bugün

çok çok başarılı bir çocuk romanı yazarı.
çocukken tanışma fırsatı bulduğum, şimdilerde yüzünü hatırlamadım gerçek bir çocuk romanı yazarı. *
Bir Tv kanalına verdiği söyleşide ilginç itiraflarda bulunmuş sevdiğim bir yazardır. "Bana diyorlar ki şimdi boşanmak moda,sen neden eşinden boşanmıyorsun, bunca yıl sonra insan moda diye eşinden boşanır mı?" (doğum yılı:1935)
"Eğer roman yazıyorken eşim eve girecek olursa, kapıdan girdiği anda daktilomun başından ayrılır, onunla ilgilenirim."
Bu sözleri, yazarın aile kurumuna verdiği önemi fazlasıyla anlatıyor.
Sırasıyla Dünya Çocukların Olsa (18 kere okudum, ilk okumam 12 yaşında), Akıllı Pireler (3 kere okudum, ilk okumam 13 yaşında), Ölümsüz Ece (2 kere okudum, ilk okumam 13 yaşında), Işın Çağı Çocukları (2 kere okudum, ilk okumam 14 yaşında) ve Mo'nun Gizemi (2 kere okudum, ilk okumam 22 yaşında) kitaplarını okuduğum, kendisine atılan mailleri asla cevapsız bırakmayan, Türkiye'de değil de ABD'de yaşıyor olsa ve sürekli bilim-kurgu yazsa Dan Brown'ı "markete gönderecek" kapasiteye sahip olan fakat yurdumuzda hakettiği değerin %1'ini bile göremeyen, yazarlığından önce insanlığı ile ön plana çıkan müthiş kişidir.
1935 kütahya emet doğumlu genelde çocuk kitapları yazan yazar.
yazdığı kitaplardan bazıları: dört kardeştiler, uçurtma, neşeli boyacı, yeşil kiraz.
kitaplarıyla büyüdüğüm, her kitabını bir kez daha okumak istediğim, şeker tadında yazan değerli bir yazarımızdır kendisi.
Hikayelerinde hayvanları çok kullanan yazardır.

Şimdi olsa yine okurum.
çocukluğumun yazar ve şairidir. şimdiki görüşüme göre kadınlar şiir yazmaktan pek anlamaz diyebilirim, fakat bu hanımefendi benim sanat zevkime, sanat zekama ve sanat anlayışına çok katkıda bulundu. ilkokul kitaplarımızda şiirleri vardı yada tek bir şiirini de görmüş olabilirim zor anımsıyorum ama öykülerini hatırlıyorum bir kaç tane görmüştüm çünkü. şuan 80 yaşındadır 70 in üzerinde basılmış eseri vardır.
ben ilkokula giderken kitap okuyan insanlara çok imrenirdim. büyük ve güçlü insanlar kitaplar sayesinde güçlenmiş gibime gelirdi hep. büyüdüm bu hiç değişmedi. insanlar hep gelişimi kitaplarda buldu. gerek din gerek bilim her şey için geçerli kanımca.

neyse ben kitap falan arıyorum işte ama anlamıyorum çoğu romanı falan. yabancı kelimeler çok kafa basmıyor.(hayır bide bunlar çocuk romanları hep.)

sonra bir gün okulun kütüphanesinde mo'nun gizemini gördüm. üstünde gülten dayıoğlu yazıyor. dedim okuyayım lan ne olacak. kitabı aldım bir başlamışım okumaya o gün bitirdim o kitabı. sonrasında gülten dayıoğlu'nun tüm kitaplarını okudum.

midos kartalının gözleri, dünya çocukların olsa, inanılmazdı. her gece yatarken daha mutlu bir şekilde yatıyordum artık. çünkü çok eğleniyordum. sanki benim bi dünyam daha var orda tiyatro izliyordum.

mo'nun gizemi 2 otran çıktı sonra ortaokuldayım o zaman. 1.basımı şu an yanımda duruyor. onu aldım okudum. girişini ve bitişini hiç unutmamışım ...

!tıp,!tıp,!tıp
bebek, bebek, bebek
badem, badem, badem
ceset, ceset, ceset

sonrası liseye geçtik unuttuk mo'yu, otranı, defneyi, burç'u. 4 sene kitap okudum tabi ama genç edebiyatı deniyor galiba.(sayısalım olm ben.)

geçenlerde kitapçıda mo'nun gizemi 3 ikizler diye bir kitap belirdi karşıma. köşeye sinmiş bana bakıyor. dedim ülkeye bu kitaplar okutulmuş olsa insanlarımız gayet hayal gücü yüksek, kritik kararlar verebilen bireyler olurdu diyorum. tabi başkalarını bilemem ama ben şahsen böyle düşünüyorum. neyse kitabı not aldım en kısa zamanda alıp okuyacağım.

kısaca insanlar genci, yaşlısı çoğu kişi bu ülkede sürekli sınava giriyor. salak gibi çalışıyorlar. üstünüze alının çünkü bende çalıştım ve çalışmaya devam ediyorum. bazen kendimi bu türkiye gerçekliğine o kadar kaptırıyorum ki diyorum 'öldüm ben bittim, ne olucak şimdi' sonra aklıma çok farklı şeyler geliyor, bugün çocuk kitapları geldi mesela. bana kendimi özel hissettirdi.

eğer gülten dayıoğlunun yolu buralara düşer ve bu yazıyı okursa kendisine çok teşekkür ediyorum. ilkokulda arkadaşları tarafından şişko patates diye dalga geçilen, sevdiği kızlara açılmaya hakkı bile olmayan bir çocuğu az çok da olsa mutlu ettiği için.

tek istediğim bu ülkenin bir gün genç nesillerine değer veren bir ülke olması. rekabet duygusunun mümkün olduğunca gençlerden uzak tutulması. okulların ahır, hocaların bakıcı, gençlerinde yarış atı olmadığı bir ülke istiyorum. çok mu şey istiyorum tabi ki çok değil gayet mümkün mertebe olabilecek şeyler bunlar.

kısaca teşekkürler gülten dayıoğlu.
Tuna’dan Uçan Kuş (1992) ve Gökyüzündeki Mor Bulutlar(1999) romanlarını ve gelincik dizisi diye adlandırılan Uçan Motor (1965), Leylek Karda Kaldı (1979), Şenlik Günü (1983), Kır Gezisi (1983), Azat Kuşu (1984), Deli Bey (1984), Kumluktaki Yavru Martı (1984), Sıcak Ekmek (1984), Uçurtma (1984), Neşeli Boyacı (1988), Küskün Ayıcık (1989) ve Yaşanmış Hayvan Öyküleri I-II (1991) hikayelerini okuduğum yazar. özellikle hikayelerinin ismiyle müsemma kapak resimleri ve açık uçlu bitmeleriyle zihnimde yer etmiştir.
Yada 'nin gizil gücü ile tanıştığım yazar. Hitabı ve betimlemesi ile aklımda kalmış.
Çocukken çok sevdiğim ve okuduğum yazar.
duygulandırdın piç.
"Akıllı pireler" kitabını en az 3 kere okumuşluğum olan yazar.
Kitap okumayı sevdiren güzel yazar. Cidden bir duygulandım bak şimdi.
Fadişi bana zorla okutan öğretmenim vardı bana hitap etmeyen yazar.
izmirde okulumuza gelmişti uğur böceği bulup hediye etmiştim.
ilkokulda çantamızın içinde ders kitaplarının yanına en çok yakışan, çok sevdiğim okuma saati yazarımdı.
oha lan ismini en son ilkokul da duymuştum. ne günlerdi be. duygulandım.
Sekizinci renk vardı, ela'nın çocukluğu, ergenliği hırsları, aşkları. Üslubuyla, diliyle okuturken verdiği öğütleriyle her çocuğun hayatından geçmiştir, şimdiki cocuklar okur mu eder mi bilmem ama çocuk kitaplarının diva yazarıdır.
14 yaşımdayken okuyup çok beğendiğim bir kitabı vardır:Mo'nun Gizemi
Bir de sekizinci sınıftayken bir türkçe öğretmenimiz vardı, bütün sınıfa yeşil kirazı okutup sınav yapmıştı.
en son yoksa sen misin? adında bir kitap çıkaran, çocukluk anılarımızda yer etmiş hanım yazar.
Kitaplarına küçükken bayılırdım ve hala da hayal gücüne ve kurgu yeteneğine hayranım ama büyüdükçe farkettim ki hep aynı tema üzerinde durmuş; sevgi, insanların kardeşliği, dünya barışını sağlama çabası vb. Ve aslında konular da benzerlik içermekte. "Ölümsüz ece, dünya çocukların olsa, ganga, midos kartalının gözleri" kitaplarını merak edip okursanız kurgunun da önemli ölçüde aynı olduğunu görürsünüz. Yine de çocukların böyle yazarlara ihtiyacı var, ne kadar kitap bıraksa arkasında o kadar yararlı olacaktır.
Tek okuduğum Kitabı Orta okul da Mo'nun gizemidir. Çocuk kitapları yazar.
Memleketi olan emet'te adını taşıyan halk kütüphanesi; kütahya'da ise çocuk kütüphanesi bulunmaktadır.