bugün

+ hocam müdür benden bizim sınıfın disiplin dosyasını istedi.
- başkan seni de disipline veriyürüüm.
Bülent Tahiroğludersi anlatmaktadır. Bu arada anfide çevirilen gazete sesleri duyulmaktadır. Hoca cebinden bozuk para çıkartır ve gazete okuyan çocuğa seslenir:

-Oğlum al şu parayı da git kuşe kağıda basılı bir dergi falan al, hışırtından dersi dinleyen 3-5 kişi de bir bok anlamıyor!
Teneffüste bayan edb hocası ile sohbet edilmektedir.

-Sen bu konu hakkında ne düşünüyorsun sog?
-bilmiyorum hocam aslında biraz kararsızım.
-bence düşünmen gerekir.
-siktiredin hocam ya.
-hönk??!!?
ders sosyolojidir.

öğretmen: gençler, toplumsal grup olabilmek için en az iki kişi olması gerekir fakat bu yeterli değil bunların ortak bir amaç doğrultusunda bir araya gelmiş ve etkileşim içerisinde olması gerekir.

öğrenci(en yavvvşak denenlerden): hocam benim annem babam şimdi grup mu? hani ortak bi amaçları var ve sürekli etkileşiyorlar. ahahahahaha (tüm sınıf)

öğretmen: evet yavrum, maalesef gruptur. keşke etkileşmeselerdi de seni başımıza bela etmeselerdi ama işte gruptur.

(sessizlik)
Fizik dersidir ve hoca alan seçmelerinde öğrencilere yardimci olmak ister. Sözel bir öğrenci laf olsun diye hocaya ben sayısal okuyacağım der. Hoca: Tabi bizim de öğrencilerimiz var üst siniflarda adam sayısal in s sinden anlamaz "hocam ben sayisal okuyacağım" diye dolaşır. Tabi hoca olarak saygı duymak durumundayız. Öğrenci hayatına sifonu çekmiş, bize de saygı duruşunda izlemek düşer...
BiRGÜN ÖĞRETMEN SINIFA GiRER VE ÖĞRENCiLERiN SOLUKSUZ DERS ÇALIŞTIĞINI GÖRÜR.
- BU NE TERBiYESiZLiK? NE HADDiNiZE DERS ÇALIŞMAK. DER VE 8 ÖĞRENCi SEÇER 1 TANESi YASTIK OLUR VE BAŞLARLAR UZUN EŞŞEK OYNAMAYA.
BAYAN ÖĞRETMENiN BU TAVRI DiĞER KIZ ÖĞRENiLERE ÖRNEK OLUR VE TÜM SINIF BiRBiRiNE ATLAMAYA BAŞLAR. O SIRADA HADEME, REHBERLiK HOCASI, MÜDÜR YARDIMCISI 2ŞER 3ER DAKiKA iLE SINIFA GiRERLER NE OLDUĞUNU ANLAMADAN BiRDEN KENDiLERiNi 35 KiŞiLiK SINIFIN ATINDA BULURLAR.
DERKEN MÜDÜR, MÜFETTiŞ, MÜSTEŞAR YARDIMCISI, MÜSTEŞAR, BAKAN YARDIMCISI, MiLLi EĞiTiM BAKANI DERKEN SINIFTA FARKLI BiR ATMOSFER OLUŞMAKTADIR.

NEYSE FAZLA UZADI NE DiYORDUK.... HE DiYALOG....
+Çocuklar kaç dakika kaldı?
-saniyeler var hocam! (10 dakika var)
+tamam öyleyse dersi bitirelim.

bir süre sonra...

+ulan kandırdınız beni, saniyeler var dediniz iki saattir bekliyoruz!
-hocam saniyeler derken 600 saniyeden bahsetmiştik.
- hocam "honey" ne demek ?
+ tatlım.
- sağolun hocam sizde benim için öylesiniz.
+ kıhhh
sınıf: kahkaha
--
yaşanmış olaydır. gerçekte daha komiktir. anlatınca hiç kimse gülmüyor orası ayrı.
bazen gülmek için yaşamak gerek. anlatılınca tam o etki verilmiyor karşı tarafa.
neyse tanımın içine ettim.
1. yeni resim hocası derse girer ve adet üzere herkesle tanışır. sıra abdullah adlı öğrencidedir.
+evet, kendini tanıt.
-adım abdullah ama başında s yok.
- e zaten yok.
+ben de onu diyorum hocam yok işte.
-oğlum yoksa yoktur derdin ne senin.
-hocam çok yalnızım ben.

sınıf tabi kahkahayla yıkılırken hoca nasıl bir yere düştüğünü anlamıştır.

2. bu da benim başıma geldi. kenan adlı öğrenci soruya yanlış cevap veren abdullah ile dalga geçti.

abdullah: hocam?
ben:efendim.
-hocam tıp dilinde bunun yaptığına psikolojik depresyon deniyor ama biz halk arasında orospu çocukluğu diyoruz.

ben kaç yıl oldu unutmam. öğretmen arkadaşlarım hala anlattırır bana.
tahtaya yazı yazan öğretmene:

-hocam bileğinizdeki dövemenin anlamı ne?
+sanane oğlum? seni öğretmenin bacaklarına bakmaktan disipline veririm bak.
-hocam valla çok merak ettim, cok değişik bişiy, illuminatiye falan benziyo.(ahahahaha)
+evet çocuğum, biz gizli bir örgütüz. bir araya geldiğimizde felsefe dersinde sorun çıkaran öğrencileri kesip yiyoruz.
-valla yiyiiiin beni hoooocaaaaaammmm!
+gerizekalı.
- Hocam bu konuyu hazırlarken aynı kitaptaki gibi alt başlıklarına tek tek ayıralım mı?
+ Yani şimdi çok karışık olmasın tabi.
- Peki ayırmasak problem olur mu?
+Ben kendimi mantı yerken birden baklavayla karşılaşırsam hiç hoş olmaz diye düşünüyorum.
- Hocam sonuçta hepsi mideye gitmiyor mu. *
+berkecan hadi bize hayvan taklidi yap
-yeleğinizi verin yapıyım hocam.
ders felsefedir:

+oğlum senin performans ödevin sensualizm. onu araştırıp sunacaksın.
-o neyyy hocam ya?
+sensualizm yanı duyumculuk. o şekilde de araştırabilirsin.
-süper hocam benim babam da kuyumcu zaten.
+kuyumculuk değil lan, duyumculuk duyum duyum... * * *
öğretmen: canım adın neydi senin?
öğrenci 1: sevde hocam.
öğretmen: aaaa. benim annemin adı. geçtin sen çoooocuğum, dersi ciddiye almana gerek yok.
öğrenci 2: hocam yıldız diye de bi tanıdığınız yok mu?
öğretmen: var var, olmaz mı. yıldız da babamın adı.
hoca sınıfa çözmesi için bir muhasebe sorusu verir.

öğrenci: hocam benim bitti.
hoca: arkadaşınıza tuvalet kağıdı verin.
öğrenci : hocam sınıf soğuk üşüyoruz.
hoca yaklaşır ve : üşüdüysen arkana kalın bişeyler vereyim.
anlattıklarını değil anlatmadıklarını sorma hastalığına yakalanan hoca tipi:

öğretmen: soruyu bu tahtaya yazdığım formülle çözerseniz kalırsınız.
öğrenci(ben): ne ile çözeceğiz öyleyse ?
öğretmen: onu siz bulacaksınız.
lisede tarih hocamız vardı, ismi ömer'di, bize kendi tarih hocasını anlatırken şöyle bir şey söyledi;
hoca: lisede bir tarih hocamız vardı ismi baki idi ve torosu vardı biz ona kısaca tosbaki derdik,
ben: bizim de bir tarih hocamız var ismi ömer, arabası focus ama biz ona kısaca fokömer diyoruz.
birden bir sessizlik ve hoca dahil herkes bastı kahkahayı.
x,y çeşitli (hakikaten çok çeşitli) öğrencilerdir.

öğretmen: materyalistlere göre ruh varsa bile madde cinsinden bir şeydir.
x: çok saçma hocam.
y: saçmaymış. açıkla madem ruhu.
x: varlığı canlı yapan şey.
y: senin canlı olmanı sağlayan ruh mu yani?
x: evet.
öğretmen: sence nedir?
y: besinlerdir hocam. başka bi açıklaması yok.
x: besinlermiş. bilgisayarın kasasına sok bakalım tavuk döneri çalışacak mı?
y:... (mala bağlamış bakış)

x: ahahahaha. kalırsın öyle.
öğretmen: (içses: ruh, madde, besin, pc kasası, tavuk döner, error. sizin tartıştığınız tartışacağınız varlığın ben derdini ızdırabını...) tamam burda bırakın artık.
x: siz bile cevap veremediniz hocam. ahahahah.
öğretmen: kesinlikle çocuğum. hadi sen git kantinden kendine tavuk döner al yanına da içecek bi şey söyle.
Kimya hocası: metal çeşitlerini say.
Öğrenci: black metal, nu metal, alternatif metal, ağır metal, Heavy metal, death metal...
-hocam sinavi kolay mi sordunuz?
+kime göre?
-bize göre hocam yaaaaaa.
+eeee ona siz karar verirsiniz.
-peki size gore.
+bana gore kolay.5 yil okudum sonucta.
-ufffff hocam. peki size gore bize gore nasil?
+defol git lan burdan.
küfürlere dayanamayan öğretmen ile öğrencisi arasında gecen dialogtur. Okulda tek bir dişi öğrenci bulunmamaktadır. Nedense sürekli aq kelimesi ile başlayıp cümlelere, aq oglum ile noktalanmaktadır.

- oglum öncelikte arkadasında o bahsettigin organdan yok. Olsaydı bile türkiye'de erkeklerin %50'sinin iktidarsız, kalan %50'sinin de erken boşalma sorunu yasandıgı düsünülürse sen o calısabilen yaklasık %25 olabilecek misin? Bu 25'te en iyi ihtimal.
+ hocam siz ne diyosunuz ya.
küfrü yiyen ögrenci: oglum galiba hoca sana küfretti.

(yasanmıstır)
sanat felsefesi dersidir.

+gençler şimdi sizin güzel-faydalı ilişkisine dair görüşlerinizi alalım.

-hocam aralarında hiçbir ilişki yoktur. misal ilkolulda bana hep yardım eden bi kız arkadaşım vardı. bana çok kopya verdi yani fayda sağladı. ama çok çirkindi hocam. demek ki hiç alakası yok.

+evet yavrumm. bi şey sorcam; hiç anlamıyosun di mi beni.

-ehe ehe ehe, valla anlamıyom hocam.

+anladım.
ders sosyolojidir.

+arkadaşlar, kültür bir düşünüş tarzıdır aynı zamanda; yani...(bölerek)

-yani hocam türkün aklı ya kaçarken ya sıçarken diyolar ya, öyle bi şey mi?

+... bi çık da bi hava al gel olumm, valla acıtcam canını şimdi lan, hadi

-ne dedik hocam yaaa? derse katılsak suç, katılmasak suç.

+katılma sen bir daha, sakın katılma.
+ Ahmet o sakallar ne oglum
- ben ayse hocam.