bugün
- icardi190533
- bir galatasaraylının kulağına fred diye fısıldamak11
- fenerbahçe büyüklüğü11
- akp'nin fenerbahçe ve beşiktaş düşmanlığı14
- bir şarkı sözü der ki12
- ankarayı öven tip14
- rusların en iyi olduğu şeyler22
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi19
- bugün üike olarak resmi yastayız8
- sokak hayvanları uyutulacak19
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz17
- arkadaşlar damatlık bakıyorum da sizce bu nasıl18
- icardi1905'i silip atmak20
- afganistan yardımlaşma derneği başkanı15
- akpnin hala bedava kek vaadini tutmaması13
- spor salonuna gitsem erkekler popoma bakar mı15
- sevgilinin kız arkadaş lobisi10
- escort ile evlenmek11
- şişmanlar ölünce nereye gider9
- ellerim bos gonlum hos12
- kitap okumanın zararlı ve gereksiz olması12
- karınızla gratise gider misiniz10
- kilo almak için bik bikle evlenmek11
- alex de souza vs fred10
- cumhrbaşkanm sizi dünya yenemedi ben nasıl yeneyim15
- cehennemde türkçe konuşulur8
- 19 mayıs 2024 fenerbahçenin bütün oyunları bozması16
- iran'ın depremde yas ilan etmemesi9
- dondurma yalarken erkeklerin sürekli bakması8
- jayden oosterwolde11
- fenerbahçe'nin attığı golde faul olması17
- karınız olsa döver misiniz9
- anın görüntüsü11
- fenerbahçe15
- yeşil gözlü erkek olmak10
- hani u19 gelecekti ühühühühühühü10
- fulya öztürk9
- iran cumhurbaşkanının helikopter kazası43
- maldivlere gitmek varken eminönü nde takılan martı10
- dursun özbek19
- yazarların bugün içtiği sigara sayısı12
- galatasaray11
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı103
- izmir sıcağı9
- fethullah gülen şu an ne yapıyordur17
- karıya kıza doymuş erkek8
- mert hakan yandaş31
- ibrahim reisi13
- siz türkler şerefsizsiniz müslüman değilsiniz13
- erecto'nun trafik kazası geçirmesi13
Siz hayatınızın hangi aşamasındasınız? Zorlukların üstesinden gelip kendini kendine ıspatlayanlardan mı, yoksa bir hezeyan karmaşası içinde yaşayanlardan mı? Unutmayın! Günler Geçiyor Öyle..! Yılların, günlerin, saatlerin hatta dakikaların ne zaman gelip geçtiğinin bilincinde olamayan, günleri öylesine geçen bizler.
izmir'de ki Tülay hanım beş çayını nerede yudumlayacağını düşünürken, Van'da deprem felaketinden yaralı kurtulan Ayşe teyze düne kadar Hacı olma hayali kuruyordu, bugün ise başını sokacak bir yuva arayışında. Tülay'ın da Ayşe'nin de günleri geçiyor öyle.
Geç kalan insanlardan söz ediyoruz, hani şu vapuru kaçıran insanlar varya, işte onlar.. Arkalarına dönüp baktıklarında dikili bir çınarı olmadığını gören insanlar, olmadığını görüp boğazı patlayasıncaya kadar hayata bağıran insanlar. Hani şu üç günlük dünyaya malup olan insanlar.
Onlar değil mi köşe bucak kaçıp sessizce, adeta suçluymuşcasına hüngür hüngür ağlayan. Onlar değil mi bu yalan hayatı anlamaya çalışanlar. Belki bir çınar dikememişlerdir ama en az yaşlı bir çınar kadar heybetlilerdir. Tüm zorluklara rağmen sevdiklerinin gölgesi olmayı başarmışlardır. Ulubatlı Hasan gibi göğüs germişlerdir hayatın oklarına. Günü gelmiş kocamaya başlamışlardır, yaşlı bir kurt olup çakalların maşası olmuşlardır. Bir ömüre sığdırmışlardır gerçekleştiremedikleri bir avuç hayali.. Bir ömüre sığdıramamışlardır kuru bir tebessümü. Birileri çok görmüştür bunu onlara.
Onlardan söz ediyoruz, ezilenlerden, doğduğu günden itibaren sorumluluk semerini üzerine alanlardan. Hani şu avuçları su toplayan, parmakları törpüleşen, yarını değil bugünü düşünen insanlar. Gün yüzü düşünemez olanlar.
Çıkışları yoktur, geriye dönemez, gerçekleri değiştiremezler. Elleri kolları bağlanmıştır, kıpırdayamazlar. Onları köşe bucak sarmalayıp sıkıştıran bir karabasan değil, gözü dönmüş hayatın bir cilvesidir. Belki seslerini çıkartamazlar ama, semerleri sırtlarında heybetli, yılmamış, çalışıp çabalamış ekmeğini taştan çıkarmışacasına kendilerine gururludurlar. Zaten başka gurur duyanlarıda yoktur, olmamıştır.
Doğduklarında her birinin bir kucak dolusu hayali vardı. Herkes gibi onlarda tatlı bela koşuşturuyordu, birşeyler elde etmeye çabalıyordu. Sonra birileri gelmiş çekmiş kenara, almışlar kucak dolusu hayallerini. Gün gelmiş o kucak dolusu hayaller, avuçlara sığar olmuş, gün gelmiş o avuç dolu hayaller parmaklarla tutulur olmuş.
Hayaller büyür zorluklar büyür, hayaller her zaman büyümeye devam eder. Ve sonra gün gelir, hayaller küçülür, zorluklar büyümeye devam eder.
(bkz: Fatih DEDECAN) - http://www.fatihdedecan.com
izmir'de ki Tülay hanım beş çayını nerede yudumlayacağını düşünürken, Van'da deprem felaketinden yaralı kurtulan Ayşe teyze düne kadar Hacı olma hayali kuruyordu, bugün ise başını sokacak bir yuva arayışında. Tülay'ın da Ayşe'nin de günleri geçiyor öyle.
Geç kalan insanlardan söz ediyoruz, hani şu vapuru kaçıran insanlar varya, işte onlar.. Arkalarına dönüp baktıklarında dikili bir çınarı olmadığını gören insanlar, olmadığını görüp boğazı patlayasıncaya kadar hayata bağıran insanlar. Hani şu üç günlük dünyaya malup olan insanlar.
Onlar değil mi köşe bucak kaçıp sessizce, adeta suçluymuşcasına hüngür hüngür ağlayan. Onlar değil mi bu yalan hayatı anlamaya çalışanlar. Belki bir çınar dikememişlerdir ama en az yaşlı bir çınar kadar heybetlilerdir. Tüm zorluklara rağmen sevdiklerinin gölgesi olmayı başarmışlardır. Ulubatlı Hasan gibi göğüs germişlerdir hayatın oklarına. Günü gelmiş kocamaya başlamışlardır, yaşlı bir kurt olup çakalların maşası olmuşlardır. Bir ömüre sığdırmışlardır gerçekleştiremedikleri bir avuç hayali.. Bir ömüre sığdıramamışlardır kuru bir tebessümü. Birileri çok görmüştür bunu onlara.
Onlardan söz ediyoruz, ezilenlerden, doğduğu günden itibaren sorumluluk semerini üzerine alanlardan. Hani şu avuçları su toplayan, parmakları törpüleşen, yarını değil bugünü düşünen insanlar. Gün yüzü düşünemez olanlar.
Çıkışları yoktur, geriye dönemez, gerçekleri değiştiremezler. Elleri kolları bağlanmıştır, kıpırdayamazlar. Onları köşe bucak sarmalayıp sıkıştıran bir karabasan değil, gözü dönmüş hayatın bir cilvesidir. Belki seslerini çıkartamazlar ama, semerleri sırtlarında heybetli, yılmamış, çalışıp çabalamış ekmeğini taştan çıkarmışacasına kendilerine gururludurlar. Zaten başka gurur duyanlarıda yoktur, olmamıştır.
Doğduklarında her birinin bir kucak dolusu hayali vardı. Herkes gibi onlarda tatlı bela koşuşturuyordu, birşeyler elde etmeye çabalıyordu. Sonra birileri gelmiş çekmiş kenara, almışlar kucak dolusu hayallerini. Gün gelmiş o kucak dolusu hayaller, avuçlara sığar olmuş, gün gelmiş o avuç dolu hayaller parmaklarla tutulur olmuş.
Hayaller büyür zorluklar büyür, hayaller her zaman büyümeye devam eder. Ve sonra gün gelir, hayaller küçülür, zorluklar büyümeye devam eder.
(bkz: Fatih DEDECAN) - http://www.fatihdedecan.com
izmirdeki tülay hanım beş çayını nerede yudumlayıcığını düşünürken, ölümüne yardıran asgari ücretli çalışanların iflahı sikilirde kimsenin umrunda olmaz. günler geçiyor elbet, kimimizi delipte geçiyor mesele burda.
dümenini kurtaranın ihya olduğu bu hayatta günlerin nasıl geçtiğinin çok da önemi yok. nasıl olsa benciliz, benciyiz artık. herkesin sadece ''ben'' dediği bir toplumda bu tipteki yazılar karşılık bulamaz kanımca.
(bkz: biz olamadığımız sürece yenilmeye mahkumuz)
dümenini kurtaranın ihya olduğu bu hayatta günlerin nasıl geçtiğinin çok da önemi yok. nasıl olsa benciliz, benciyiz artık. herkesin sadece ''ben'' dediği bir toplumda bu tipteki yazılar karşılık bulamaz kanımca.
(bkz: biz olamadığımız sürece yenilmeye mahkumuz)
güncel Önemli Başlıklar