bugün

Akıcı bir anlatıma sahip Cengiz Aytmatov romanı. Mutlaka okunması gerekir.
başıma bir iş gelmeyecekse beğenmediğim kitap. cengiz aytmatov keşke bu güzel hikayeyi araya serpiştirdiği bilim- kurguyla mahvetmeseymiş. gerçi roman sovyet rejiminin sansürüne uğramış ama ne bileyim yazık olmuş.
ergenken okuduğum için olabilir, pek de abartılacak bir şey göremediğim roman. ulan bunlara kalsa yazılmış tüm kitaplar harika. seviyeleri, çapları o kadar düşük ki her şey onlara muhteşem geliyor.
bir diğer çevirisi "gün uzar yüzyıl olur" olan kitap adı. bu çeviri bana daha edebi geliyor.
Bu hikayenin yeri bende öyle büyük öyle büyük ki bazı günlerin hayatımıza nasıl asra bedel olduğunu muhteşem bir şekilde görmemize vesile olmuştur. Okudukça içine çeken hikayesi ve derinden gelen, sizi kaplayan bir hüznü vardır.

"Diyelim ki buradan gittin. Gitmekle kendinden kaçıp kurtulacağını mı sanıyorsun? Hayır Yedigey, kaçmakla kurtulamazsın. Yiğitlik kaçmakta değildir. Eğer yiğit isen, bildiğim Yedigey isen, burada kalıp üstesinden gelmelisin o meselenin. Herkes gidebilir, herkes kacabilir ama, herkes kendine hakim olamaz, herkes kendine karsi zafer kazanamaz."
Aslında bahsedilmemiş ya da araştırma konusu olmamış bir ütopya içerir. Ünlü ütopyalardan, distopyalardan aşağı kalır yanı yoktur. Okuyalı uzun bir zaman oldu; ancak kozmonotların bulmuş olduğu o gezegeni ve gezendeki her türlü sistemi anlatışı, Aytmatov'un hayalindeki devlet idealini ortaya koyar.
insanı sarı özek bozkırlarına, aral gölüne ve tren istasyonlarına götüren bir cengiz aytmatov eseridir. karakterleri insanı hem hüzünlendiren hem de neşelendiren bir yapıya sahiptir. yazarın stalin dönemindeki paranoyayı gözler önüne sermesi, ondan sonraki başkanların biraz daha az paranoya sergilediğini, insanların haklarını aramaya çalıştığını göstermesi gibi olaylar bu kitabın muhteşem bir eser ve harika bir eleştri olduğunu görüyoruz.

okumanızı tavsiye ediyorum. esenliklerle kalın efenim.
Bir Cengiz aytmatov kitabıdır. kuşaklar arası çatışma yoğundur. Mankurtlaşma konusu üzerine yoğunlaşan kitap 2.dünya savaşı sonrasu bir tren istasyonunda sığınan yedigeyin hikayesini anlatır.
"Böyle yaşamak neye yarar, ne gereği var?"
Asıl mesele de bu işte. Zaman ne kadar geçerse geçsin, bazı konularda hiçbir şeyi değiştirmez. Elinden malını mülkünü, varını yoğunu alsalar, bundan ölmezsin. Bunları yine edinebilirsin.

Ama senin ruhunu öldürürlerse, işte buna çare yoktur...
Birçok insanın övgüsüne mazhar olan bir Cengiz Aytmatov klasiği olsa da beni pek içine çekememiş olan roman. Üniversite sonda birkaç defa başladım bir türlü sonunu getiremedim efendim. Geçen sene köpeğim bulmuş ve afiyetle parçalayıp yemiş. Anlaşılan o, bu kitabı çok sevmiş.* Bir gün yeniden kendisine şans verebilirim belki, evet.
Ünlü Kırgız Türk'ü yazar (bkz: Cengiz Aytmatov)un müthiş eserlerinden birisidir. "Gün olur asra bedel" adlı kitap, Aytmatov'un şaheserlerinden birisidir. Bu kitapta sözde sosyalist özde kapitalist Sovyetler Birliği'nin zulmünün bütün dünyaya anlatılış şeklidir. Kitapta "kendi özgeçmişine yabancılaşmak" anlamına gelen mankurtlaşmak deyimi kullanılır.
görsel