(bkz: lokavt)
ing.strike
işçilerin, bir işkolu veya bir işyerinde haklarını elde etmek için, faaliyeti durdurmak veya işin niteliği çerçevesinde işi önemli ölçüde aksatmak şeklinde kendi aralarında veya bir sendika tarafından alınmış karara uyarak işi bırakmalarıdır.
işçilerin ya kendi başlarına ya da sendikanın talimatıyla, mesleki veya siyasi amaçlı olarak yaptığı, işi topluca bırakma eylemidir. işi örgütlenmiş ve planlı bir şekilde tümden veya kısmen durdurma şeklinde görülür.
(bkz: strike)
19. yy.da değişik ülkelerdeki binlerce işçinin kanı ve canı pahasına sekiz saatlik işgünü ile birlikte kazanılmış hak.
devlet aygıtının sınıfsal niteliği ve hukukun ikiyüzlülüğü düşünüldüğünde, yasallığı kağıt üstünde kalan ve her denemede işçilerin fiili mücadelesi ile tekrar ve tekrar kazanılması gereken bir haktır ayrıca.

tarihteki ilk grevin, piramitlerin inşasında görevli teknik ekibin çalışma koşullarını protesto ederek iş bırakması olduğu söylenir. modern anlamda grev ise, sanayi devrimi sonrası ingiltere'de çartist hareketin sendika özelliği kazanmasıyla yaşanmıştır.
osmanlı'da ilk grev 1872 yılında saptanmış. türkiye cumhuriyeti 1961 anayasası ile grev hakkını tanımış, 1963'te ise toplu sözleşme ve grev yasası çıkarılmış.
türkiye de artık pek görülmeyen üretimi durdurma hakkı. zaten kimseye bir faydasıda yoktur.
attila ilhan'ın bir şiiri. ve ahmet kaya'nın şarkısı, Tedirgin albümünden.

Oy bilesen ki ben haa
Taş döven demir döven
Oy bilesen ki ben haa
Toz toprak içinde şanlı
Sufakatim vakti çoktur
ellerim mağrur yavru
oy bilesen ki ben haa
yerden cevahir söken
zincirini yitirmiş dev
feryadım
grev hakkımı isterim
grev hakkımı isterim
Grev!
Grev kelime olarak anlamını, Fransa'daki Greve meydanından almaktadır. Greve meydanı o dönemin en kalabalık ve aynı zamanda çeşitli gösterilerin düzenlendiği bir meydandır.Yakın zamana kadar Osmanlı'da ilk grevin 1876 'da yapıldığı sanılıyordu ama yapılan incelemeler sonucu, Osmanlı'da örgütlü ilk grevin 1862 yılnda Ereğli kömür madenlerinde yapıldığı ortaya çıkmıştır.Grev aynı zamanda kum ,çakıltaşı anlamına da gelir.
grevde ,işin geçici bir şekilde bırakılması söz konusudur, işin bırakılmasının devamlı olmadığı sürece uzun ya da kısa sürmesinin bir önemi yoktur,grev en geç uyuşmazlık çözümlenene kadar devam eder. grevin amacı genellikle işçilerin işveren üzerinde baskı kurarak kendi çıkarları doğrultusunda toplu iş sözleşmesini imzalamaktır.
grev, bağımlı olarak çalışanların başvurabileceği bir iş mücadelesidir.
emeğinin karşılığını alamayan işçiler için g(ö)revdir.
sosyal devrime geçişi sağlayacak bir araçtır... en çok 4 hafta içinde mülk sahibi sınıflar ya boyun eğmek ya da işçilerin üzerine saldırmak zorunda kalırlar... bu da işçilere kendilerini savunma hakkını ve tüm eski toplumu da yerle bir etme fırsatını tanır...
(bkz: GREV KILAVUZU)
şu sıralar türk telekom çalışanlarının sürdürdüğü eylem.
işçilerin işverenlere isteklerini kabul ettirmek ve ana baskı yapmak için topluca iş bırakmalarıdır.
(bkz: tatil-i eşgal)
türkiye'de ilk kez 1908 yılında balıkesir'de karaaydın maden kumpanyasına karşı yapılmıştır.
grev türleri arasında çıkar grevi, hak grevi, vahşi grev, dayanışma grevi, siyasi grev, kısmi grev, dönen grev ve genel grev bulunmaktadır. türk hukuk sisteminde 2822 sayılı kanunda belirtildiği üzere yalnızca çıkar grevi yasal sayılmıştır. çıkar grevi; yine 2822 sayılı kanuna göre toplu pazarlık sonunda anlaşmya varılamaması üzerine, arabulucu aşamasından sonra gidilebilen grev türüdür. çıkar grevi sonrası taraflar anlaşmaya varırlarsa ve fakat toplu sözleşmenin yorumunda bir anlaşmazlık çıkarsa, kanunda belirtildiği üzere tekrar greve gidilemez. toplu sözleşmenin içinde doğrudan bulunan mutlak barış hükmü buna sebeptir, dolayısıyla hak grevi de yasaktır.
insanlığın gerçekleştirdiği en kutsal eylem,haksızlığa karşı tokat niteliği taşır.
çoğu zaman normal vatandaşları mağdur eden eylem türü. bazen grev yapanları dövmemek elde değildir. yıllar önce bir grevde yaşananlar:

-abla benim sigorta belgelerimde yanlışlık yapılmış. sigortam yattığı halde yatırılmamış görünüyor.
-şu an grev yapıyoruz yarın gel.
-yarın cumartesi kapalı değilmisiniz?
-kapalıyız.
-abla benim çocuğu doktora götürmem gerekiyor. çok hasta ama sigortam yatmamış görünüyor. bi bakıver sana zahmet.
-bakamam kardeşim, grevdeyiz.
-iyi de grevi bana mı yapıyorsun?
-sende grev yap, bize katıl?
-ya sen manyak mısın?
-bakamayız kardeşim pazartesi geleceksin?
-çocuk hasta diyorum. üç gün sonra ne olacak hali? sizin grevinizde sizin de amınıza koyayım.
-ne terbiyesiz konuşuyorsun? demokratik hakkımızı kullanıyoruz. defol burdan.
-şurdan atlayıp yanına, ağzına sıçsam kim engel olacak? güvenlik de grev de heralde kimse görünmüyor. madem grev var sen neden burdasın? bizi cahil mi sandın? minimal çalışma için bir kaç görevli kalmak zorundadır.

acil işlerin aksamaması için kurumda belli miktar çalışan olmak zorundadır. fakat kalıp, acil durumları yapması gereken şerefsiz memurlarda grev yapıyoruz diye görevlerini yapmak istemezler. bu da türkiye'ye has bir demokratik eylem salaklığı...
moderndir.
tembelliğe giydirilen kılıftır.
anayasanın 90.maddesi ile koruma altına alınmış sömürmeye ve sömürülmeye dur diyen işçi sınıfının yegane dayanağı, bir sendikal hak.
türkiyede (osmanlı zamanı dahil) işçilerin hak ve menfaatlerini savunmak amacıyla ilk grev 1. meşrutiyetin ilanından sonraki hür ortamda beyoğlu telgraf işçileri tarafından 1872 yılında yapılan grevdir...