kuran’da çokça allah’ın indirdiği kitap dışında bir şeye ihtiyaç duyulmadığından ve yer yer bazı sure ve ayetlerin de insanlarca anlaşılamayabileceğinden bahseder. hadisler çıkarım sayılabilir ki nitekim peygamber de insandır ve hadislerin de meale ihtiyacı vardır. meal ise sıradan sıfatların çıkarımları olup herkesçe değişebilecek türden anlamlar bulacaktır. dinin temel öğretileri yalnız kuran'da olur fikrimce, hadis ise bu öğretilere vakıf olabildikten daha sonra gelmeli.
Kuranda resule uyun, kim resule itaat ederse gerçekte Allaha itaat etmiştir diye bir çok ayet var.
Şüphesiz ki bu Kur’ân, en doğru olana iletir ve salih amel işleyen müminleri, onlara büyük bir ecir olduğu (gerçeğiyle) müjdeler. (17/isrâ, 9)

Bu ayetten de anlaşıldığı üzere mü'minlerin rehberi Kur'an'dır. En doğru olana ileten Kur'an olduğuna göre hadislere ihtiyaç yoktur.
https://twitter.com/ATAKI...tatus/1350832798681194496

güler misin, ağlar mısın durumu.
Hadis inkarcılığı tarikat holdinglerinin zoruna gider.
Holding olmuş ama en iyi müslüman biziz ayağı yapanların rantını keser.
Hadislerin tamamı doğru diyenler deve sidiği içerek savunsun bende inanıcağım söz.
Yoksa boş yapıyorsunuz.
Allah'ı inkar eden hadisleri de kabul edip dinden çıkmaya giden yoldan geri dönen kişilerin mensup olduğu gizli örgüt.
la bu sözlükte kuranı, allahı inkar eden var, hadis ne?
t: hadisleri kabul etmemecilik.
bu medeniyeti islama uydurmaya cesareti yetmeyip islamı bu medeniyete uydurmaya çalışan,islamın bu medeniyetle tabandan zıt olduğunu sindiremeyen korkak hadis inkarcıları ve tatlı su müslümanları dinden çıkar diye bişey demiyorum ama sonradan dinsiz olanların son durağı hadis inkarcılığı oluyor genelde kendinizde araştırın kafadan sallamıyorum ne de olsa yolun sonundaki şey yolcunun kaderidir....ha ama siz yine de dinde farklı bi ekol bulmuş gibi buharinin 200 sene sonra geldiğini bundan ötürü de hadislerin uydurma olduğunu papağan gibi tekrar edin
Hadislerin içine israiliyat karışmıştır. Helal haram kur'an'da bellidir. Din ile örtüşmeyen hadisler kabul edilmemelidir.
(bkz: israiliyat)
aynı raviler kuran'ı rivayet edince sorun yok ama hadisi rivayet edince inkar. bu ne yaman çelişkidir.
Bu işler çok basit işlerdir. insanın sınava tabi tutulmasının sebebi kendine akıl ve irade verilmesi. Bizi üstün kılan bu.
Aklı ve iradeyi devreden çıkarırsak hayvandan daha aşağıda bir hal alırız.
Peki akıl hadislere nasıl bakıyor.
Akıl hadislerin kesin doğru olmadığını apaçık gösteriyor.
Yani nakledilen tüm hadisler doğruda olabilir tamamı eksik veya farklıda olabilir.
Peki neden.
Basit bir kanun söyleyelim.
Söz uçar yazı kalır.
Kuranı kerim hem ezberle hem yazıyla korunmuş değişmemiştir.
Peki hadisler.
Ne yazıyla ne de ezberle korunmuştur.
Kulaktan kulağa rivayetle gelmiştir.
Destan masal aktarma gibi.
Bu aklen hiç güvenli bir metot değildir.
Güvenli kılmak için maalesef bir çok yalan ortaya atılmıştır.rüyada peygamberi görüp teyit ettirip yazmış gibi müthiş kurgusal ve büyük günah olan yalanlardan başlayıp olmayan hiç yaşamayan sahabeden aktarmaya kadar gider.
Maalesef hadis işi beğen al haline dönmüştür.
En bilinen hadisleri çoğu uçuk kaçık palavradır.
istanbulun fethi hadisi palavradır mesela.
Mesele şu değerli okuyucu ehli sünnet zamanın ruhunu anlamayıp inatla saçmalıyor.gülüp geçin. Hayat en iyi öğretmendir.
Zamanla herkes öğrenir.
Not: hadis olmasa namaz kılamazsın tayfa tam salaktır.
Hadisle yaşayan sünneti karıştırıyorsunuz.
Ben hadis kitabına bakıp namaz kılmayı öğrenen tek bir insan görmedim.
Haşr suresi 7. Ayeti (daha doğrusu ayetin sadece işine gelen kısmını) hadisler için delil diye öne sürenler,

O ayet hadisçiler için değil kuran yeter diyenler için delildir, haberiniz olsun.

Evet, ayetin son kısmında peygamber ne verirse onu alın denilmiş, ancak ayetin tamamını ve bu ayetin dahil olduğu surenin ilk 10 ayetini tam okuduğunuzda peygamberin kime ne vereceğinin Kuran'da açık seçik yazılı olduğunu görürsünüz. Demek ki bu ayete göre peygamber de bizim gibi kuran'a bakarak hareket ediyor. Kuran'da yazmayan bir şey yapmıyor. Yapıyor olsaydı Kuran'ın kendi ifadelerine göre şirke düşmüş olurdu.

Tekrar söylüyoruz, (bkz: kuran yeter).
tüm dinleri ve kitapları akıl dışı bulup inkar eden bendeniz kadar günahkar değillerdir bunu yapanlar, onlara bir odun bana iki odun. evet.

gerçi bunu sorgulamaya başladıysanız, ileride önce mezhepleri sonra da kuranı sorgulayıp dinlerden kurtulacaksınız, bu ilk adımdır ama son adıma belki 1 belki 3 belki de 10 sene sonra ulaşırsınız orası belli olmaz.
Hadisin varlığı yokluğu veya doğruluğu yanlışlığı din açısından bir hükmü yoktur.
Kur'an eksiksiz ve tam olarak indirdik diyen Allah yanlış mı, yalan mı söylüyor (haşa) ki kalkıp hadis diye saçmalıyorsunuz?
Kur'an size yeter diyen Allah yanlış mı söylüyor?

Din gayet basit.
Eline diline beline hakim ol.
Akıllı ol ve insanlara faydalı işler yap.
Kendine küfrettirme.

iyi ve ahlâklı insan olmak için kullanma kılavuzuna ihtiyaç duyacak insan beynine sahip olup; yola nasıl tüketmeyeceğim, çiçeğe böceğe hayvana insana nasıl eziyet etmeyeceğim, komşunun kafasına balkondan nasıl halı çırpmayacağım, sokağa nasıl çöp atmayacağım diye peygambere veya Ali Veli selami ne diyor diye bakacak beyne akıla sahip iseniz, bu Kur'an senin için gelmedi.
Tıpkı yolda birine araba ile çarpıp veya birinin kafasına bir şey atıp yaraladığında akli melekleri yerinde olmayan birine ceza hukuku işlemediği gibi.

Rahat ol kitaplı kâfir, ve hadis inkar ediyor diye (hangi hadis ise) insanları papa gibi aforoz etme, dinden kovma.
Din senin babanın malı değil.
Mütevâtir hadîs-i şerîfleri inkâr eden kâfir olur (ahmet mahmut ünlü).
deve sidigi içmek istemeyenlerin yaptığıdır. en doğru yoldur. gerçek yol kuran yoludur gerisi boştur.
bazı hadislerin, yapılmasını tavsiye ettiği şeydir.

En doğru kabul edilen iki hadis kitabından biri olan Müslim'de ve Hanbeli mezhebinin kurucusu ibni Hanbel'in Müsned'inde şu hadis rivayet edilerek; Peygamberin, kendi sözlerinin yazımını yasakladığı kabul edilir.

"Benden Kuran dışında hiçbir şey yazmayın. Kim benden Kuran dışında bir şey yazmışsa imha etsin." (Müslim, Sahihi Müslim,
Kitab-ı Zühd; Hanbel, Müsned, 3/12, 21, 33)

Darimi'deki hadis ise şöyledir: "Sahabe Allah'ın elçisinden sözlerini yazmak için izin istediler. Ancak onlara izin verilmedi". (Darimi, es-Sünen)

El Hatib'teki hadis şöyledir: 'Biz hadis yazarken Hz. Peygamber yanımıza geldi ve "Yazdığınız şey nedir?" dedi. "Senden işittiğimiz hadisler (sözler)" dedik. Hz. Peygamber; "Allah'ın kitabından başka kitap mı istiyorsunuz? Sizden evvelki milletler Allah'ın kitabı yanında başka kitaplar yazdıkları için yoldan çıktılar". dedi' (El Hatib, Takyid,)

Tirmizi'den de bunu öğrenebiliriz: "Allah elçisinden sözlerini yazmak için izin istedik, bize izin vermedi". (Tirmizi, es-Sünen, K. ilm)

bununla beraber dört halife kaynaklı bir hadis aktarımı da görülmemiştir. Peygamberimizin hadis yazımını yasak etme yönündeki tavrı, dört halife tarafından da devam ettirildiğini gösterir bu durum. hadis yazımı peygamberimizin ölümünden yaklaşık 200 yıl sonra ortaya çıkmıştır.
hadis kutsayıcılığı kadar tehlikeli ve yanlıştır.

islam'ın tek güvenilir kaynağı Kur'an-ı Kerim'dir. Kur'an dışında kaynak olarak kabul edilen Hadis, icma ve Kıyas gibi ilimlerin güvenilirliği fazlasıyla tartışmalıdır.

Diyanet işleri Başkanlığı başta olmak üzere Müslümanların kulak kesilebileceği islamî otoriteler, maalesef toplumun şuursuz ve tutucu olan çoğunluğundan çekindiği ve kendisini dinde hüccet sayan bazı menfaat odaklarından korktuğu için Hadis, icma ve Kıyas konularında yeterli ve gerekli eleştiriyi ortaya koyamamaktadırlar. Durum böyle olunca sokaktaki insandan sözlükteki yazara kadar, kendisine çıkış kapısı arayan yüz binlerce Mümin; kendi imkanlarıyla küçük çaplı çalışmalar yapmaktadırlar. Bu çalışmaların ilmi olup olmadığı elbette tartışmalıdır ancak çeşitli bahanelerle ümmetin kanayan yarasına merhem olamayanların aciz duruşları yanında bu küçük çaplı gayretlerin takdire şayan olduğunu söylemek isterim.

Hadislerin toptan inkar edilmesi yanlıştır. Allah Resulü'nün yalnızca bir aracı olarak kabul edilmesi ve Kur'an-ı Kerim'i iletmek dışında bir misyonunun olmadığının iddia edilmesi elbette kabul edilemez. Bununla beraber, "bu peygamberdendir" denilerek ümmetin ilim sofrasına konulan her sözün kutsanması da bir başka yanlıştır.

Müslümanların bir kesimi tarafından "yalan da olsa, peygamberime atfedilmişse ben o sözü başıma tac ederim" tarzı; ilmilikten uzak, cehaletin nifakla karıştırıldığı pek belli söylemler geliştirilmesi ise tepki gösterilmesi gerekli olan sağlıksız ve sakat bakış açılarıdır.
doğru ve mantıklı olandır.

kuran'ı değiştiremeyen islam düşmanlarının islam'a soktukları hurafelerin en büyük kaynağı hadislerdir. kuran'da aksine ayet olan pek çok konuda hadisler " yok böyledir." der.

Kuran: Dinde zorlama yoktur.
2-Bakara Suresi 256

Hadis: “Dinini değiştireni öldürün.”
Nesei 7-8/14; Buhari 12/1883

Kuran: Ben sizden erkek olsun, kadın olsun hiçbir çalışanın ürettiğini boşa çıkarmayacağım. Hepiniz birbirinizdensiniz.
3-Ali imran Suresi 195

Hadis: “Kadınlar arasında iyi kadın, yüz tane karga arasında alaca bir karga gibidir.”
Buhari 9/1391

şimdi biz allah'ın sözlerini bırakıp kimin uydurduğu bile belli olmayan saçma sözlere mi inanacağız ?

kuran akla ve bilime uygunken hadisler evlere şenliktir. yok efendim " kertenkeleyi bir vuruşta öldürürsen 100 sevap, iki vuruşta öldürürsen 75 sevap." gibi ipe sapa gelmez; islam'ı gayri müslimlerin gözünde gülünç hale getiren binlerce hadis vardır.

http://www.kurandakidin.c...-hadis-kuran-celiskileri/

lütfen eksilemeden önce ekteki yazıyı sonuna kadar okuyun.

http://www.kurandakidin.c...in-hadislere-karsi-tavri/
Hazreti Rasulullah ile Kur'an-ı Kerim'im ruhu, aslı, özü birdir. bu yüzden Hazreti Rasulullah'ın sözleri Kur'an'ın ruhuna aykırı düşemez.

insanın ruhu da Kur'an-ı Kerim ve Hazreti Rasulullah'ın ruhundan ayrı değildir. Kendi ruhuna dönen kişi Kur'an ve Muhammed a.s.'ın sözünü berrak bir şekilde birbirini destekler görür. Diyelim ki bir hadis sahih olmasın o kişi bunu hemen ruhundan anlar.
Sana Kitabı indiren O'dur. O'ndan, Kitabın anası (temeli) olan bir kısım ayetler muhkem'dir; diğerleri ise müteşabihtir. Kalplerinde bir kayma olanlar, fitne çıkarmak ve olmadık yorumlarını yapmak için ondan müteşabih olanına uyarlar. Oysa onun tevilini Allah'tan başkası bilmez. ilimde derinleşenler ise: "Biz ona inandık, tümü Rabbimizin katındandır" derler. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez. (AL-i iMRAN SURESi / 7)
'Eğer dinlemiş olsaydık ya da akıl etmiş olsaydık, şu çılgınca yanan ateşin halkı arasında olmayacaktık.'(MÜLK SURESi / 10)

akıl etmek derken ne kastediyor acaba kur'an?
'duyduğunuz söz doğru ise ben söylememiş olsam bile itaat ediniz, duyduğunuz söz yanlış ise ben söylemiş olsam bile itaat etmeyiniz' diyen bir peygamberin şefaatine nail olmaları dileğimdir.
merak uyandırıcıdır.

'andolsun, allah, mü'minlere kendi içlerinden; onlara âyetlerini okuyan, onları arıtıp tertemiz yapan, onlara kitab ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur. oysa onlar, daha önce apaçık bir sapıklık içinde idiler.' (3/164)
sağlıklı değildir her zaman.
namazın nasıl kılındığını kur'an'ın hangi suresinden, hangi ayetinden öğrenmişler merak etmekteyim.