bugün

kuzu etinden yağsız, dana etinden daha yumuşak olan, çeşitli baharatların kullanılmasından sonra * yanında yatılması gereken et.
(bkz: geyik çevirmek)
eskimo'lar tarafından oldukça lezzetli olduğu söylenen et.
(bkz: ren geyiği pirzolası)
eti yenen diğer hayvanlar gibi endüstiryel bir üzün haline getirilmediğinden epeyse lezzetli olduğunu düşündüğüm et.
çok koyu bir renge sahip et türü.
kapalı çarşı'da atölyelere yeni giren çıraklara arattırılan "bulmadan dükkana gelme" denilerek çırakları denemek için kullanılan et çeşidi.
ekşimsi bir tadı var. en azından geyik sucuğu öyle idi.
siyah yumusak ve ayda yilda bir defa yenilirse lezzetli bir et. hergün yenmez, biktirir.
bu gune kadar yediğim en guzel ettir herhalde, hafif kekik kokusu bulunur ve yemelere doyum olmaz.
koyu renkli, kuru, ekşimsi, lifli gibi tel tel bir et. kabız yapabiliyor ayıptır söylemesi.
'into the wild' filmini izledikten sonra tadını çok merak ettiğim et türü.
lezzetli ve yumuşak bir ete sahip geyik veya ceylan etidir, et şişi porsiyonu onbeş, yirmi liradan yenilebilir. kurt, ayı, kaplan ne varsa bu etin peşinden koşmasına şaşmamak gerek.
yiyenlerin muhabbeti güzel olurmuş diyollar. *
çiğ köftesi can olan ettir.
çok leziz bir ettir. yemeyen çok şey kaybeder.
noel babanın her noelden sonra dağ evine çekilip geyikleri bir güzel rakı eşliğinde yediği söylenir. her yılda yeni geyikler eğitirmiş. bol bol beslermiş bunları.
geyik etini noel babaya sormak lazım. *
belli aralıklarla kendi arkadaş grubuyla ava çıkan bir arkadaşımın anlattığına göre ekşimsi, aşırı övülmeyi haketmeyen bir tadı varmış. "tadını asıl veren, güzelleştiren onu senin avlamış olman" diye de eklemiş idi hemen ardından. Ben de onun yalancısıyım.
Cok lezzetli ve bir o kadar da pahali olan et.
Kavururken hafif sirke aciligini ve kokusunu alir. Herkese nasip olmaz tadmak ama bu et en tepede.
Siyah et kategorisinde olup deli protein kaynagidir. Marine edildikten sonra kirmizi sarapla pisirilmesiyle tanrisal bi tada ve 2 emekli maasi degerine burunur.
asla yemeyeceğim et. atalarımın bozkurttan bile önce kutsal saydığı hayvanı kesip yiyemem herhalde.
aslan kahvaltısı.
küçükken ara sıra giderdim arkadaşıma akşam olurdu tabi akşam yemeğine kalmak zorunda kalırdım.

annesi önüme bir tabak et koyardı eee yenge acaba bu ne eti diye sorduğum da aldığım cevap çok güzel değil mi evladım...

yok teyze ne eti bu ''geyik eti'' dediğinde güneş patlaması geçiren evren gibi olmuştum o an.

Hadi bana geçmiş olsun dostlar...
ulan amma da övmüşsünüz ha. an itibariyle yediğim ettir. peder arkadaşlarıyla getirdi eve. çok ısrar etti, ayıp olmasın diye anneme küçük parça bir ekmeğe dürdürdüm, odama geçtim sonra. yiyene kadar iflahım gibildi.

sonuç olarak: yumuşak değil, bildiğin taş gibi et, o kadar pişmesine rağmen. rengi biraz koyu gibiydi. tadı da ekşiydi. yine de yemezdim ama, sırf peder ısrar etti diye, bir de "geyik eti yemeden öldüm" dememek için yedim.
Hiç sevmediğim ettir. Kır domuzunun yanından geçmeyen ettir.
merak ederim baya.