bugün

her gun icten ice yakan, caresiz birakan durumdur, soylemeye soz birakmiyo.
Dışarıya çok çaktırmayıp sülalesi rahat görünümü vermekle beraber aslında güzelim kömür karası saçlarımı genç yaşımda ak ak eden kaygıdır. Ayrıca çalışırken de en motive edici ve kamçılayıcı ögedir geleceğin için çalışmaktan başka çaren olmadığını kendine hatırlatmak.
Güzel geçen bir anında, akla gelmesiyle psikolojinin içine edecek durumdur.
Küçüklüğümden bu yana her saniye yaşadığım, geceleri ileride ben bunu yapmazsam/yapamazsam ne olur ya?! Hayatım kesin mahvolacak. Diye düşündüğümdür. Bazı insanların erişemediği birçok şeye dua ederek ulaştım. Maddi açıdan şükür ki bir sıkıntım yok. insanların gözü malda mülkte olabilir. Bazı insanlar da bunlarla mutluluk duyarlar ama ona ulaşamazlar ve bunun derdine düşerler. Her şeye sahibim ama mutluluğum yok. Çünkü benim Mutlu olduğum şey ne para ne pul. Sahip olmak istediğim her şeye sahip olabildim. Eninde sonunda, uzun yıllar geçse de sahip oldum ama ne oldu? Asıl istediğim maneviyata ulaşamadım. Şimdi o bir saniyelik hayalini kurduğum şeyler olmasa da olur diyorum. Para gerek, en iyi eşyalarla yaşamak güzel Fakat arkanda bir dostun, sağlam bir ailen, seni her şeyinle seven biri yoksa yanında bunların hepsi boş zevkler. Hayalini kurduğum mallara ulaştım ama maneviyattan hep tokat yedim. Düşünüyorum da gelecekte de olamazsam ne yaparım ben? Etrafımda sevdiklerin olmazsa, huzurlu bir evim, sağlıklı bir çocuğum... Bu kaygıyla her saniye mutsuz olmak çok kötü. Bunları düşünmek beni olduğun yerde sayıklamaya itiyor. Kurtulamıyorum...
Artık taşımadığımdır. Niyeyse son zamanlarda bir pervasızlık peydah oldu bende. Umursamıyorum ne olur ne biter. Akışına bıraktım öyle. Rabbimden başka güvendiğim de yok. Çalışacağız, gayret edeceğiz. Rızkımız neyse kazanır, nasibimizde ne varsa onu yaşarız.
bir yıl sonrasını düşünürken bile gerilmektir. Ne kadar iyi bir hayatın olsa da bunların bir anda elinden alınabileceğini düşünmektir. Hele realist biriysen paranoyak gibi yaşarsın bu ülkede. En basitinden darbe girişimi gecesi bile bu ülkede her daim diken üstünde olduğumuzun göstergesiydi.bu kaygıya sahip olmayan sadece çocuklardır herhalde türkiyede.

Geçmişte yaşanılanlar da bu kaygıyı tetikler. Hep kötü insanlarla karşılaşmış ve onlarla yaşadıklarının sonuçlarını hâlâ yaşayan biri yeni bişey yaparken hep acaba der. Tek teselli ailenin yanında olmasıdır ama onlardan da sen ölene kadar yetecek yüklü bir miras kalmayacaksa mutsuz, umutsuz biri eder seni bu kaygı.

Temel sebebi kendini kimseye anlatamama hissi ve hep kaybeden olmaktır. Bendeki nedeni, var olan yaşam standartımın altına düşebilme ihtimalidir.*
işte bunlar hep onurlu bir şekilde yaşamak isteyenlerin başına geliyor.

Eskiden ne güzel 20 yaşına gelmeden evlenirlermiş şimdi insanlar 25 yaşında hâlâ okuyor belki de sebeplerinden biri bu geç kalmışlık hissidir.
Benim için söz konusu olmayan bir durumdur.
Anı anına yaşamayı öğrendim.
Çünkü bir gece bir dakikada duyduğunuz birşey, bir haber hayatınızın dönüm noktası olabiliyor.
Depresyona sürükleyen kaygı, herkes bir iş buluyor ya bir yere yamanacağız elbet.
Boşa plan yapma çocuk harcayacaklar. Zamana bırak sadece anın tadını çıkar.
insanın yaşamını mahveden kaygı. Zengin bir ailenin çocuğu olan kişilerde böyle bir kaygı genelde olmaz. Bu yüzden bu durum genelde fakir bir yaşantı süren bizim gibi fakirlerde oluyor. Ne yaparız ne ederiz diye düşünmekten başka elimizden birşey gelmiyor. Ne kötü bir kaygı bu böyle.
iş hayatına başlayana kadar artarak devam eden durum. en fazla türkiye de görülür, gençlerin çalışma hayatından uzak kalması ve sosyal hayata hazırlıksız olması ana sebepleridir.
Y ve z neslinin boğuştuğu modern çağ problemi.
(bkz: Anal Fiksasyon)

Gelecekte olmasını istediklerimizi değil de olmaması istediklerimizi planlarız zaten.
Çocukken sert tuvalet eğitimi almış kişilerde kaygı zaten çok yüksektir. Hep bir şeylerden kaygılanır, kaygının doğası gereği neyden korktuğunu da bilmez.
Üniversite tuttuğunda çok büyük depresyona girdim. Ben napicam, çıkınca ne olunur ki dedim. Iki hafta gece gündüz depresyondaydim 65 kilodan 58 e indim bi anda. Ama sonra çok sağlam hedef kurdum kendime şuan herşey belli inşallah oturur taşlar.

Başlıca yatay geçiş sonra ing sonra Erasmus sonra kendini geliştirme sonra bol bol staj.

Staj gerçekten etrafı tanımada büyük bir rol. Umarım yalanı uğursuz olmayı iyi öğretir.
Yüksek lisans yapıp hala ayak işi yapıyorsanız, gelecek kaygısı burada hortlamalıdır artık.
Şu an geçici bir süreliğine de olsa istifayı basmamı engelleyen durum.
Ayik oldugum sayili zamanlarda kafami siken hede.
Okul bitiyor evresinden sonra yaşanan evredir. Strese sokar. Uyku kaçırır.
Canım ülkemde nefes alan ve kafası çalışan her fani vatandaşın yaşadığı durumdur. iki şükür duası ile sorun çözülür.
kendimi gelecekte ot gibi yaşamamak için hazırlıyorum.
Evet gerçekten yardıma ihtiyaç duyduğum konu. Birçok acıyı yaşamadan tecrübe edinmek istiyorum kopya mı sayılır?
Sen kestirmeden sünnet olabilir misin?
Yalakaligin diz boyu olduğu bu günlerde benim de yaşadığım kaygidir.
Gelmeyecek kaygısından daha derindir.
Mezun olduğum günden beri yaşadığım kaygıdır. Yakın değil mi lan bana.
Orta düzeyde bir kaygı her zaman iyidir. Gelecege emin adimlarla ilerlemenizi sağlar. Sağlam yatirimlar yapabilirsiniz hem kendinize, hem yaşamınıza. Lakin sürekli gelecek kaygısı yaşamak anı yaşama fırsatınızı elinizden alır. Anı yaşamayı ertelemeden geleceği hesap ederek yaşamak en güzelidir aslında.