geçmiş tozdur üfle gitsin

geçmişe takılıp kalınmamasının gerekliliğini anlatan en güzel cümledir.

gariban tesellesi olarak saymazsak günümüz kezbanının vazgeçilmezi olmuş kendini tatmin yolu. bir tür masturbasyon. bu anlamlı güzel sözler, zamanında kendisinden vazgeçen ve unutulamamış eski sevgiliye olan öfkenin bir ürünüdür aslında. anlık bir gaza gelme ile rehavete kapılan türk kızının kısa bir sürelik de olsa "geçmişe takılmam", "dönüp arkama bakmam" vesaire tatminkar düşünceler ile kendini aşağılanmış hissetmekten kurtarma savaşı. her beş kişiden birinde facebook kapak fotoğrafı olarak yerini alması ve hatta bunu da aşmış artık bir türk kızı atasözü kıvamına gelmiştir. geçmişe takılmam deyip herkesten çok geçmişe takıldığını en çok belli eden bir cümledir kızgınlık ve kibirden başka bir şey çağrıştırmayan bu harikulade sözler. kendi kendini hor görme sonucu doğan biraz da işin içinde gururla meydana gelen bastırılmaya çalışılan acziyet ve nefretin çekiciliği.

biraz dalgaya vurularak işin ciddiyeti göz ardı edilmiş gibi gözükse de insanlığın önemli sorunlarından biridir. asla ve asla bunu söyleyen, takıntısız bir kişi olamaz. çünkü eskiye takılmayan kişi bu cümleyi kurarak onu bir daha anmak istemez ya da gerek duymaz her neyse söylemek istediğim geçmişe dair sıkıntılarınız varsa, öfkeliyseniz hala aptalca davranmayın. hafızadan silinmiyorsa madem ciddiye alma. madem kendini aşağılık hissetmek istemiyorsun o zaman gerçekten unut. öfkeni böyle dindirir intikamını böyle alırsın. öfkeli değilsen de yaşanmış güzel anları zaman zaman yeniden canlandırıp gülümser, yoluna devam edersin. ama yine asla ve asla biraz zor ama o şişkin egolarınızla üste çıkmak için savaşarak kendinize eziyet etmeyin. çünkü bu şeytanın en sevdiği günahtır.

Gecmiste kalinmamasi gerektigini vurgulayan cumle.

Kim demiş bu sözü ? merak ettim ama güzel demiş.

sen üfle giderse bize de söyle. öyle olsa herkes üflerdi. geçen geçti kalan sağlar bizimdir de olmuyor. geçmiş seninle ruhun gibi geziyor.

Toz değil hançerdir. Sürekli sırtımızda durur ve iyi bir şey yapmayı denediğimizde acıtmaya başlar.