bugün

hakan bey tırk bir yazar olduğunu Az ile ispatladı.evet sözlük ilk bölüm hani şu kadın olan Derda iyiye giderken ikinci bölüm yani ikinci Derda ve ikinci Derda'yı sıkıcı bir şekilde Oguz Atay'a bağlaması benim Hakan Günday hakkında bu fikre kapılmama vesile oldu.
her okuduğum kitapta romanıma yazmak üzere olduğum düşünceleri farklı dillerde ifade ettiğini gördüğüm roman yazarı. var bir teleromitik bağ. bilemedim.
sıradışı kitapların ve karakterlerin yazarı. ilk, az romanını okudum. şimdi ise kinyas ve kayra'yı okuyorum. bunalımın dehlizlerine öyle bi daldım ki herşeyi sikebilecekmişim gibi geliyo. kitaptan kısa bi alıntı:
'' o kadar mutluyum ki, poliyanna bile yanımda kokainman bi fahişe kalır.''
kitap okumaktan nefret eden adamın bile kitap kurdu olmasına yol açan yazar.
zargana adli kitabinda bir yerlerde gecen "cok az insan hayal ettigini yasar. cok azi soylediklerini yapar. yazar, yazdigi kahraman degildir. balzac olmayan hersey balzac'in kitaplarindadir." cumleleri kendisi icin gecerli degilse ve okudugum kitaplarindan kendisi hakkinda ufak da olsa birseyler bulabilmissem fight club hayrani oldugunu dusundugum bir yazardir. degilse eger kusuyorum buradan kendisine...
bu çağda savaşları, kaybedecek kadını olmayanlar kazanır. bu yüzden erkek, olabildiğince derine gömer kadını.
'Beyaz gövdeli zenci köpeklerimiz var. Adlari da var. Ama onlar birer heykel. Çağirinca gelmiyorlar artik. Cennetin kapisini bekliyorlar, karla karişik toprağa dönüşebllmek için kulaklari dik donuyorlar ! Öyle bir cennet ki, pasli demirin bile ak sakali var. Bizi saran tel örgüler beyaz angoradan örülmüş. Havasi havlamayi birakmiş, isiriyor. Beyaz ağzi etimizle dolu. Bu yüzden etimize saplanmiş. Gazete kağidinca buruşmuş, derimizde mor diş izleri, bekliyoruz. Cennetten kovulmayi. Bembeyaziz. Soğuk. Donmak. Çözülmek. Tekrar donmak '
Bu cümleler senindir Hakan Günday. Sen ki her pisliğini yaziya kusarken bizi içkiye, sigaraya koşturan. bok vardi kitap yazdin, bok vardi da anlattin onca şeyi. Şimdi utanmadan her gün kitap çikarmani bekliyoruz. Hadi baş et bizimle.
darwinist dostluklar! işlevini yitirince yok olanlardan.
hakan günday
insanların entel görünmek için bok attığı yazar.
kinyas ve kayra adlı romanında okurları etkilediği tartışmasız gerçek. işte betimlemelerin mına koyduğu o paragraf;

Ama dediğim gibi, en büyük hatam insanlardan cümlelerimi bitirmelerini beklemekti. Hayatımın belli bir dönemine kadar hep böyle yaptım zaten. Gözlerinin icine baktım beni bilsinler diye. Kadınlardan bunu bekledim. Birisi gelip "evet ben seni tanıyorum" desin diye bekledim...

Belki aşık olmadım hiçbir zaman ve kimseyi sevmedim, ama sonsuz kez seviştim kadınlarla... Bütün bunları daha hafif olmak için yaptım. Her an yolculuğa çıkmak isteyebilecek birinin bütün eşyalarını atıp en gerekli olanları doldurması gibi. Ben de sıyrılabildiğim her şeyden sıyrıldım daha uzağa gidebilecek kadar hafif olmak için. Ama olmadı. Terk ettiğim her şeyin ağırlığı binle çarpılıp,beynime yerleşti Hafiflemek bir tarafa daha da ağırlaştım. Söküp attıklarım tonlarca kabus olup döndüler bana...

Ayrıca sakalı bir daha kestirmese çok daha güzel olacak çokta iyi olacak.
kinyas ve kayra'nın yazarı. sadece o kadar.
az kitabını okurken ağlama noksana geldiğim yazar. ayrıca adam şiir gibi yazıyor kitaplarını, cümle kombinasyonlarını usta bir mühendist gibi tamamlıyor ve insanın bir kitap okudum hayatım değişti dediği kitaplardan yazıyor, zayıf insanların kesinlikle okumamaları gereken, sistemi bazı noktalarda eleştiren, taşşaklı yazar. yazmaktan öte canlandıran üstün kişilik kıymeti bilinmiyor ne yazık ki.
charles bukowski, elif şafak ve nazan bekiroğlu gibi yazarlar için ne yazdıysam bu arkadaş için de geçerlidir. bu arkadaşlar popülerdir sabun köpüğü "edebiyatçılarıdır" hiçbir zaman da gerçek edebiyatın içerisinde yer alamayacaklardır. bilimum ergenlerin dikkatini çekmekten başka bi etkinlikleri yoktur e ülkemizin okuyucu kitlesinin acizliği de göz önüne alındığında popüler olmaları da hiç şaşırtıcı değildir.

ver karamsarlığı ver içi boş anlamsız cümleleri ver hiçliği al sana edebiyat! bravo alkış...
lisedeki dil anlatımcının aşık olduğu yazar. bu adamın soyadındaki şifreyi çözenler kim merak ediyorum. günday. ikinci hecesi birinci hecesinin ingilizcesi olan yazar.
"Gülümsüyordum. O gülümsediği için. Gülümseyerek konuştuğu için. Sakinleşiyordum. O sakin olduğu için. Artık korkmuyordum. O bana ‘korkma’ dediği için. ‘Üşüme!’ diyen bir annenin sözünü dinler gibi. Olur, üşümem, diyordum. Gerekirse donarak ölürüm ama üşümem."

Hakan Günday
piyasacılıkla suçlanması fazlasıyla ağır olmuş yazar. ulan şu adamı elif şafakla aynı kefeye koyuyorsan, senin canıgüz'ünü de o kefeye koyman lazım.
piyasacılıkla suçlanabilecek son yazar belki de kendisi. yüzüne söylemeye falan da kalkmayın. döver gibi duruyor.
sabun köpüğü olması imkansız bir insandır.. elif şafakla zaten hiç karşılaştırılamaz..
kinyas ve kayra'yı bir kere okumak yeterlidir.. okuyabilirseniz tabi.. o hissi okumak bile insanın kanını dondurur..
bunu da hissetmeden hiçbir varlık yazamaz.. eğer hissetmeden de yazıyorsa, insanüstü bir varlıktır ve yine takdiri hakediyordur..
Eskiden beni gerçekten sevmiş bir kadının sözleri aklıma geldi:
"Daha çok erken! içme!"
Ve benim kendisine verdiğim yanıtı düşündüm. Hep aynı yanıt.
"Şu an saat bir yerlerde gece yarısını geçti bile!"

Hakan Günday
son dönemlerin en sıkı yazarlarından birisidir. zirve noktası ise bana göre malafa'dır.
çok uzun bir hikayenin tam ortası isimli kısa filmin senaryosuna imza atmış kaliteli romancı.
Faşist yazar.
Yazdığı kitaplarından "piç" film olacak dediler. Adı da "hiç" olacak dediler. Kısa filmlerini yayınladılar. bekledim bekledim, ses yok. Kalktım Artı film'e mail attım. Sponsor yok, para yok, çekemedik dediler. Bir şey demedim.
Çok geç farkettiğim/keşfettiğim büyük yazar. Kinyas ve kayra'ya başlayacağım en kısa zamanda.
Muhabbet kralı'nda tanıdığım ve ne geç tanıdım dediğim müthiş yazar.