bugün

"baba napıyosun iyimisin"
"yaptığım yok oturuyom sen napıon"
teşekkürler turkcell, herkes bir gece daha kaynaştı.
elektiriğe zam yapsalarda biz aramızdaki elektiriği kaybetmeyelim kızlar.
iki insanın iyi geçinmesi hiç kusurusuz olmalarıyla ilgili değil, birbirlerinin kusurlarını hoş görmeleriyle sağlanır.

(bkz: toqueville)
iyi ki varsın.
esir olacağım yer kalbin ise;
özgürlüğün canı cehenneme...
"armut deyip geçmeyin, onun ilk hecesi çoğu kişide yoktur!" - necip fazıl kısakürek
duman ne düşünür ateşinden ayrılırken.. özlem mi? özgürlük mü?
"kütüphaneyle metroya gideceğiz".
soğuktan donan bünyenin sarf ettiği cümle.
buralar ergen,
eylem ile eğlen.
"ekinler baş vermeden kör buzağı topallamazmış"
vazgeçtiğin anda vazgeçilmez olursun.
--spoiler--
bir süre sonra,
bir eli tutmakla bir ruhu zincirlemek arasındaki
ince farkı öğrenirsin...

ve aşkın yaşlanmak,
birlikte olmanın da güvende olmak
anlamına gelmediğini öğrenirsin...

ve yenilgileri
başın dik ve gözlerin açık karşılamaya başlarsın,
bir çocuğun üzüntüsü ile değil, bir yetişkinin
zerafeti ile...

ve herşeyi bugünü düşünerek yapmayı da öğrenirsin
çünkü yarın ile ilgili herşey belirsizdir...

bir süre sonra güneş ışığının yakıcı olduğunu öğrenirsin
eğer fazla maruz kalırsan...

bu yüzden,
başka birisinin sana çiçek getirmesini beklemeden
kendi bahçeni yap ve kendi ruhunu kendin süsle...

ve göreceksin ki dayanıklısın...
ve kuvvetlisin,
ve değerlisin...
--spoiler--
sen şimdi elmayı seviyorsun diye....
Sen seni bil, sen seni, sen seni bilmezsen, öğretiler sana seni.
benim şu an burda bulunmam sizin için bir avantaj benden faydalanabilirsiniz.
not: yeni gelen patronum
Bazen "ben de terk edip gidebilsem keşke" diyorum
içimde bir 'istanbul' var ondan vazgeçemiyorum...
Aşkta, Dört ' T' kuralını sakın yabana atma..!! Taparsan TepiLirsin,Tepersen TapıLırsın...!!!
otu çek köküne bak.
susmak ne güzeldir; muhatap arifse edep, âşıksa ifade, ahmaksa cevap...
hak verilmez alınır.
söylesem tesiri yok, sussam gönlüm razı değil.
Umut, hic bitmeyen bahar mevsimidir. Icinde kar da yagar, firtina da kopar ama cicekler hep acmaya devam eder...
Azgın nehirler girer, bizi ayıran ve birbirimize yabancılaştıran duvarlar bitiverir önümüzde ve bir araya gelmek istesek de artık yapamayız.ama o küçücük köprüyü düşündüğünde sözcüklere sığmayacak kadar büyüyüverir gözünde; yutkunur ve şaşar kalırsın.
Delikli boncuk yerde durmaz, biri alır boynuna takar!