım hiç bir zaman...

Halalar çok sevilmez aslında, ama küçüğüm sana söz veriyorum.

Çok seveceksin beni...

Bu kadar mutlu edeceğini bilmezdim beni, daha annenin karnında yepyenisin hatta..

Ama gelmeden mutlu ettin beni.

Yerim senin canını. *
sıla nın harika sesini bir kez daha gösterdiği şarkı.
Sahip olmak için gün saydığım sıfat. Benden küçük Erkek kardeşim olsun istemiştim olmadı. Erkek yeğen geliyor nihayet. Ölürüm ona ben. Daha tanışmadık ama olsun. Bilsin yani.
Sıla " naptın bacım sen" dedirten şarkı.

Hala bi' ses bi' nefes yok, düştüm ocağına eyvah.
Hala vurgun, gözüm kör, aklım sende hala.
Ortalık karıştırmaktan başka işe yaramayan akraba.
bazı yeğenlerini fena üzen aile büyüğü.
Bende de var 1 tane. Hala demem gerekiyor ama mınakoyim ben onun. Öyle halam olacağına azılı düşmanım olsun. Akrabalık kan bağı ile eş orantılı değildir. Acı acı tecrübe ettim.
Perişanım kan revan... Ne güzel söylemiş Sıla...hala vurgun gözüm kör aklım sende hala diye.
Bir Kızın en çok benzediği akrabası.

(bkz: Kız halaya oğlan dayıya çekermiş)
Doğru yazımı: hâlâ

Şimdiye kadar, o zamana kadar, hâlen, henüz anlamlarında kullanılır.
Kimi yerel bölgelerde bibi denir.
Oğlan dayıya kız bibiye benzer.
Çok uzaklardan gelen babanın kız kardeşi.
üzerimde annem babam kadar emeği olan güzel insan
umarım bu dünyada çektiğin acılar diğer tarafta şefaatçi olur sana halam.
sanki dayılar daha bir samimidir.

4 halaya sahibim.
biri var ki.. tıpkı abd.

görünürde en çok o sever, o düşünür.
ama en sinsisi de odur. aman aman uzak olsun.

başkası desen gereksiz samimiyeti çok sever.

inşallah ailemden biri nickimi bilmiyordur. *
2 halam var beni çok severler.
istisnalar elbet vardır fakat daha çok boş beleş akraba sınıfındadır, aile bireylerine uzaktırlar.
ben ki aynı şehirde olmamıza rağmen halamı sadece 1 kez gördüğümü hatırlıyorum. küçükken daha fazla görmüşümdür fakat hatırlamıyorum yani..
halbuki 4 yaşıma kadar aynı mahallede otururken annem onlara sık sık uğrarmış..
babaannem yaşlılık ve hastalık nedeniyle yürüyemediği için haftanın birkaç günü bakıcı, birkaç günü ise halam bakıyor. kimi zaman ise her gün gidip gelmek yorucu olduğu için babaannemle kalıyormuş. babaaannem aslında birkaç km uzakta fakat ben gitmediğim için halamı hiç görmedim..
fakat kendi kocası da hasta ve çok uzun süre yalnız kalıp başının çaresine bakabilecek durumda değil. (koah, kalp, tansiyon, bel fıtığı ameliyat ve dizlerde platin.)
ulan ömrümde görmediğim, yüzünü bilmediğim insanların hastalıklarını biliyorum bea. *
menfaatçi, çıkarcı, sinsi ve fesattırlar. Enişte ( koyayım götüne en yakın dönüşte ) Enişteyle bir olup ailenin amına koyarlar karıştırırlar.
muhit dergisi bu ayki arka kapağında eyüp akyüz'ün "tortu" isimli şiiri;

görsel
Her hala kişisinin kırıcı davranışları vardır, benim halamın da çok var. Ama iyi niyetlidir gerçekten. Geçen gün güzel bir haber verdim kendisine ağlamaktan sesi kısıldı, bir ton dua etti kadın, ağlama diyorum, mutluluktan kızım diyor.

Başka bir akrabam olsa ne mutluluktan ağlaması, anında sorgu suale geçerdi, kıskançlıktan çatlardı.
ben halamı çok severim zengin bir ermeniyle evlendi çocuğu olmadığı için o da beni küçüklükten beri çok sever.
canım halam.
hala kucağına otururum.
canım halam çok zengin.
halam
canım.
halama buradan selam söylüyorum.
hala.
belki 10 yıldır görüşmediğim kişi dir.
Ömrü hayatımda yalnızca iki kez gördüğüm kişidir.
Maalesef demans hastası .canım halam.
Küçükken babaannem alt katımızda yaşardı. En küçük halam da aile evindeydi ve alsancak'ta çalışırdı. O yıllarda dedem demans hastası ve yatalak. Halam alsancak'tan pizza ve patates paketlenmiş plastik bir kutunun içine babaanneme getirmiş. Sanırım tam babaannem yiyecekken ben eve girmişim. Sofra benzinin altına gizlemişlerdi kutuyu. Allah tarafından bana gösterildi sanırım tesadüf gördüm açıldı örtü.
Babaannem bozuntuya vermemek için " ye kızım "falan dedi. "Yok babaanne aç değilim" dedim. Hayatımda pizza görmemişim düşünün. Bir de o kadar güzel kokuyordu ki.

Annem senelerce halalarımın çamaşırlarını elinde yıkamıştı. Annemi hizmetçi gibi çalıştırmışlardı. Canına okuyorlardı. O gün bir aydınlanma yaşamıştım. Benim annem de yıllar sonra aynı halam maddi durumu kötü olup Babaannemden kalan eve yerleştiğinde bir tabak köfte bile yapsa çocuğa mutlaka gönderirdi.

iyiki ben annemin kızıyım.
bende de vardı bir tane.

Çocukluğumu da şartlar gereği neredeyse kendisiyle beraber geçirmiştim. 2 gün önce kaybettik maalesef.

yıllar sonrası için planlar yapardık, hayaller kurardık, kendisi gitti, iki küçük kızı kaldı..

dünya iki günlük sayın sözlük.

hepinize uzun ömürler dilerim.