bugün

sapık kaç göç anlayışının vahim sonuçlarındandır. kaç göç anlayışının diğer bir sonucu da had safhada yaygınlaşan oğlancılıktır ama o ayrı mevzu...

efendim, bildiğiniz üzere osmanlı üst tabakası haremlerini korumak için, bağırta bağırta hadım edilmiş siyah ve beyaz köleler kullanırlardı. yaptıkları bu zulmün islam'a aykırı olduğuna zerre şüphe yoktur ama alayı padişah kapılarının köpeği olan sayısız kavuklu alimden yüzlerce yıl içinde bir kişi çıkıp, şu zulme itiraz etmemiştir. aynen toplumu saran oğlancılığa hiç laf etmemiş olmaları gibi...

hadımlar da kendi intikamlarını kendileri almıştır. osmanlı sarayında 18 yıl baltacı olarak çalışan derviş abdullah'ın "risale-i teberdariye fi ahval-i darüssaade" adlı kitapçığından kısaltılmış bir bölüm:

"... ve eğer sual olunur ise bu kara hadımlara yakın olan cariyelere lezzet hasıl olur mu? dirsenüz, kara hadım melunlarından ol cariyelere lezzet hasıl olduğu istanbul içinde şöhret virmüşdür. hatta saray-ı hümayun'dan taşra çırağ olmuş cariyelerden ocakdaşlarımız olan iki teberdara iki cariye akd ü nikah iylediler. zifaf olduktan bir hafta sonra tatlik iylediler (boşandılar). sebep budur ki bir gün ol cariyeler kocalarına hitap idüp, biz kara hadımlarda bulduğumuz lezzeti sizde bulmadık dimişlerdür."

çok zihin açıcı bir risaledir. sarayda dönen türlü rezalet ve sapıklık bir bir anlatılır.
kadınlarını hadımlara emanet eden padişahların, paşaların, beylerin hadımlar tarafından önceden yalanmış cariyeleri yalamak zorunda kalmaları ile sonuçlanan vahim olaydır.
gerçek islam bu değil. yok bu değildi. kuranda yazması lazım kuranda. yok bu da değildi. ayetler var ayetler. yok bu da değildi. bizans torunları çekemiyor. hah bu oldu.
kimi cahilin osmanlı'nın kimseyi hadım etmediği yalanını sıkmasına vesile olan yalama olayıdır.

işte cehalet böyle bir şey...

ey cahil, öncelikle bilesin ki arza talep yol açar. sen sapık inançların ve takıntıların doğrultusunda hareme tıktığın kadınlara mukayyed olmaları için hadım edilmiş köle talep edersen, arz eden bulunur elbette. talep eden arz edenden daha da suçludur.

ikincisi, sadece cahil değil, yalancı bir cahil olduğun gerçeğidir. osmanlı hadım etmiyormuş! yok ya! zenci köleler için hadım işlemi mısır'da uygulanırdı ki evliya çelebi nasıl yapıldığını tafsilatı ile anlatmıştır. bir de ak hadımlar vardı. onlar istanbul'da hadım edilirlerdi.

dil uzmanı kesilen bir cahil de metnin dilinin dönemine ait olmadığını iddia etmiş! vay, ne alimler var sözlüğümüzde be!... neyse, risale şurada:

http://www.kitapyurdu.com...LXG_ofhzNMCFcSRGwoduHsATA

diğer bir cahil de klasik "haremi kimse görmemiştir" yalanını sıkmış. şimdi bu cahile lady montegu filan desem bilmez. neyse, başka açıdan anlatmaya çalışalım:

ey cahil, risalenin yazarı sarayda 18 yıl hizmet etmiş bir baltacı. kadınlarla değil ama hadım ağalarla tabi ki teması var. onlardan duyduklarını ve de iki arkadaşının başına gelenleri anlatıyor.
Ah be keşke sadece yalamakla kalsalar! Bence o kara hadimlar var ya cariyeleri bagirta bagirta parmaklamislardir bile. Offf düşünmesi bile tahrik amk.
Hareme kadınlar hariç kimse giremezmiş. Harem hakkında yazılanların çoğu uydurma. Haremde yaşayanlar oranın nasıl işlediğini anlatmamışlar, bu konuda tek kaynak avrupalı gözlemciler. Bu konuda avrupalılar kafalarındaki fantazileri türk tarihine uygulamışlar desek daha doğru olur.

haremle ilgili daha detaylı tarafsız bilgi için; "harem-i hümayun osmanlı imparatorluğunda hükümranlık ve kadınlar", leslie p. Peirce, tarih vakfı yurt yayınları.
yok arkadaş! sarayda 18 yıl hizmet eden baltacı hadım ağalardan duyduklarını ve iki arkadaşının başına gelenleri anlatıyor, hala "hareme kimse giremezdi"!

ey ahmaklar, hadım ağalar zaten haremde hizmet görüyordu. baltacılar haremin dışındaydı ama hadım ağalarla temasları vardı elbette.

işte yobazlar hep böyledir. abilerinin bu geri zekalılara yutturduğu formüller vardır. önlerine bir konu geldi mi, ne anlatılmış, neye dayanarak anlatılmış, önceden yuttukları formül acaba bu anlatılana cevap olur mu filan diye zerre düşünmeye zahmet etmeden papağan gibi tekrarlarlar kuş beyinliler!

hayır, sanki risaleyi yazan "içeri girdim, kadınlarla konuştum" filan demiş gibi "hareme kimse giremezdi" diyorlar!
Beyler hadımların görevleri harem içinde değil dışındadır.Hadımlar haremdeki ağır eşya taşımak vb. kas güçü gerektiren eylemlerde çalışmaktır.
Bu milleti tarihinden nefret ettirmek, batı kıçını yalarken " neydik ne hale geldik" jopunu yememek için Osmanlı hakkında uydurulmuş yalanlardır.

Prof. Dr. Mehmet şimşir in, prof dr Mehmet çelik in yüzlerce yorumunu dinledim Osmanlı hakkın da.
Böyle kepazelik duymadım.

"Oğlancılığın yaygın olması" Osmanlı da evlenme sorun değildiki insanlar birbirine yeltensinler.

Hani bazıları da çıkıp " homo seksuelliği tercih değil hormon dengesizliği olarak yorurlar" işe bu yönden baksak bile bu kadar hormon sorunu olan insanın bir araya denk gelmesi de ayrı bir kaos.

Yav madem osmanlı da kerhane, meyhane, faiz, oğlancılık gibi rezaletler vardı, şimdi neden akp belediyeleri haremlik selamlık uyguluyor, içkiyi yasaklıyor,pornoma dokunma, akp şeriatı getirecek gibi yaygaralar koparıyorsunuz?
Nasıl olsa sizin istediğiniz şeriatsızlıklar ( içki, zina, homo seksüellik, kumar, faiz) islam da, osmanlı da varsa neden korkuyorsunuz?
Akıl, dimağ tutulur.

Bari Osmanlıyı ya da islam ı kötüleyeceksiniz biraz akıllı davranın, uyanık olun.

Harem i kerhane ile karıştıranlar bile var. Halbu ki harem saray işlerini yapan hizmetçi kadınların bulunduğu yerdir.
Kardeş bi dur ortalık karışık zaten ya

(bkz: yasaklanan evlilik programları değilmiş)
Hadımlar hareme giremezmiş, padişah bile hareme girerken valide sultanın izniyle hareket edebilirken, hadımlar kim oluyorda elini kolunu sallayarak hareme girsin. Kaynaklı konuşuyoruz senin gibi işkembe-i kübradan sallamıyoruz sayın yazar.

Kaynak: "harem-i hümayun osmanlı imparatorluğunda hükümranlık ve kadınlar", leslie p. peirce, tarih vakfı yurt yayınları.
o tarihin kendi tarihi olmadığı, o tarihte bit kadar değeri olmayan köylülerden olduğunu bilmeyenler söylenmiş. osmanlı kölelik de, hadımlık da, oğlancılık da yapmıştır ki saraydaki adam ne yapsa günah bulunmaz, günah fakiredir. osmanlı insanları hayvan gibi kafeslerde köle olarak da satmıştır, müslüman olmadı diye bir çok kişiyi, küçük kızlar da dahil öldürmüştür. aklını mahveder, tek ses çıkaramadan ömür boyu itaat edersin. hala kurtulamadınız köleliğinizden.
yobaz tayfasının türlü yalanlarla inkar etmeye çalıştığı gerçektir.

ne diyorsunuz anlamak mümkün değil.

"risale-i teberdariye fi ahval-i darüssaade" adlı bir kitap yok mu diyorsunuz? kemalistler uydurdu mu diyorsunuz? ne diyorsunuz a ahmaklar?

birileri de kalkmış yalancı abilerinin adını sayarak "efendim onlar hiç böyle şeyler anlatmıyor" diyorlar! tabi ki anlatmayacaklar a ahmak! onların işi senin gibileri yalanlarla avlamak, tavlamak.

bakın bu yobazlarda şöyle bir huy vardır: olmaz ama kazara tarih okumaya kalkarlarsa giderler yalancı abilerinin yazdıklarını okurlar. asla ve kat'a ilgilendikleri dönemde yaşayan tarihçilerin, alimlerin orjinal kayıtlarını okumazlar. habire "akıl" (!) yürütürler...

osmanlı'da oğlancılık konusuna mı takıldın? gerçekten gerçekleri öğrenmek gibi bir merakın olduğunu bilsem şuraya onlarca döneme ait orjinal kaynak sıralarım. al bir tanesi: "Mevâ‛idü’n-Nefâ’is f î Kavâ‛idü’l-Mecâlis" - gelibolulu mustafa ali.

al, oku, sonra konuş a cahil!...

ya şu osmanlılar da ne düşüncesiz insanlar canım! ne gerek var dönemleriyle ilgili bir şeyler yazıp çizip, günümüze kadar ulaşmasını sağlamaya! bak sonra birileri okuyor, abilerimizin güzellemelerine taş koyuyor!
Bazılarının osmanlı'yı karalamak için uydurduğu fantazidir. Tarafsız kaynaklarım bana yeter. Kafanızdaki uydurma osmanlı temasıyla size mutluluklar, insanları yobaz diyen itham eden lakin asıl yobaz kendisi olan yazar. Olayları kendi pencerenizden Görmek istediğiniz gibi görebilirsiniz, ama benim düşüncem doğru diye insanlara dayatmanız sizin haklı olduğunuzu göstermez.
"risale-i teberdariye fi ahval-i darüssaade" kitabının yazarı olan, 18 yıl sarayda baltacılık yapmış derviş abdullah'ın derdinin "osmanlı'yı karalamak"(!) olduğunu anlamamıza (!) vesile olan yalamadır.
şimdi bunlar, osmanlı da tahta dildolar üretildiğini de reddederler. mesela ikinci abdulhamit de oğlancılıkla savaşmak için ilk kadınlı genelevi açmıştı.

kötülemek için yazmıyoruz gerçekler bunlar. osmanlı, islamcıların ıslak rüyalarındaki gibi islamistan/vahabi bir yer değildi. ama kabullenemiyolar işte.
Daha 100 yıl önceki dedelerimizin şahit olduğu tarihi ters yüz edenlerin kaynak göstermeye kalktığı mevzudur.
Anlayana bu bile yeter ama anlamak istemeyene diyeceğim; m. Kemal in, inönü nün hatalarını, yanlışlarını yazanların sonları ne oldu acep? Ki bu adamlar demokrat(!). Kaldı ki Osmanlı dönemin de dikdatör(!) padişahları ve yönetimi eleştiren, yanlışlarını ortaya döken bir kaynak tutacaksın ve bu devlet eliyle cumhuruyet e ulaşacak! Akıl, akıl!

Ha şu olabilir; matbaanın, bilişimin olmadığı dönemler de bazı zartlar herkesten gizli uyduruk kaynaklar tutup onu mühürleyerek günümüze ulaştırmış ola bilir.

Yav bilge(!) yazar! Benim ismini verdiğim zatlar 60 70 yaşların da tarih profösörleri ha. Onları kayde almamak ne cüret!

Edit: Karbon testi yapmana gerek yok. Osmanlının daha azılı düşmanları vardı, kemalistlerden önce. işi yokuşa sürme. 15.yüzyıl, 16. Yüzyıl 17. Yüzyıl da yazılmış, hazırlanmış, saraydaki ağa babalarınca mühürlenip zamanı geldiğin de yerine konulmuş ola bilir. Osmanlıyı devirmek isteyen yahudiler, misyonerler, sabatayistler vardı hep. Siz bunların eline su bile dökemezdiniz ama onların bıraktığı sahte mirası kabullendiniz.

Ulan her şeyin kendiliğinden oluştuğuna bilim diyerek inanuyorsunuz da buna niye inanmıyorsunuz?
iyice sapıtan cahil yobazların, işlerine gelmeyen tarihi kayıtları kemalistlerin uydurduğu yalanını sıkmasına vesile olan yalamadır.

şimdi ben buna ne diyeyim? tarihi kaydın uydurulmasının mümkün olmadığını nasıl anlatayım? döneme ait yüzlerce sayfa kağıt bulacaksın, döneme ait mürekkeple radyo karbon testinden geçecek şekilde yazacaksın filan? neyse, böyle şeylere kafası basmaz. o zaman şöyle söyleyeyim:

bak lafını ettiğin o kemalist uydurması (!) kayıtlardan yukarıda ismini verdiğimin kopyalarından biri Bursa Orhan Gazi Kütüphanesi’nde 1214 numara ile kayıtlıdır. neden gidip inceleyip, kemalistlerin el emeği uyduruk bir kitap olduğunu ortaya çıkarmıyorsun?

ya da senin gibi ahmakları kafa kola alan o "profesörler" yapmıyor?
hadım etme olayı bildiğim kadarıyla, islâm dinine aykırı diye osmanlı tarafından yapılmıyordu. amma velakin, kuzey afrikalı tüccarlardan satın alınmasında bir beis yoktu. yahudi ve hristiyan tüccarlar osmanlı iyi para veriyor diye "zenci" çocukları hadım ederdi.

bu olay azmettirme degil de nedir. yapmıyor ama yapılmasına vesile oluyor. dese ki ben hadım köle almayacam, kimse durduk yere pipi kesmeyecek! islâm şeriatınde kesinlikle uygun görülmeyen bu olaya maruz kalan köleleri satın almak neye ne kadar uygundur tartışılır.
haremden hatun götürme işi ise, bir çok tarihçinin ortak görüşüne göre gerçektir. hadım operasyonu tam gerçekleşmeyen köleler olsun, ecnebi devletlerden getirilen zamane vibratorlu ağalar olsun, pek çok rezalet vuku bulmuştur sarayda.
sen elin zencisini (ki beyazlar da var) daha çocukken yakala, anasından babasından ayır, bağırta bağırta hadım et -ki bu sırada ölüp giden bir çok çocuk da oluyordu- sonra "ne var? saraya yerleştiriliyorlar işte. suç mu?" de!..

bunu yakalayacaksın, taşşaklarını bağırta bağırta burup, bir köşkte kadınlara hizmetçi yapacaksın ki anlasın suç mu değil mi?
Ne önemi 1919 istanbulun işgaliyle 7 cihan başta ingilizler olmak üzere istanbula girdi zaten.
.. huzur ve medeniyet bilimde...